Abime yeni bir yatak verilmişti.Ben ise eskiden paylaştığımız ranzada yatıyordum.Kendi başıma uyumaktan biraz korktuğum halde,üst ranzada yatma fikri beni heyecanlandırıyordu.
Daha ilk geceden garip bir tedirginlik hafızamın arkasından sürünüyordu.Yatakta doğruldum ve aşağıdaki yeşil halının üzerine saçılmış,oyuncaklarıma baktım.Aşağıdaki oyuncaklarıma bakarken gözüm aşağıdaki ranzaya kayıyordu.Sanki bir şey gözümden kaçmaya çalışıyor gibiydi.
Aşağı ranzada hiçbir şey olmadığını anlayınca yorganımı üzerime çektim ve aşağıdan-babamın izlediği-televizyonun verdiği güvenle uyudum.
Derin bir uykudan hareket eden bir şey için uyandığınızda ne olduğunu anlamanız bir kaç saniyenizi alır.Uyku sisi kalkınca her şey aydınlanır.
Bir şey hareket ediyordu,buna şüphe yoktu.
İlk başta ne olduğunu anlamadım.Her şey karanlıktı neredeyse zifiri karanlık.Hemen aklımda iki düşünce oluştu.İlki ailem yataklarındaydı çünkü hiç bir ses veya ışık yoktu.İkinci düşüncem ise bir sese dönüştü.Beni uyandıran sese.
Aklımdaki son uyku ağları yok olduğunda ses tanınır hale gelmişti.Altımdaki yatak gıcırdıyordu.Sanki birisi rahat bir pozisyon arıyor gibiydi.
Acaba ses benim hayal ettiğim bir şey miydi?Yoksa kedim aşağı yatakta yatmaya mı çalışıyordu?O anda kapıma baktım ve kapı kapalıydı.
Belkide annem beni kontrol etmek için kapıyı açtığında kedim içeri gelmişti?
Evet,öyle olmalıydı.Yüzümü duvara döndüm ve uyumaya çalıştım.Ben döner dönmez aşağıdaki ses durdu.Sanırım kedimi rahatsız etmiştim.Ama hemen fark ettim ki aşağıdaki ziyaretçi kedimden daha sinsi bir şeydi.
Aşağıdaki şey bir anda yatakta deli gibi dönmeye başladı.Sanki birisi öfke nöbeti geçirir gibi.Korku beni yakaladı.Gözlerim korkuyla açıldı ve ıslanmaya başladı.
Ağladım.
Her küçük çocuğun yaptığı gibi,annemi çağırdım.