Çiçek oyun oynamak için bahçeye çıkmıştı. Sonra oynarken topu bahçenin uzak köşesine kaçtı ve onu almaya gidince karşısına bir kedi çıktı. Siyah kedi onu görünce tıslamaya başlamıştı. Çiçek de bir iki adım geri atıp hayvana baktı.
"Ben sana zarar vermem." Dedi hayvana.
"Karnın aç mı?"
Öğlen yediği peynirli sandviçini bitirememişti. Küçük bir parça kalmıştı. Hemen içeri koşup annesine kalan ekmeği sormaya gitti.
"Anne, bitiremediğim ekmeği ne yaptın?"
"Mutfakta, ne oldu?"
"Bahçede siyah bir kedi var. Belki açtır, ona verebilir miyim?"
Annesi de oturduğu yerden kalktı, ekmeği alıp kızı ile bahçeye çıktı. Hayvan bahçenin uzak bir köşesinde duran atmak için dışarı çıkardıkları eski dolabın üzerindeydi. Ve anne kızı görünce hayvan ağzını sonuna kadar açarak yaklaşmayın dercesine tıslamaya başlamıştı.
"Neden böyle yapıyor anne?"
"Biz yabancıyız canım. Ona zarar verip vermeyeceğimizi bilmiyor." Diyen Çiçek'in annesi elindeki ekmeği ufak parçalara ayırdı. Hayvana çok fazla yaklaşmadan köşeye bıraktı ve ekmekleri bırakırken dolabın içinden gelen çok kısık yavru seslerini duydu. Anlaşılan hayvan yer bulamamış ve onların attığı o dolabın içine sığınıp doğum yapmıştı.
Geri çekilen kadın kızına baktı. "Dolabın içinde yavruları var, onları bizden koruyor." Dedi.
"Ben görmedim."
"Ben de görmedim canım. Ama ses çıkarıyorlardı. Anlaşılan daha yeni doğmuşlar. Sen beni burada bekle." Diyerek annesi içeri girdi. Sonra da elinde bir kapla döndü.
"O ne anne?"
"Biraz süt ile suyu karıştırdım. Anneye verelim ki yavrularını güzelce emzirsin." Ekmeklerin yanına sütü de bıraktı. Sonra kızı ile geriye çekildi. Hayvan biraz zaman geçince yerinden kımıldayıp ekmek ve süte gitti. Doğum yapmış olan anne kedi anlaşılan çok açtı. Hem sütü hem de ekmekleri bitirdi sonra da dolabın içine girdi.
Çiçek ve annesi başkalarının bahçeniz boklanıyor, pireleniyor, ses oluyor demelerine rağmen merhametle o miniklere bakmaya devam etti. Kimi zaman anneleri yanından ayrılan yavruların feryatları ile uykudan uyandılar kimi zaman bahçeye gelen başka kedilerle yavruları için kavga eden anne kedinin kavgası ile rahatsız oldular.
Çiçek bahçede top, oynama, ip atlama gibi oyunlarından biraz vazgeçse de üzülmedi, sinirlenmedi. Anne için, o minik bebekler için bahçeye artık yemek ve su ile süt taşıdı. Camın ardından miniklerin küçük adımlarını, birbirleri ile oynayışlarını izledi.
Ta ki anne ve yavrular başka bir yere gidinceye kadar onların hem işleriyle ilgilendiler hem de sevimlilikleri ile neşe buldular.
*************