5.Bölüm

30 0 2
                                    

Senadan;

Kafamı acıyla ovuşturdum ve sert bir şekilde Yamaça baktım. O da bana ters ters bakıyordu.

" Şat dı fak" dedi, gülmemek için kendimi sıktım.

"İngilizceyi katlettin" dedim gülerek. Bana attığı ters bakışla eski ciddiyetime geri büründüm.

"Kafam gitti kızım ya" dedi eliyle başını ovuşturarak.

" Benimki de acıdı bak ben söyleniyor muyum? Hem ben sana demedim mi bana mavi kafa deme diye" dedim ve parmağımı salladım.

Hızla parmağı çekerek ısırdığında çığlık attım. " Ödeştik Sena hanım, sen bana kafa attın, bende parmağını ısırdım." Deyip kaçmaya başladı.

"Bu iş burada bitmedi Yamaç," diye arkasından bağırdım.

Gülerek kendimi koltuğa attım demek isterdim, fakat diyemiyorum. Çünkü boşluğa uçan bir ben vakası.

 

Canım acımıştı zaten başımda çok ağrıyordu. Bu durumdan faydalanmalıydım. Hemde fena bir şekilde.

"Yamaç!" Diye ses tonumu değiştirerek bağırdım. Canım acıyormuş gibi yapıp, intikam alacaktım.

"Ne oldu, mavili" diyerek içeri girdi. Gözlerini etrafta gezdirdi. Kısa bir süre içinde bakışlarımız buluştuğunda, canım çok acıyormuş gibi bir ifadeye büründüm.

"Sena!" Diyerek yanıma koştu bana doğru yaklaştığında ayağına çelme atarak yere düşmesini sağladım.

Yüz üstü yere düştüğünde acıyla çığlık attı. "Sena!" diye bağırdığında biraz geriye kaydım. Gülerek ona bakıyordum.

" Yamaç, gel bakayım yamacıma" deyip elimle hareket yaptığımda, 'bittin sen mavi kafa' bakışlarını attı.

" Bittin kızım sen, seni kare köküne kadar ayırmazsam Şerefsizim," dediğinde gururla ona baktım.

" Adamsın! çak ulan" elimi uzattığımda hızla çaktı.

" Nerde kalmıştık Sena," diyip ayaklandı ve oturma odasından çıktı. Bir kaç dakika anlamayan gözlerle bakarken geri döndü.

Elinde en sevdiğim, kırmızı elbisem ve makas vardı. " Sakın!" diye bağırdım.

Ama o benim bağırmamla eş zamanlı olarak elbiseme ilk,darbeyi indirmişti.

" Sen ne yaptın?" diyerek elbiseme doğru  gittim. Makas darbeleri elbisemi parçalarken gözlerim yavaş yavaş doldu.

" 1.500 tl gitti" dedim dizlerimin üzerine çökerken. O ise gülerek elbisemi parçalıyordu.

Göz yaşımı silerek, " Bunu yanına bırakırmıyım sanıyorsun" dediğimde yapmacık bir şekilde dudağını büzdü.

" Bırakmazsın mavili" dediğinde ona cevap vermeden ayağa kalktım. " Nereye" diye arkamdan seslendi.

"Huzura ermeye gidiyorum gelecek misin?" dediğimde arkadan ses gelmedi.

Merdivenleri seri bir şekilde çıkıp Yamaçın odasına vardım.
Dolabı açtım ve kıyafetleri karıştırmaya başladım.

"Nerde ya"

Sonunda aradığım şeyi bulduğumda zefer işaretimi yapıp t-shirti elime aldım.

Yamaçın beşiktaşlı oyunculara imzalattığı forması. Çok mu fazla ileri gidiyordum diye düşünmeden edemedim.

Ama onun yaptığının yanında azdı bile. Elimle formayı çekiştirerek ikiye ayırdım ve masanın üzerine duran makası alıp formayı parçaladım.

Ege Sevdalısı.   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin