Mardin ne büyük şehir. Sessiz çığlıkların haddinden fazla acının belki de başkenti. Yine bir sabah oldu Mardin'de Mardinli konağı yeni bir güne başlıyordu.
Alçin yatağına vuran güneş ile gözlerini araladı. Kafasını yanında çatık kaşları ile uyuyan kocasını izlemeye başladı.
Araf Mardinli Mardin'in "en büyük " aşiretinin yeni ağasıydı. Alçin elini kocasının yeni çıkmış sakallarının üzerinde gezdirdi.Kocasına oldukça bağlı onu her şeyden çok seven bir kadındı Alçin. Araf yavaşça gözlerini açtı.
Karşısında dağınık ipeksi saçları, badem gözleriyle onu izleyen karısı ile karşılaştı. Alçin'i belinden yakalayarak kendine çekti.Alçin 4 aylık ikiz bebeklere hamileydi. Tüp bebek yöntemiyle hamile kalmıştı.
"Güzelim, günaydın. "
"Günaydın Araf" diye mırıldandı Alçin. Birden midesi bulanınca yataktan kalkmasıyla yerinden doğruldu ve lavaboya ilerledi.
Araf ağa, karısının yataktan kalkmasıyla koşar adımlarla lavaboya gitti.Alçin 'i klozetin önüne çökmüş kusarken buldu. Beline kadar uzanan saçlarını eli ile topladı.
Alçin yerden kalkmaya kuvvet bulamıyordu. Araf ağa yavaşça Alçin 'i yerden kaldırdı. Elini , yüzünü soğuk ile yıkadı ve yavaş adımlarla odada ki tekli koltuğa oturtup önünde diz çöktü."Alçin 'im , rihemin (ruhum) iyi misin, hastahaneye gidellim mi?
"Gerek yok Araf hamile bir kadının kusması çok doğal. Biraz dinlesem bir şeyim kalmaz."
"Tamam güzelim." Diyip Alçin 'i kaslı kolları arasına aldı. Cam bebekmiş gibi kırmaktan korkarak ufak bedenini yatağın üzerine bıraktı ve üzerini örtü.
Adımlarını yatak odasının içinde bulunan giysi odasına yönlendirdi. Siyah gömlek ve gri bir takım elbise alıp hızlıca üstüne geçirdi. Odaya girdiğinde Alçin 'i yatağı toplarken buldu.
"Alçin, güzelim neden yataktan çıktın?"
"İyiyim Araf aşağıya inmezsek annenlere ayıp olur."
"Tamam ama yorma kendini dikkat et oğullarıma ."dedi Alçin 'in yüzünde koca bir gülümseme yerini aldı. Araf Alçin 'in yanına giderek elini beline koydu ve yavaş adımlarla alt kata avluya indiler.
Konak oldukça büyüktü. Yemek ve temizlik işlerine yardım eden dört yardımcı bulunuyordu. Araf Alçin'i avluda bulunan döşeme sedire oturttu, ardından kendide Alçin 'in yanına çöktü. Alçin 'in kafasını göğüsüne çekti ve lini kendini iyiyden iyiye belli eden karnına koydu.
"5 ay kaldı Alçin, 5 ay sonra iki küçük afacanımız olacak."
"Evet Araf 5 ay sonra iki küçük çocuğumuz olcak. Bu , bu çok büyüleyici. " dedi Alçin dolu gözleriyle. Hamile kaldıktan sonra çok duygusal olmuştu.
Alçin'in ilk hamileliği değildi daha önce doğal yollarla 3 gebelik yaşamış hepsi düşük ile sonuçlanmıştı. Olanlar aklına gelince göz yaşlarını daha fazla tutamadı ve ağlamaya başladı. Araf Alçin'in ağladığını gömleğini ıslatan yaşlar ile fark etti. Alçin'in kafasını göğüsünden kaldırarak yüzünü avuçlarının içini aldı.
"Alçin ne oldu anlat bana" dedi
"Ben,ben onlara bir şey olacak diye korkuyorum Araf ya onlarıda koruyamazsam ya onlarda bizi bırakırsa?" Dedi sesli hıçkırıkların arasında.
"Şşşt güzelim,bir şey olmayacak onları her zaman koruyacağız." Diyip Alçin'in gözünde ki yaşları iri ,kemikli elleri ile sildi.Konaktakiler yavaş yavaş uyanmaya başlamışlardı. Mutfaktan tabak çanak sesleri gelirken Alçin yerinden kalkarak
"Ben kızlara bakayım, kahvaltı için yardım edeyim."
"Tamam güzelim Hatice ablaya söyle de bir sabah kahvesi içeyim ." Dedi Alçin sessizce başı ile onayladı. Mutfağa doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZAD ET
General FictionAZAD ET Acı neydi? Acıyı aşk ile sevda ile öğrenmek neydi? Alçin hasta yatağından doğrularak kocasının yakasına yapıştı, "BENİ AZAD ET,"diye fısıldadı. "BENİ AZAD ET " Ve kadın acı ile haykırmaya başladı: "Eğer özgür olduğumuz, Uçabildiğim...