Mutluluk Kitabı

Mutluluk İçinde Başlar

         Sana olanların en büyük nedeni sensin.Olanlardan etkilenen sen olduğuna göre yaratacağın sonuçları dikkatle seç.

        
        Adamın biri,halinden yakınır dururmuş."Çalışıyorum,uğraşıyorum,gecemi gündüzüme katıyorum ama yine de zar zor geçinebiliyorum.Üstelik beni seven kimse de yok yalnızlıktan bunaldım..."Mutsuz mutsuz sızlanıp duruyormuş.Birden aklına anneannesinin ona küçükken bahsettiği içinde cin olan şişe gelmiş.Anneannesinin,şişeyi çocukluğundan yaşadığı köyün bahçesindeki ağacın dibine gömdüğünü söylediğini hatırlamış.Ya,anlattığı hikaye değil de gerçekse,diye düşünmüş.Eğer şişeyi bulur da içinden cin çıkarsa ona durumunu anlatıp,hayatın kendisine yaptığı haksızlığı düzeltmesini istemeye karar vermiş ve yola koyulmuş.

         Köye doğru giderken dağda bir kurda rastlamış.Bir deri bir kemik,ayakta zor durabilen kurt,adama nereye gittiğini sormuş.Adam,"şişedeki cini arıyorum.Onu bulup hayatın bana yaptığı haksızlığı düzeltmesini isteyeceğim",demiş.Kurt,bunun üzerine,"Ne olur bana da bir iyilik yap,açlıktan ölmek üzere olan bir kurt olarak kurtların yüzkarasıyım.Kurtlar sofrasında yerim bile yok.Bana ne önerdiğini sor da kurtluğun grurunu kurtarayım",demiş.Adam,"peki"diyerek yola devam etmiş.
        Bir süre sonra susamış.Bir bardak su istemek üzere yolunun üzerindeki görkemli bir evin kapısını çalmış.Kapıyı dünyalar güzeli bir kız açmış.Kız ona su verirken nereye gittiğini sormuş.Adam,yola koyulma hikayesini anlattığında,dünya güzeli kız adama yalvarmış: "Ne olur cine benim durumumu da anlat.Bu koskoca evde,annem babam öldükten sonra tek başıma yaşıyorum.Gencim,güzelim,varlıklıyım.Her şeye sahibim.Ama çok mutsuzum.Mutlu olmak için ne yapmalıyım?"Adam güzel kıza da yardım edeceğine söz vermiş.
        
        Uzun bir yürüyüşten sonra çok yorulduğunu hissetmiş.Dinlenmek üzere bir ağacın dibine oturmuş.Her yerin yemyeşil olduğu bölgede nedense altında oturduğu ağacın dalları çıplakmış.Ağaç bu durumuna çok üzülüyormuş .Adamın hikayesini dinledikten sonra o da adama derdini anlatmış: "Cini bulursan ne olur benim durumumu da sor.Bu kadar verimli topraklarda bulunuyorum.Bütün diğer ağaçlar yemyeşil,üzerleri yaprak,çiçek ve meyve dolu.Bense gördüğün gibi yapraksızım,meyvesizim,çiçeksizim.Bu kadersizliğim niye? Ben de nasıl diğer ağaçlar gibi olabilirim?" Adam,ağaca da söz vermiş ve yoluna devam etmiş.
        Nihayet anneannesinin eski evinin bahçesindeki ağaca ulaşmış ve gömülü şişeyi bulmuş. Şişenin kapağını açar açmaz içinde cin çıkmış ve adama dileğini sormuş.Adam,başlamış anlatmaya: "Herkesten fazla çalışıyorum ama ancak karnımı doyurabiliyorum.Etrafımdaki insanlar benden daha az çalışıyor ama benden iyi yaşıyor.Dünyada adalet nerede,eşitlik nerede,mutluluk nerede?"
          Cin,"Tamam"demiş."Sana zengin ve mutlu olma şansı veriyorum.Şimdi aynen geldiğin yoldan geri dön."
           Adam mutlu ve zengin olma şansının kendisine verilmesinden memnun,cine teşekkür etmiş.Ama ayrılmadan önce kurdun,kızın ve ağacın ricalarını da cine iletmiş.Cin,onların da neler yapması gerektiğini anlatmış.Sonunda adam dönüş yoluna koyulmuş.
           Önce ağaca ulaşmış ve ağaca cinin söylediklerini iletmiş: "Köklerinin tam yanında gömülü içi altın dolu bir sandık varmış.Bu yüzden beslenemiyormuşsun.Köklerindeki sandık çıkarılırsa sen de yaprak,çiçek ve meyveyle dolacaksın."
            Ağaç,sevinçle haykırmış:"Yaşasın.Hadi hemen toprağı kaz ve altın sandığını çıkar!"
            Adam"Hayır"demiş."Buna vaktim yok.Cin bana kendi şansımı verdi.Biran önce eve dönmem gerekiyor."
             Adeta koşar adımlarla evine dönerken karşısına yolunu dört gözle bekleyen dünya güzeli kız çıkmış.Kız,heyecanla adama koşmuş ve cinin cevabını sormuş.Adam cinin yanıtını iletmiş: "Acılarını ve sevinçlerini paylaşabileceğin,sevdiğin ve sevildiğin birini bulup evlenirsen mutlu olacaksın."Kız,"peki,o zaman hadi evlenelim,birbirimizi severek mutlu olalım"diye neşeyle şakımış.
             Adam,"Hayır,olmaz"demiş.Sen kendine başka koca bul.Cin bana kendi şansımı verdi.Bir an önce eve dönmeliyim."
              Çok geçmeden bir deri bir kemik,kurtların yüzkarası kurt çıkmış karşısına.Adam,ona olan biteni anlatmış.Kendi şansını bulmak için eve dönmekte acelesi olduğunu söylemiş.Kurt,"peki beni için ne dedi?"diye sormuş.Adam aceleyle cinin söylediklerini aktarmış:"Aslında ne dediğini pek anlamadım.'O kurt,yiyecek bir aptal bulamazsa açlıktan ölmeye mahkumdur',gibi bir şeyler söyledi.
            Kurt,"Ben çok iyi anladım"demiş ve aptalı iştahla midesine indirmiş.

İyi Akşamlar...
( Umarım beğenirsiniz iyi okumalar herkese)😊😃