Orta Asya-Zer Krallığı
Kral Yenn zamanı
Kaleye sinen karanlık, yanan meşalelerin yaydığı ışığın gidemediği tek bir yerde varlığını ilana imkan bulabilmişti. Öyle ki, Kale Komutanı nöbetçinin yanından geçmesine rağmen yattığını fark etmemişti. Komutan Caron, Kral'dan gelen mektubu okuduktan sonra mektubu tekrarlayıp yer yer gülüyor, yer yer ağlıyordu.
Koca Kral.Hele ki Asya tarihindeki en gaddar ve en dehşet verici istihbarat teşkilatına sahip olan bir Kral. Kral Yenn. Öyle güçlü,zeki ve korkusuzdu ki babasını dahi tahttan indirttikten sonra, babası komşu olan Eral Devleti'ne kaçınca, ani bir baskın verip komşu devletin mevcut topraklarının yarısını ele geçirmiş ve tüm halkı Eral'ın başkenti Zarah'a göndererek suni bir kıtlık başlatmış, işgal ettiği topraklara da kaleler inşa ettirerek ele geçirdiği bölgede kalıcı olduğunu tüm dünyaya duyurmuştu. Caron da inşa edilen kalelerden birinin komutanıydı. Ama öyle basit bir Kale Komutanı değildi. İşgal edilen toprakların en tehlikeli kalesindeydi görevi. Çünkü kalenin birkaç yüz metre ilerisi küçülmüş Eral'ın sınırıydı. Şimdilik başkentlerindeki kıtlık ve buna bağlı olarak ortaya çıkan halk-asker isyanını bastırmakla uğraşıyorlardı ama isyanı bastırmayı ve askeri meydana dökmeyi başarırlarsa şüphesiz ki ilk kellesi gidecek rütbeli komutan kendiydi.
Uzun bir düşünce karmaşasından sonra bu gelişin ya savaş için yada savaş hazırlığı için hazırlık olduğu sonucuna vardı. Savaş için şimdiden hazırlanmak gerekiyordu. Kale hakkında her ay yenilenen gözlem raporlarını inceleyip genel bir tespite varınca hayretler içerisinde kaldı. Genç Kral'ın topraklarına kimsenin saldırmaya cesaretinin olmadığını bilip hayatını güvenceye almak isteyen herkes resmen kaleye akın başlatmıştı. 70.000 kişilik kalede 100.000 kişi 1 seneden fazla, artarak yaşıyor ve bu hiçbir sıkıntı vermiyordu. Sayılara tekrar tekrar bakıyordu şaşkınca. Normalde hazinede tek kuruş olmaması hatta borçlu olmaları gerekirken aksine tüm tüccarlara borç para verecek kadar doluydu kale hazinesi. Nüfus raporu bunu gösterirken ekonominin çökmemesi Caron'u hayrete düşürüyordu.Hızlı bir şekilde ekonomi raporlarını inceleyince kale hazinesine kimin soktuğu belli olmayan yüklü miktarda para ortaya çıktı. Kral'ın mektupta belirttiği üzere kaleye gelmesine aşağı yukarı 2 ay vardı ve emin olduğu tek şey bu paranın kim tarafından hazineye sokulduğunu bulmazsa kellesinin gideceğiydi. Nöbetçiyi çağırdı. Kapı usulca açıldı ve nöbetçi eğilerek içeri girdi.
-Sessizce toplayın kurulu.
-Emredersiniz komutanım.
Adı gibi emindi bu paranın Kral'ın amcalarından birinden geldiğine. 73 senelik barışı bozmanın ve bunu Yenn gibi dediğim dedik bir deli Kral zamanında yapmanın nasıl bir ahmaklık olduğunu düşünürken diğer nöbetçi açık olan kapıdan selam verip bir ulağın geldiğini söyledi. Gelsin diye işaret etti ve gelen ulağın elindeki mektubu alıp kimdendir dercesine ulağın yüzüne baktı.
-Çarhan Hanedanının En Büyük Kralı Avan Han'dan, dedi.
Ulaktan mektubu alıp okumaya başladı mırıldanarak. Ulak ise eğilip doğrulduktan sonra dışarı çıktı.
TANRI'NIN KUDRETİ ÜZERİNE OLSUN
Çarhan Hanedanının Küçük Kralcığı Yenn'in Kale Komutanı Caron'a.
Ben ki hanedanın en büyük evladı ve en büyük Kralı Avan Han.73 senedir süren barışın bozulmayıp Küçük Kralcık Yenn'in tahta geçtiği ilk gün barışı çiğnediğini ve dost devletlere savaş açtığını, bunun neticesinde artık barış olmadığından dolayı yeniden barışın tesisi için 2 ay sonra kalenize gelecek Yenn'in kalenizde gizlice tutuklanıp Krallığımız'a bildirilemesini ve sonra gelecek olan gizli heyete teslimini emrederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 Krallık 1 Hanedan
Historical FictionBabasının, korkaklık yapıp amcalarına boyun eğmesini hazmedemeyip isyan ederek yönetimi ele geçiren deli dolu bir lider. Kimine göre zalim kimine göreyse tam bir önder. Kendi topraklarında yaşayanların huzuru için tüm dünyayı kasıp kavurabilecek kad...