Yazın geldiğini haber veren sıcak rüzgara karşı en sevdiğim yere yürüyordum; kitap kulübü.Bu toplantı, sezonun son toplantısıydı.Tamam, kitap kulübüne gitmeyi seviyorum ama yazın 40 derece sıcağında burada takılacağıma sahil kulübünde takılıyorum o kadar.Sonunda kulübe geldiğimde hemen hemen tek arkadaşım olan Eren'in yanına gitmeye karar verdim.Onu bulduğumda yanında benden en fazla 2 yaş büyük duran bir çocuk gördüm.Sanırım abisiydi çünkü Eren her dakika abisinden,ne yaptığından ve arkadaşlarından bahsederdi.Yanlarına gittiğimde Eren nazikçe bana sarıldı.
"Arya,bu insan benim abim Atlas.Abi bu da Arya." Gülümseyerek elimi uzattım ama o beni şaşırtarak bir elime bir bana baktı ve içeriye doğru gitti.
"Sen onun kusuruna bakma Arya.Ben ne kadar naziksem o da o kadar odun.Evlatlık olduğunu düşünmüyor değilim bazen.Neyse hadi içeri geçelim." Dediğini yapıp içeri geçtik.Kulüpte bu hafta fantastik kitap haftasıydı.Uzman olduğum konular.Gerçekten ego kasmıyorum ama fantastik kitapları yorumlamakta üstüme yok.Kitap, Rick Riordan'ın yeni çıkan kitabı Hades'in Evi idi.Ah o kitaba bayılıyorum, bugün güzel geçecekti.Kulüp başkanı geldiğinde herkes hararetle kitabı tartışmaya başladı.Arada sırada sohbetin içine girsem de çoğu kişinin yorumları bana çok salakça geliyordu.Sohbetin en keyifli yerinde içeri Atlas girdi.Kızların dibi düşerken erkekler Atlas'ı takmayıp kitabı yorumlamaya devam ettiler.Atlas hiç istifini bozmadan bir sandalye çekti ve karşıma oturdu.Suratıma bakmadan önümdeki kitabı aldı,kapağına baktı.Birden suratında bir tebessüm oluştu.Aslında gülerken tatlı oluyordu ama az önce yaptığı davranıştan dolayı pek arkadaş canlısı olduğunu düşünmüyorum.Bildiğin odunluktu bu.Neden bu kadar bu konuya takıldım bilmiyorum ama Atlas'ta farklı şeyler vardı.
"Arya sen ne düşünüyorsun?" ağzımdan bir "Ha?" çıkmasını önleyemedim.Atlas bana bakarken diğerleri benim taklidimi yapıp kendi aralarında gülüyorlardı.Bundan rahatsız olduğumu belirterek yerimde kıpırdandım ve konuşmaya başladım.Atlas pür dikkat beni izliyordu.
"Hmm... Yazarın sassy üslubu her zaman hoşuma gitmiştir. Bu seride böyle bir anlatım olmamasına rağmen okuyucuların kalplerine kazındığına eminim.Mitolojiyle çok içli dışlı olsa da insanlara mitolojiyi sevdirdiğini düşünüyorum.Bunun dışında insanları düşünmeye teşvik ediyor.Benim görüşüm bu." diyerek konuşmamı sonlandırdım.Atlas'a baktığımda gözlerini kısmış sanki bir şey gizliyormuşum gibi bana bakıyordu.'Ne var?' anlamında kafamı salladığımda gözlerini kaçırdı.Daha fazla katlanamayacağımı fark ederek izin isteyip dışarı çıktım.Çok daralmıştım.Her kim olursa olsun bana böyle davranmaya hakkı yoktu.Gerçekten, Atlas altı kızarmış buz mavisi gözlerle size iğneleyici bakışlar atsa ne demek istediğimi siz de anlardınız.Dışarı çıktığımda sahil kenarına bizimkilerin yanına gitmeye karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATLAS
Teen Fiction'Mavi gözlerinin altı yine her sinirlendiğinde olduğu gibi kızarmıştı. Hayır anlamıyorum ki sanki ben çocuğa gel yanıma otur dedim, çocuk geldi kendi oturdu. Ne yapayım, kovayım mı? Ama yiyosa gel bunu Atlas'a anlat. "Şuradaki sana bakan şahıs da ki...