Sıradan Yaşam

11 2 0
                                    

Hızlı bir karar alıp yazar yazmaz paylaştığım fırından yeni çıkmış hikayemi umarım beğenirsiniz gerçi şuan kızımızın adını dahi bilmeden kısa bir giriş yaptım diğer bölüm gayet uzun ve soluksuz olacak.

Ruhumun acısı burnuma kadar gelmiş nefes almamı engelleyince arsızca zorla çektim ciğerlerime oksijeni sanki buna gocunmuş hava lodosun sert rüzgarlarından birini çarptı yüzüme saçlarım savrulurken bedenime çarpan ürpertiye engel olamadım.
Montumu sıkıca boynuma kadar kapatıp kuru soğuk rüzgarla otobüs durağında amansız bekleyişteydim.
İş çıkışı eve gitmek için sabırsızlanıyor ama kendimi kıpırdatmaya halim yoktu.
Durağın kenarına sinmiş yarım saate bir geçen otobüsün içine attım kendimi sıcakla okşanan yüzümle montuma gömdüğüm boynumu bırakıp dikleştim.
En arkada cam kenarına kurulup kulaklığımı takıp hayatla bağımı kestim.
Evime girmek için anahtarı hızlı hızlı çevirip girdiğimde kimsenin umrunda oladı buna aldırmadan kapıyı kapatıp kendimi odaya attım.
Ailemde annem babam ve abim beraber yaşıyorduk ama ne aynı sofraya oturuyorduk ne aynı salonda bir arada bulunuyorduk bağımız bir tek aynı evin içinde yaşamaktı.
Abimin odamın kapısını sessiz ama hızlı açışıyla sıçradım.
"Kapı çalmak nedir bilmediğin gibi selam vermesinide bilmiyorsun!"
Gözlerini devirdi.
"Sen de çok terbiyeliymişsin gibi hareket yapma bana sabah Ayten teyzeyle kavga etmişsin bir çöp yüzünden!"
Kaşlarım anında çatıldı bu kadın yemeyip içmeyip dedikodu yapan arsız tiplerdendi haddini bildirmekte anca bana kalıyordu.
"Kaç kere söyledim ama kediler parçalıyor çöpü çöp kutusuna at diye ama illa pislik içinde yaşamaya sevdiğinden çöpüm içine atmak yerine baş ucuna inatla bırakıyor resmen!"
Abim alayla güldü.
35 e merdiven dayıyan abimin arada takıldığı kızlardan başka ciddi bir ilişkisi olmamış üstüne sanki ben kız değilmişim gibi 'Şimdi ki devirde ki kızlar hiç masum değil' diyordu.
Gerçi bende öyle bir tip değildim hakkı vardı daha görmemiştim bende öyle masum yüzlü iyilik meleği, benim ise sigaram ve içkim dışında iş arkadaşlarımla takılmam vardı.
Eskiden abimle takılmayı daha çok merak edip peşi sıra gitmek istiyordum ama beş altı kere gece klübü kaçamağından sonra gitmez olmuştum uzun zamandır.
Ben ise 27 yaşında üniversite okumayı hayallerine gömmüş çalışan biriydim.
"Neyse ne şu kadın mahallede uyuzluğuna adını çıkardı umrunda olmadı ama fena benzetmişsin o günden sonra senden bir korkuyor kadın" keyifle gülüp söylerken odamdan kalem kağıt alıp yatakta oturan benim saçlarımı karıştırdı.
"Az bile yaptım ama az süre için akıllandı yine unuttu o yüzümü hatırlatıcam bir ara yine"
"Uğraş bakalım o mu seni yiyecek sen mi onu?"
Omuz silktim.
"O koca karı beni yerse indiği midesine otururum ben"
Kahkahalarla gülüp çıktığında aldırış etmeden yalnızlığımı bir kez daha kucaklayıp telefonumda insanları stokladım.
Babam bulduğu parayı harcamayı severdi belki öyle biri olmasaydı şu an dedemlerden kalan mirası üç'e dört'e hatta beş'e katlardı.
Ama onun yerine silip süpürmüş hatta kendi akılsız başının açtığı borçları ödeyip aileye tek bir desteyi yoktu.
Abim ve ben bu eve bakıp besliyorduk.
Ah annem zavallı canım annem ona gerçekten acıyordum.
Kadın bizi güzel yemeklerle güzel yataklarda yatırmak istesede hayırsız kocası yüzünden oda perişandı.
Bu kadar özenilesi hayatlara imrenerek bakmayı kesip yatağıma kıvrılıp yarın ki işim için güç topladım.

Zehirli SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin