Davet

10 0 0
                                    

-Cemil hadi hayatım çıkmıyor muyuz daha ? Bak davete yetişemez isek rezil oluruz.

-Dur bir dakika yahu ! 

-Normalde erkekler eşlerini beklemekten ağaç olurlar.Bizde ise durum tam tersi.

-Son kontrolleri yapıyorum.Evet perde sıkı sıkı kapalı.Balkon kapısı kilitli.Ocak açık değil.Tamamdır geldim.

-Ben zaten hepsini kontrol ettim.E sen de ettin daha demin.Ne demeye bir daha edip benim asabımı bozarsın.Gerçi bendeki de soru işte.

-Beni bilmiyormuş gibi konuşma ! 

-Seni bilmez olur muyum ? Sen huysuz Cemil'sin.Sen tuhaf Cemil'sin.Sen deli Cemil'sin.

-Eh yeter be ! Gideceksek gidelim.

-Bak bak hareketlere bak.Herkese karşı süt dökmüş kedi gibisin.Bana gelince aslan.

-Tamam canım özür dilerim.

-Neyse uzatacak değilim.

Gecenin karanlığına tüm mukavemetiyle karşı koyan renk renk sokak lambalarının olduğu yerlerden geçtik.Açıkçası buralara daha önce gelmemiştim.Gideceğimiz davetin yeri epey uzaktaydı.Karım Ayfer gene söylenmeye başladı:

-Yahu Cemil bizim evden gideceğimiz yer arası kaç saattir Allah bilir.3 kuruş para vermemek için bizi bu ıssız sokaklarda yürütüyorsun ya sana yazıklar olsun !

-Ya hayatım.Bizim evle davet arası taksiyle kaç lira tutuyor haberin var mı senin ?

-Namık Bey karısı ve kendisi için özel araba tutup da gidiyormuş davete.Faruk bey de araba tutmuş.Sen bana şuncacık taksiyi bile layık görme.

-O dediğin adamlar aklını kaçırmış olacak ki onca para harcayıp araba tutmuşlar.

-Doğru ya bu dünyada herkes aptal bir sen akıllısın ! Allah'ın cimrisi seni !

          Aslında karım bana kızmakta son derece haklıydı.Zira önemli bir davete gidiyorduk.Ve epey yol gitmemize rağmen hala gidilecek çok yolumuz vardı.Ama ben de haklıydım.Bir tomar para bayılıp taksi tutamazdım.Para harcamak benim bünyeye tersti.Bu yüzden ailem ve çevrem beni daima cimrilikle suçluyorlardı.Ama ben cimri olduğumu düşünmüyorum.Sadece fazla tasarrufluydum o kadar.Fazlanın yerine aşırı da gelebilir.Biz o zamana kadar geçmediğimiz o kadar sokaktan geçtik ki bir an kendimi yabancı bir vilayette sandım.Sanmakta haklıydım çünkü bu yerlere daha önce hiç gelmemiştim.Bir an için acaba kaybolduk mu diye düşündüm.

-Hah Cemil bulduk işte.Bak görüyor musun ? Şu üzerinde yeşil ve beyaz çizgiler olan bina.Amanın ne kadar güzelmiş !

Binayı gördük görmesine ama oraya ulaşmak için de belli bir müddet yürüdük.Oraya vardığımızda  neredeyse dizimizde derman kalmamıştı.Ama önemli insanların olduğu bir davette olduğumuz için sanki hiç yürümemişiz de özel bir araba ile gelmişiz gibi yüzümüzde bir sırıtış oldu.Kapıdan içeri girmek için yöneldiğimizde ise ;

-Efendim hoşgeldiniz.

Cemil:Hoşbulduk da neden kazık gibi dikilirsin be adam ? Çekil de girelim.

Ayfer:Cemil'cim biraz daha kibar olur musun ? Siz onun kusuruna bakmayın efendim.Kendisi henüz gelişimini tamamlayamadı da ondan bu kadar kabadır.

Cemil:Kadına bak iki dakika sattı kaç senelik kocasını.Vay arkadaş !

-Olsun efendim mühim değil.Ben giriş ücreti olarak küçük bir meblağ talep edecektim sizden.

Cemil:Ne parası kardeşim ? 

-Ekmek parası efendim.Haha.

Cemil:Ne esprisi yapıyorsun birader sen ? Para mara vermem ben.

Ayfer:Canım herkes şu an bize bakıyor.Kaç liraysa ver daha fazla rezil olmayalım.

Cemil:Kaç para be bir davete girmek  ?

-120 lira efendim.

Cemil:Efendini yesinler.Ben de diyorum bu adam bana neden ha bire efendim diyor.120 lirayı sen de desen ben de sana efendi derim.120 lira ha.

Adam 120 lira dedikten sonra kahkahalara boğuldum.Ben yol parası vermemek için bunca yolu karısına yürüten adamım hiç bu kadar para verir miyim.Tabii ilk başta hayır veremem dedim.Ama eşimi hayatında olmadığı kadar sinirli vaziyette görünce bu davete girmenin muhakkak bedava bir yolu vardır diye düşündüm.Ve Ayfer'i tenha bir yere çekip ona şunu söyledim:

-Canım ben bu kadar parayı ödemem.Ama üzülme biz yine de bu davete gireceğiz.

-Nasıl olacakmış o ?

-Ben şimdi polisi arayıp bu davette bir kanun kaçağı olduğunu söyleyeceğim.Polisler buraya gelip içerisini didik didik ararlarken biz de o aradan sıvışıp içeri gireceğiz.

-Cemil var ya sana ne desem az.Nerden buldum da evlendim be seninle.Yazık ...

-Dur ben şimdi arıyorum polisi.

-Yapma etme.Yalan ihbar anlaşıldığında ne olacak aramasana yahu.

-Ya arayacağım da şimdi de yine para gidecek.

-Ya bunun için bile cimrilik yapıyorsun.Al benimkinden ara aracaksan.

       Polisin telefonun gerçekten de eşimden aradım.Polise davetin adresini tarif edip kanun kaçağı olduğunu söyledim.Ben polisi yarım saatte falan anca gelir sanmıştım.Adamlar iki dakikada şıp diye geldi.Polisin içeri girmesini fırsat bilerek biz de hemen içeri daldık.Tahmin ettiğimiz gibi kapıdaki adam polislere durumu izah etmeye çalışıyordu.Planım tıkır tıkır işlemişti.

O akşam davetten dönüşte de tabii ki yine yürüyerek eve vardık.Ve derin bir uykuya daldım.Derin bir uykuya dalmamın sebebi bedava olması he yanlış anlaşılmasın.Bu arada sonradan öğrendim ki karım oraya bedava girmemizin helal olmadığını düşünüp adama 120 lirayı vermiş.



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 16, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

CEMİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin