Gerçekten Mi?

17 0 0
                                    

Sabah hızla yatağımdan fırladım.Bu sabah kesinlikle çok neşeliyim ve daha saat 9.00 ama benim ise 10.00'da havaalanında olmam gerekiyor bu gün Cumartesi ve LONDRA'ya gidiyorum!!!Hızla açık mavi pantolonumu üzerine beyaz şifon bir bluz ve üzerine deri ceketimi giydim.Odamdan çıktım ve salona indim siyah çantamı aldım ve içine 1 saatlik yolculukta gerekli olacak şeyleri koydum.Son kontrollerimi yaptım tam evden valizimle beraber çıkcakken biletlerimi koltukta bıraktığımı farkettim.

D:Kahretsin Daisy az daha uçağa binemeyecektin neden bu kadar unutkansın?

Kendi kendime söylene söylene valizimi alıp alt kata indim ve kapıdan çıktım kapıyı kilitedim.O sırada akıllılık edip akşamdan rezervasyon yaptırdığım taksi beni kapının önünde bekliyordu.Valizi alıp taksiye bindim ve havaalanına gitmeye başladık.Evet Manchester'dan ayrılıyordum ama bu geçici bir süreydi hem biraz da Londra'da kalmam gerekirdi değil mi?Bugün Ashton'ı ektiğim için büyük bir pişmanlık içerisindeyim ama Ashton anlayışlı biri ve beni anlayacağına eminim.Havalimanına geldiğimde Check-In imi yaptırdım ve koşarak uçağa yetiştim bazen çok ağır yürüdüğümden bazı şeylere geç kalabiliyorum.Uçağa giridim ve yerime geçip oturdum.Kısa bir süre sonra uçak hızlanmaya başladı işte başlıyor...

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Uçağım 10-15 dakika önce indi ve biz yolcuları uçaktan çıkartmaya başlıyorlar.Uçaktan çıktım ve havalimanına girdim.Sırayla güvenliklerden geçmeye başladım ama o kadar çok güvenlik vardı ki bitmiyordu.Şu işe uyuz oluyorum sanki bende bombacı havası var!!En sonunda o aletlerin arasından geçtim ve kapıdan çıkabildim Londra için sıcak bir gündü tam gezmelik.Çocukların bana bir kaç gün önce söylediklerini hatırladım ve onları aradım fakat kimseye ulaşılamıyordu başlarına bir şey mi gelmişti?Bir taksi durdurup stüdyonun adresini söyledim.Normalde çocuklar bana böyle yapmazlardı.Hele Harry sevgilisinin geldiğini unutmuş olmazdı değil mi?Taksi stüdyonun önüne geldiğinde yüzümde 32 dişlik bir gülümseme oluştu.Hızla binaya girdim giriş kapısının önünde de Paul vardı.

D:Merhaba Paul özledim seni!!

P:Bende Londra'ya geldiğin için mutlu olmalısın.

D:Kesinlikle çocuklar içerde mi?

P:Evet gir hadi.

D:Sonra görüşürüz.

İçeriye yavaşca geçtim içeride kimse yoktu o sırada gelen konuşma seslerinden koltukta oturduklarını görüyordum.Eleanor Perrie ve Sophia'nın yüzleri asık çocuklar ise hararetle bir kızla konuşuyorlardı.O sırada Pezz beni gördü kızlarla sarıldık.Fakat çocuklar dalmış ve beni bile fark etmemişlerdi.

D:Vayy canına Daisy gelmiş!!

N:Ahh Daisy sendemi burdaydın!!

H:Daisy neden bizi aramadın seni almaya gelirdik.

D:Aramadım mı??En az 1000 kere aradım ama açmadınız.

Z:Pardon duymadık

Çocuklarla sarıldım ve valizi bir köşeye bıraktım.Sıra çocuklara beni unutturan o pislik kıza gelmişti.Kafamı kaldırdım ve gözlerim yerimden fırladı aynı anda ağzımın da yere düşmüş olduğunu farkettim!!!

D:Jennifer!!!!

D:Vayy Daisy sen ne ara geldin??

H:Daisy bu Jennifer.

D:Biliyorum Harold.

H:Tanışıyormusunuz??

D:Uzun hikaye Harold.

Love Is Not A GameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin