Gözyaşı

276 1 0
                                    

Içinde bir volkan patlıyordu adeta ismine yakışır bir alev yanıyordu göğsünün ortasında önce sağ gözü oyunbozanlık yaptı direnişi kırarcasına bir damla bıraktı yanaklarından aşağı sonra sol gözü ona eşlik etti ağlıyordu Halbuki o sevmezdi ağlamayı çok olmuştu unutalı yıllar onun kalbine Öyle güçlü bir zırh örmüştü ki onun için ağlamam yerini haykırmak almıştı haksızlığa tahammül edemeyen bir yapısı vardı her şartta güçlü kalmayı başarabilmiş ti Birçok insana karşı koyabilmesi Zorlu günlerin üstesinden Böylece gelebilmiştir Şimdi ise kendisiyle savaşıyordu gözü sigarasına ilişti rüzgar ona yoldaş olmuş ve çoğunu içmişti çantasından birnmendil çıkardı Önce şöyle bir etrafını kontrol etti sonra gözlerini hafifçe sildi her ne kadar içi acısada ağlamaya yakıştıramıyordub kendine oturduğu sandalyeden kalkıp bir kaç adım attı ve Seyhan gölününün karşı tepelerine doğru bakıyordu onun kalktığını gören garson çocuk da ayağa kalkmış dikkatli onu izliyordu alev her ne kadar belli etmemeye çalışsada garson çocuk onun ağladığını fark etmişti Alev garson çocuğa döndü ve bana sade bir Türk kahvesi getirir misin Dedi garson çocuk birkaç dakika sonra elinde Türk kahvesi de bir şalla geldi  doğu şivesi ile ve onun yüzüne Hiç Bakmadan abla Buralar serindir üşümeyesen dedi ve elindekileri bırakıp gitti Alev bu ses karşısında iyice duygulanmıştı gözyaşlarının çoğalmaması için kendini sıkı yordu çünkü güçlü görünme içgüdüsü her şeyin  önüne geçiyordu Onun tek istediği buydu aslında

kelebek ömrü kadar AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin