Sevgilimmiş

18 3 3
                                    

Uyandığımda kendi yatağımdaydım.Gözlerimi hafif bir şekilde aralarken hala başım zonkluyordu.Tanrı aşkına akşamdan kalma gibiyim.Soğuk zemini hissetmeden önceki sessizlik bu sefer yoktu çünkü sallanan koltuğumun sesi kafamın zonklamasını bastırıyordu.

*Kıpırdanmandan uyandığını anlıyorum* dedi yine o tanıdık ses.

*Sen burda ne arıyorsun, bir dakika bir dakika sen eve nasıl girdin* dedim aniden dirseklerimden aldığım destek ile yatakda doğrularak

*Evin kapısı açık olunca girmek kolay oldu* dedi sandalyeden kalkıp yanıma,yatağa otururken.

*Neden geldin , ne işin var *dedim.Eş zamalı olarak bana yaklaşması beni ondan çekilmeye zorluyordu.

Kolunu bana doğru kaldırarak eliyle yüzümün önüne düşen saçlarımı geriye doğru ittirdi.Ne yani öpecek mi.Yok canım o kadar da değil.Daha ismini bile bilmiyorum.Bu düşüncelerimden beni endişelenmiş sesi çıkarttı.

*Başının kanaması * dedi elini çekerek *Geçmiş*.

*İsmin ne bu arada senin* dedim sonunda saçımı başımı düzelterek.

Uzun uzun baktıkdan sonra gözlerini kaçırarak

*Alec* dedi. Neyi vardı bunun.

*Sağol benimde Jane dedim* gözümü devirerek.

*Jane , güzel isim* dedi.Tam gözlerimin içine bakıyordu.

Aklıma neden yatakda olduğum geldiğinde gözümü direk kaçırdım ve

*Annem, annem evde yoktu onu bulmam lazım* dedim son hızla yatakdan kalkıp terliklerimi giyerek.

*Annen iyi Jane sen bayıldıkdan 5 dakika sonra eve geldi kim olduğumu ve neden burda olduğumu açıklamam biraz zor oldu ama hallettim* dedi pis pis sırıtarak.

*Hallettim derken , hey bir dakika kendini ne olarak tanıttın sen* dedim işaret parmağımı ona doğru sallayarak.

*Sevgilin* dedi.

Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.Ama iyi tarafından bakarsak annem çok fazla bir tepki vermiş olsaydı şuan azrail kardeşimle çikolatalı süt içiyor olurdum kesin.Ama bu ne cürret ya.O kadar da değil yani ne sanıyor kendini bu.

*Ne dedin sen* dedim. Kendimi üzerine atlamamak için zor tuttuyordum.

*Sevgiliiiiii* dedi. GICIK. Bunu yapmıcaktın pikaçu. Direk üstüne atladığımda bu sefer soğuk zemini hisseden oydu.En azından ben öyle tahmin ediyordum. Üstüne düştüğümde bir yastığa düşmüş gibi bir his oluştu. Sende baklava yerine pişmaniye mi var ya bu ne yumuşalık.

Burunlarımız birbirine değdiğinde içimi bir titreşim kapladı.Bir yanım hemen kalmamı söylerken bir tarafımda bu anın tadını çıkarmamı söylüyordu.Arzularıma yenik düşemezdim en azından şimdi değil.Direk üzerinden kalktım ve üstümü düzeltmeye başladım. Tam gömleğimin açık düğmesini iliklerken beni kolumdan tuttuğu gibi dolaba geriletmişti. Naptığını hala anlamıyordum.Sapık mı bu ya. Bana da adam gibisi denk gelmez ki zaten. Kafasını boynuma doğru getirdi ve gözlerini kapadı.Neden tepki veremiyordum. Tam ne yaptığını sanıyorsun dicekken başını omzuma koydu. Ne güzel bir andı bu böyle.Ama hiç kalır mı annem içeri girdiği gibi çocuk ilkilerek geri çekildi.Annemin kızgın yüzünü görmeyi bekleyerek başımı kaldırdığımda endişeli bir surat ile karşılaştım.

*Jane babanı hastaneye kaldırmışlar*

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 05, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AMONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin