3. BÖLÜM

68 17 7
                                    

Merhaba arkadaşlar bölüm geç geldiği için üzgünüm sınavlarım vardı. İyi okumalar sizleri çok seviyorum umarım bu bölümü beğenirsiniz oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum . Fotoğraftaki Alya. Öpüldünüzzz 😘😘😍😍

************************************

Önümde duran kanlar içindeki kıza baktım. Yüzü tanınamayacak haldeydi. Ve sanırım bunu bize tehdit için yapıyorlardı. Cesedi incelemeye o kadar dalmıştım ki Alya 'nın çığlığıyla sıçradım.

"Ş-Şuna bakın " cesedin ayağının yanındaki küçük not kağıdını gösteriyordu.

"Bunu nasıl fark etmedim " dedim ve not kağıdını elime aldım.
Yavaşça açmaya başladım. Ve yüksek sesle okudum :

"Tik tak zaman doluyor. Ölüm zamanınız geliyor. Dikkat et !"
Elimdeki kağıdı Burağa uzattım ve yanımdaki duvarı yumrukladım.

"Ahh Allah kahretsin "
ben sinirden yerimde duramazken Burak kağıdı tekrar tekrar okuyor, Alya ise şoka girmiş bir şekilde olduğu yerde duruyordu.
Aradan yarım saat gelmişti ki sağlık ekipleri cesedi almaya geldiler.
Bizde zaman geçmeden karakola gittik.

1 saat sonra;

Karakolda hala otopsinin bitmesini bekliyorduk. Burak Mert'e nottan bahsediyordu, Alya telefonuyla uğraşıyor ,Seda ve Mira'da otopsinin bitmesini bekliyorlardı.
Ali ise otopsiyi yakından inceliyordu.
Nede olsa aramızda sağlık ekipmanı olan o .
Artık sabırsızlanmaya başlıyorum.
Çaresizce beklemek istemiyordum. O an aklıma not kâğıdı geldi. Onuda inceleyebilirdik belki parmak izi olabilirdi.
Hemen Mert'in yanına gittim bu konuda uzman olması işimize yarayacaktır.

"Kağıdı incelemeye aldı hemen"

"Ne bu telaş komiserim iyimisiniz?"

"Ben iyiyim şimdi dediğimi yap ve parmak izi varmı ona bak !"

"Peki "dedi ve gitti.
Burak bana şaşkınca bakıyordu . Yanımıza Alya'da gelmişti.

"Koskoca çetenin parmak izi bırakabileceğini mi düşünüyorsun ?"
Bu alaycı söze sadece göz devirmekle yetindim.

"Bencede parmak izi bırakacak kadar sorumsuz olamazlar "
Alya'nın dediğiyle biraz olsun kırılmıştım. Onun benim tarafımda olmasını dilerdim.

"Bulunacak göreceksin " aslında hiç emin değildim.
Mira yanımıza elinde bir kağıtla geldi ve kağıdı bana uzattı.

"Selin Yıldırım. 23 yaşında genç bir kız . Sabıka kayıtları yok. Ve muhasebeci olarak çalışıyor. Neden öldürüldüğü hakkında bilgi bulamadık. İzmir'de ailesiyle beraber yaşıyor. Sanırım İstanbul'a işi yüzünden 1 haftalığına gelmiş. Birkaç polisimiz acı haberi ailesine vermeye gittiler "

Sakince Mira'yı dinliyor ve bir sebep arıyordum. Acaba neden öldürme gereği duydular?

"Belkide sadece bizi tehdit için öldürmüş olabilirler. "

"Sanmıyorum. Belli bir sebebi olmalı."
Alya'ya cevabımı verdiğimde Burak'ta beni başıyla onayladı.
O arda Mert yanımıza geldi.

"Bişey bulabildin mi?"

"Siz kağıda hiç dokundunuz mu ?"

"Hayır. Sadece ben elledim ama zaten elimde eldiven vardı. "

"Kağıtta birsürü parmak izi var ve hepsi birbirine karışmış. Ancak biri hariç "

"Kim olduğunu bulabildinmi ?" Mert Burağ'ı başıyla onayladı.

"Alya kağıtta Alya'nın parmak izini buldum "
Şaşkınca Alya'ya döndüm. Donmuş bir şekilde Mert'e bakıyordu.

"Alya o kağıda ne zaman dokundunki sen?"

"Ş-Şey kağıdı sana uzatırken dokunmuş olabilirim dimi ?" Neden bu kadar sinirlenmişti ki şimdi ?

Herşey daha kötüye gidiyordu bu hayat dediğimiz dünyada . İnsanı öldüren, yakıp öldüren dünyada. Yaşamayı öğrenmeli sin derlerdiya hani işte bu dünyada yaşanmaz ancak acı çekilir. Artık bu yalan dünyaya olan inancımın son noktasındayım. Belkide hiç başa gelmemiştim bile. Yalanı öğrenmiştim sadece yaşamaktan. Ama bunlar bitebilirdi yada ben bitiririm.

SUÇLU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin