Yine yorucu bir gündü , eve gidene kadar bugün olanları düşündüm.Kulağımda çalan hüzünlü bir şarkı ve hiç bitmeyecek gibi gelen sıkıcı yol.Bir anda kendimi olmayacak hayallere dalarken buldum.Yine onu düşünüyordum , belkide gözlerimdeki acı her şeyi anlatıyordu."Ne bileyim abi ben her dakikamı her saniyemi onu düşünmekle geçirirken kim bilir o ne yapıyordur?" Bana döndü ve solgun bir sesle "Ah be OĞLUM! Ne kadar takıyorsun böyle şeyleri , niçin seni düşünmeyeni, seni sevmeyeni bu kadar seviyorsun?" dedi bana ilginç gözlerle bakarken.Sonra boğaz düğümlenmesi arasında tebessüm ettim , anlamayacağını biliyordum ama anlatmaya başladım ;
- Ne bileyim be abi , onu o kadar sevdim ki o beni sevmese de... Onun bana her bakışında solan ciğerlerim kankırmızı oluyor , hüzünlü şarkı çalan kalbim bir anda onu görünce duraksıyor.Onun gözünden yaş geldiği zaman saatlerce "Onu koruyamadım" diye kendimi suçlayıp kendi suçummuş gibi kendimi kandırıyorum.Onun her başkasına bakışında canım sıkılıyor.Sanki ondan önce hayatım zindanmış ta , ondan sonra cennete dönmüş gibi.
Bir anda uyandım ve eve yaklaştığımı anladım.Gözümde gördüğüm rüyanın etkisi olarak üç beş damla göz yaşı kalmıştı.Aklım bana oyun oynuyor gibi sürekli her seferinde onu önüme getiriyordu.Sonra "HER ŞEY DEĞİŞECEK! Ben buna inanıyorum" dedim kısık bir sesle ve sigaramı yakıp yürümeye başladım.