bölüm 1

5K 152 61
                                    

Karanlıkta ki aydınlığım•

Kyung soo

Sabah telefonun alarmı ile yataktan fırladım. Her ne kadar gitmek istemesemde şirkete gitmek zorundaydım. Ayrıca bugun imzalanacak olan ünlü bir şirketle ortaklık vardı. Patronlarını bilmiyorum ama iyi biri olduğu kesin. Kimse onun hakkında konuşmak istemediğine göre asabi birisi de olabilir.

Yataktan ayaklarımı indirip aşağı salladım. Canım bugün öyle gezmek istiyordu ki, acaba şirketi abime  devretsem mi? O çalışır ben yatarım oh ne güzel. Kendine gel kyung soo işler seni bekler kalk!

Dolaptan siyah bir takım alıp giyindim. Mutfağa indiğimde hizmetçi olarak evimde bulunan hye jin yani kısacası benim en yakın arkadaşım kahvaltı hazırlıyordu. Korkutmamak için geldiğimi belli ettim.

"Günaydın hye jin"

"Sana da günaydın kyung soo. Yine yakıyorsun"

"Abartma hye jin her zaman ki halim"

"Eminim öyledir" gülümseyip salona geçtim. Koltuğa kemdimi attım. Halen uykum vardı.

Hye jin sofrayı kurmaya başladığında bende yardım etmeliydim. Ne de olsa dostumdu değil mi?

"Bekle yardım edeyim" eliyle beni göğsümden itti.

"Sen otur kyung soo ben hallederim. Maaşımı hakkımla kazanmak istiyorum" haklıydı ama yinede yardın etmek istiyordum. Hye jin e karşı gelemeyeceğimi anladığımda masaya oturdum. Yemeğimi yedikten sonra arabama binip şirkete yol aldım. Ama şirketin önünde ki arabalar da neyin nesiydi?

Hızla inip kapıda ki güvenliğin yanına gittim.

"Neler oluyor burda?"

"Efendim geldiklerini haber vermeyi unuttuk kusura bakmayın. ……holdinginin başkanı geldi. Kim jongin bey. Sizi odanızda bekliyor efendim."

"Bu kadar çok araba ile gelmek zorundamıydı bu!"

"Efendim şu sırada ki  4 araba jongin beyin güvenliği. Diğerleride gazeteciler" ahh şimdi bunlardan nasıl kurtulacaktım ben.

Hızla kapıdan içeri girdim. Asistanım bir yandan bugün ki progra mı anlatıyordu bir yandan da peşimden bir metre topuklu ile koşuyordu.

Odama girdiğimde ayaklarını masaya uzatmış, elinde sigara ile oturan esmer tenli, uzun boylu, geniz omuzlu, ve fazlasıyla yakışıklı biri ile karşılaşmayı beklemiyordum.

"Kyung soo'ydu değil mi?" yanıma gelip elini uzattı ben ise hala bakıslarımı çekemmiştim.

"Ah…evet kyung soo ben hoşgeldiniz buyrun"

"Hoşbuldum. Resimlerde seni görmüştüm ama yakından daha tatlıymışsın" göz kırpıp eski yerine geçti. Bende masamın arkasında ki yerime geçtim.

Eski pozisyonunu alıyordu. Ve bu cidden sinirlerimi bozuyordu.

"Ee anlaşmayı imzalıyalım artık. Sizin gibi çekici biri ile ortak olmaktan keyif duyarım" pis bakışlar atarken gözlerim kocaman açıldı. Kendime hakim olmalıydım. Sonuçta ünlü birisi ile ortaklık imzalayacaktım değil mi?

"Öncelikle sizi saygıya davet ediyorum. Nerede olduğunuzu bilin! Daha sonra dosyalar burada buyrun" kalemi ve dosyaları uzatıp geri çekildim. Elinde kalemi biraz dönderdikten sonra bana baktı.

"Benim de şartlarım var bay kyung soo" şaşırmıştım. Dosyalarda bunlar yazmıyordu.

"Ama dosya da şartlarınız yok" konuştuğumda yerinden kalkıp yanıma geldi. Sandalyemi kendine dönderip yüzüme eğildi. Ne yapıyordu bu adam!

"Yazılı değil zaten, sözel bir şart soo" kulağıma nefesini verince bir anda titremiştim.

"Ne…ne diyorsunuz bay kim. Lütfen uzaklaşır mısınız?!" sert çıkıştığımda benden biraz uzaklaşıp kalçasını masaya dayadı.

"Benim şartlarım şunlar bay soo. Her gün buraya geleceğim ve seni göreceğim, telefon numaran bende olacak, engellemek yok, her aradığımda o telefon açılacak, başkalarına gözün kaymayacak, benden başkası ile muhattap olmayacaksın, ve en önemlisi sana dokunmama izin vereceksin" çapkınca gülüşüne devam ediyordu. Ben ise şartları kendime yedirmekle meşguldüm.

"Pardon ama bunları yapmak zorunda değilim. Ve ünlü olmanız bana dokunmanıza ve ya bana sahip olmanızı değiştiremez, bu şartları kabul etmiyorum, isterseniz şimdi burdan gidin, ortaklığıda kabul etmeyebilirsiniz, ama ben bu şartları kabul etmiyorum"

Tekrar önüme döndüğümde dosyaları kaldırıp masanın kenarına koydum. Gerçekten haddini aşmıstı. Önümden dosyaları alıp imzaları attı.

"Her ne kadar inkar etsende şartlar geçerlidir soo! Öğle yemeğine birlikte gidicez!" ahh fazla oluyordu ama! Hızla ayaga kalkıp önüne geçtim. Uzundu fazlasıyla...

"Sizinle hiç bir yere gelmiyorum bay kim! Ve bu şar-"bir anda dudağımda hissettiğim dudaklarla dona kaldım. Resmen sömürüyordu beni. Ama bu his farklıydı sanki. Başkaydı.

Ellerimle göğsünden ittim.

"Sen ne hakla!"

"Şartları konuştuğumuzu sanıyordum"

"Gidin burdan! Hemen!"

"Peki gidiyorum SEVGİLİM" popoma yediğim şaplakla tekrar ona döndüm. Sevgilim kelimesini de bastırarak söylemişti. Aishh ne kadar sinir bozucu!

Hızla masama oturdum. Elim ayağım titriyordu. Kızarmıştım üstüne üstlük! Kapı çalınınca kendime gelebilmiştim.

"Gel!" içefi takım elbiseli bur adam girmişti.

"Bay do, ben sizin avukatınızım. Bu ortaklık ile ilgili geldim"

"Ahh pardon! Bir an unutmuşum buyrun lütfen" elimle gösterdiğim yere oturdu. Önüme bir kaç kağıt koydu.

"Bu ortaklıkta her hangi bir hile gibi şeyler olursa ve ya karşı taraf ile anlaşmazlık olursa sizi koruma altına alacağız. Eğer ki mahkeme olursa sizin kazanma olasılığınız çok fazla"

"Peki karşı tarafta bunu yapacak mı?"

"Elbette. İki tarafta haklarını istedikleri gibi savunacaklar. İnşallah bir pürüz çıkmaz"

"Umarım" kağıtları imzalayıp avukatı gönderdim. Benim başım bu herifle beladayken nasıl bir sorun çıkmaz!?

………………

Tanıtım bölümünden sonra 1. Bölümde geldi. Aslında seveceğiniz bir kitap. Okudukça sizi çekecektir. O yüzden okumanızı tavsiye ederim. Kitap final bölümüyle birlikte yayınlanacak.

Yorum ve oy vermeyi unutmayın…

-sehuninz…

mч lívє ín thє dαrk || kαísσσHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin