3- "Senin adın şey olsun! Şey şey! Sana şey diyim ben! Şey işte!"

5.1K 395 130
                                    

Chaeyoung şansına en güzel küfürlerini saymaya başladı.

Lisa'dan ayrıldıktan sonra eski evdelerindeki eşyalarını alıp yeni eve gitti. 1 ay gibi bir süre içerisinde taşınma işlemleri bitmişti. Bu onun için iyi olmuştu. Bu ev hem Jennie'nin evine hemde okula yakındı.

Yeni komşuları ailesini bir akşam yemeğine davet etmişti.

Chaeyoung Jennie'lere giderek yırtmak istese de, işin kötü kısmı bu ailelerin içinde Jennie'nin aileside olmasıydı.

Yani ya katılacak ya da katılacak.

En azından Jennie unni varken sıkılmam diyordu. Tek tesellisi buydu.

Fakat sofrada Lisa ve adını bilmediği siyah saçlı bir kızı görünce şok oldu.

-Jisoo'dan bahsediyor. Hikaye'ye göre; Lisa sarı, Rose turuncu, Jennie kahverengi, Jisoo siyah uçları pembe saçlı-

Bu kızdan kurtuluş yoktu. Jennie orda olmasa sıkıntıdan patlayabilirdi.

"Roseanne? Kızım neden orada dikiliyorsun?"

"Has..." dedi Chaeyoung sessizce. 'Roseanne' ismini sevmiyordu. Yoklama alınırken Roseanne dememeleri için hocalarla bile anlaşmıştı.

Aslında isim güzeldi. Fakat sorun şuydu; Chaeyoung'a büyükanne ismi gibi geliyordu. Yarın kesin Lisa onunla dalga geçecekti.

Okuldakinin aksine baya mutlu (görünen) bir suratla masaya oturdu.

-

"Roseanne, hadi kızım siz bahçeye çıkın"

"Peki Kim teyze"

-Jennie'nin annesi-

Jennie, Jisoo, Lisa ve Chaeyoung bahçeye çıktı.

Kimse en ufak bir kelime etmiyordu. Normalde bu sessizliği Lisa falan bozardı. Ama şuan Jennie'den acayip çekiniyordu.

Kimse konuşmayınca Jennie ve Chaeyoung telefonlarıyla oynamaya başladı.

Sonra oda yetmeyip birbirlerinin telefonlarıyla oynadılar.

"Jen"

"Ha?"

"Biri daha sana çıkma teklif etmiş"

Jisoo için zaman durmuştu sanki. Aynı filmlerdeki gibi sevdiği kızla karşılaşıyor, daha sonra da birinin ona aşk itirafı yaptığını duyuyordu.

Jennie sinirle ofladı.

"Herzamankinden yaz yolla"

Chaeyoung anlamış gibi kafa sallamış, Jennie'nin telefonunda herzaman kopyala-yapıştır da bulunan cümleyi yapıştırmıştı.

"Reddedildin. Umarım birdaha karşılaşmayız ^^"

"Reddettim"

Jennie başıyla onayladı.

"Zaten öyle yapmanı istedim"

-

Zaman boş boş geçiyordu. Artık Lisa ve Jisoo'da telefonlarıyla oynamaya başlamıştı. Lisa sıkılmanın ve şarjının bitmesinin verdiği cesaretle konuştu.

"Hadi ama! Neden kimse konuşmuyor!"

Jisoo gülümsedi. Lisa çocukluğundan beri böyleydi. Ciddi ortamlara bodoslama dalma konusunda nobel falan alabilirdi.

"Ve şey.. Birşey sormalıyım, senin adın..."

Hah işte gelmişti o cümle. Lisa'nın cümleye başlama sebebi buydu ve muhtemelen Chaeyoung'un da onu hastanelik etme sebebi.

".. Gerçekten Roseanne mi?"

"Öyleyse ne olmuş?"

"Çok sevimli bir ismin var! Eveet artık arkadaş olduğumuza göree sana bundan sonra lakap falan takabilirim!"

Arkadaş kısmını bastırmıştı çünkü Jisoo'ya yeterince yakınlaştıklarını gösterip bu oyunu bitirmek istiyordu.

Yazar Notu: Nah.

"Senin adın şey olsun! Şey şey! Sana şey diyim ben! Şey işte!"

Lisa ne diyeceğini bilemiyordu sadece birşeyler geveliyordu. Jisoo'da suratındaki mazoşist gülümsemeyle Lisa'yı ve ne yapacağını izliyordu.

"Buldum! Bundan sonra senin adın Rose!"

-

Nasıl oldu? Bence bu bölüm iyi gibiydi. Hadi hayırlısı xjhjekdjk

Bölüm sonu notu: D or C'yi ve Chaelisa'yı çok çok sevin~ ❤

d or c ¦ chaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin