Yerlerde gezen küçük karıncalara bakıyodum. Herhalde bi 2 saat olmuştu. Çevreme bakınırken kapının yavaşca açıldığını gördüm, o Egeydi beni kaçıran ve bu pislik yere sokan kişi yanıma yavaşca yürümeye başladı. Birden yere bağdaş kurup oturdu, nolduğunu anlayamadan bi şeyler fısıldadı. Ama ne olduğunu duyamadım. Bana bakıp
"Gezmeye gitmek ister misin?" Dedi. Ve ben sandece öyle ona bakıyodum.
"Evet cevap bekliyorum" dedi ve ben kekeliyerek
"E-eevet" dedim. Mal gibi 2-3 dk bakıştık. Sonra ben dayanamayıp
"Eeeee nereye gidiyoruz?!" Dedim. Demez olaymışım. Ege
"O kadar meraklı olma aşkım"
Neee aşkım mi lan daha yeni konuşuyoz sen bana gelmiş aşkım diyon.. Aslında bana aşkım demesi hoşuma gitmişti. Hayır hayır hayır ona asla sevgili hatta dost bile olamam ama çok çekici. NE DİYORUM LAN BEN??!!
"Beni sandelyeden çözecekmisin acaba?"
Ege ilk önce afalladı. Sonra hemen arkama geçip ellerimi çözmeye başlamaıştı. Teni temine deydikçe utandım. Yüzümün ne kadar kızaracağını tahmin bile edemiyorum..
Ellerim serbest kalınca bileklerimi ovuşturdum. Bana elini uzattı, tereddüt bile etmeden eline uzandım. Beni kaslı kollarının arasına alıp sıkıştırdı. İstemsiz bir şekilde "AHH" sesi çılardım. Yüzüne bakamıyordum. Nefesini yüzümde hissetmek çok huzur vericiydi. Kolusunu içime çekmek.. HAYIR BEN ONA AŞIK OLAMAZDIM!?!?!
"Daha maceramız yeni başlıyo aşkım"
..