Bölüm 2

22 2 2
                                    

-Babamın olmadığı- yeni hayatıma alışmaya çalışırken sandığımdan daha çok vakit geçirmiş olmalıyım. Tarihe baktım, tam 19 gün geçmişti. Ki ben bu kadar zaman geçtiğini annemin arayıp "Aman Tanrım Hazel, günlerdir okula gitmemişsin. Ne yapmaya çalışıyorsun? İnsanlar senin çok büyük sorunlar yaşadığın için okula gitmediğini sanacak. Her ne haldeysen dünyaya dön artık. Dünya dönüyor, seni beklemiyor. Onu sen yakala." demesiyle anlamıştım.

Akşam saatleriydi. Duş aldım. Ve bir film izlemeye başladım. Yalnızlığa alışmış gibiyim. Neredeyse. Karnım acıkmıştı ve gidip kendime bir tost hazırladım. O sırada kapı çaldı, yavaşça kapıyı açmaya gittim. Yanıma bir bıçak da aldım ama, konumuz bu değil. Sonuçta her ihtimali düşünmek gerekir. Kim olduğunu anlamak için kapıyı açmadan önce delikten baktım. Babamın eskiden sık sık görüştüğü, yakın bir arkadaşıydı. Açıkçası babamın kim olduğunu bilmediğim bir kadınla birlikte olmasındansa, hayatımın her alanında bana yardımcı olmuş Patricia'yla birlikte olmasını isterdim. Tüm bunlar aklımdan geçerken kapıyı açtım.

-Patricia?

-Ah, Hazel. Olanları yeni duydum. Geciktiysem özür dilerim ama, babana kızmak gibi işlerim vardı. Seni ne hale getirmiş bencil adam..

Devam etmesine izin vermemek için onu içeri aldım. Bana sıkıca sarıldı. Daha önce sadece babama sarıldığımda hissettiğim bir şeyi hissettim. Anneme sarılmamıştım hiç. Kokusunu sadece birkaç kez yanımda koşuşturduğunda duymuştum.

Patricia'ya ne için geldiğini soran gözlerle baktım. "Hazel, biliyorsun. Yalnız yaşıyorum. Sen de daha genç bir kızsın. Belki benimle birlikte yaşamak istersin, birbirimize her konuda destek oluruz. Seni yalnız bırakmayı inan hiç istemiyorum dedi."

Saçmalama dercesine baktım ona. "Kibarlığın için teşekkürler ama ben zor da olsa hayatımın yeni haline alıştım. Yeni bir süreç geçirmeyi inan hiç istemiyorum." dedim.

Biraz ısrar etti, ama ona asla olmayacağını anlattım. Ve sonra bana babamın göndermiş olduğu parayı bıraktı. Bir sorunum olursa mutlaka ilk önce ona gitmem gerektiğini hatırlattı ve gitti. Yine yalnızdım. Ve bu beni hiç etkilememişti.

Son 19 günde de yaptığım gibi bütün gün evde yatmıştım ama yorgun hissediyordum. Yarın okula gidecektim, ne giyeceğime karar verdim. Alarmımı kurdum çünkü beni uyandıracak bir babam yoktu. Ve yatağıma yattım.

--

Alarmın aşırı rahatsız edici iğrenç sesini uzun süre duyduktan sonra uyanmaya karar verdim. Pink Floyd tişörtümü giydim. Altına da açık mavi kotumu. Kendimi en beğendiğim halim buydu, çoğu kişiye göre aşırı sade olmasına rağmen. Saçlarımı taradım. Bir bardak kahve içtim  ve evden çıktım. Babamın gitmeden önce bana hiçbir şekilde sormadan kaydımı yaptırdığı lisedeydim. Dersler 10 dakika sonra başlayacaktı ve okula girdiğim andan itibaren nedense herkes bana bakıyormuş gibi hissediyordum. İnsanlar vardı, yer değiştiriyorlardı, konuşuyorlardı, gülüyorlardı ve hiç biri ilgimi çekmiyordu. Onları umursamadan müdürün odasına gittim ilk dersimi ve sınıfının nerede olduğunu öğrenmek için. Adımı söyledim. "Öncelikle okulumuza hoş geldin Hazel. Yeni olduğun için devamsızlığın konusunda tolerans gösterdim ama böyle bir şeyin bir daha olmasına izin vermem. İlk dersin kimya, koridorun sonunda." dedi. Teşekkür ederek odadan çıktım.

Kimya sınıfına girdim ve beklemeye başladım. Henüz sınıfta kimse yoktu. Kapı açıldı ve içeri biri girdi. Bakma gereği duymadım, cinsiyetini bile bilmiyordum. Ve aniden yanımdaki sandalye çekildi. Biraz ötemde nefes alış verişlerini duydum. "Merhaba?" dedi. Yüzümü saçlarımla gizlemeye çalışarak "Merhaba." dedim. Konuşmak istemediğimi anladı ve bir daha konuşmadı. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Öğretmen de dahil kimsenin yüzüne bakmamıştım, tanıdığım biri olup olmadığını bilmiyordum.  Herkes konuşuyor -belki benim hakkımda konuşuyordu- bense hiçbiriyle ilgilenmiyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAVİ VE SİYAH GİBİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin