Karakterlere daha karar vermedim eğer ilginizi çekerse hikayaye devam edicem umarım beğenirsiniz iyi okumalar.Hatalarım için şimdiden özür dilerim.
1.BÖLÜM
Alarımın çalmasıyla telefonumu yere fırlatmam arasında sadece 5 saniye vardı.Yüzümü ovuşturup yorganı üstümden hızlıca attım.Atlas her zaman ki gibi ayağımın altında sürtünmeye başlamıştı.Nasıl bu kadar bencil ve bu kadar şirin olabilmeyi başarıyordu anlamış değilim bazen onu parçalamak istiyordum.
İkinci miyav sesini duyduğumda ise ayaklanmam ve Atlas'ı beslemem gerektiğini anlamıştım.Üçüncü uyarısı ilk ikisi kadar şirin olmayabilirdi.Mama kabını ağzına kadar doldurup önüne koydum.Atlas tüm açlığıyla mamasını yerken ona bakıp yüzümü buruşturmadan edemedim."Seni seviyorum çirkin."diyip.Yumuşacık tüylerini okşadıktan sonra okula hazırlanmak için hareketlendim fakat masanın hemen üzerinde duran aile fotoğrafimizi görünce dayanamadım.Annem ve babam işleri yurtdışında olduğu için 2 yıldır yalnız yaşıyordum.Tabi ki akrabalarımız kontrole geliyordu ama o kadar onlara bunun için hiç kızmadım.Bana daha iyi bir yaşam sağlıyabilmek için oradalardı.Bu durumdan hiçbirimiz memnun değildik elbette ama şartlar bunu gerektiriyordu.Her tatilde onların yanında oluyordum.Pek sık birbirimizi arayıp soramasak d a güvende veya iyi olduğumu bildiren mesajlar atıyordum onlara.İdare ediyorduk,etmemiz gerekiyordu.Okula gitmem gerektiğinin farkına varıp elimdeki fotoğrafımıza bir öpücük bıraktım.Hızlıca duşa girip üniformalarımı çıkardım.Saçlarımı hızlıca kuruladım ve üstümü giyindim.Hava fazla sıcak olduğu için okul tişörtümün içine askılı bir tişörtdaha giydi genelde okula böyle giderdik.Fazla sıcak olduğunda tişörtleri çıkarıp askılılarla kalırdık dediğim gibi zar zor paralarını biriktiren ailem sayesinde kolejde okuyordum ve bu yüzden rahattım.Elime bir defter alıp ayağıma siyah spor ayakkabılarımı giydikten sonra eteğimi düzelttim,saçımı açık bırakıp biraz şekil verdim.Daha servisin gelmesine 25 dakika vardı.Her ihtimale karşılık evi toparladım ve servisi beklemek üzere dışarı çıktım.Neyseki fazla beklememe gerek kalamadan servis geldi ve son sürat okula varmıştık.Okula giriş yaptığım anda Laden sanki beni çok uzun süredir görmüyormuş gibi boynuma atladı."Büşra acele et sana göstermem gereken bir şey var."diye söylenirken beni çekiştimeye başlamıştı.
"Bu kadar önemli ne olabi.."sözümü tamamlamadan önce okul sıramı görünce gözlerimi devirdim ve Ladene baktım "Emre nerde?" "SIranı bu hale getirip gitmiş"dedi ban umut dolu gözlerle bakarak.Bu çocuk sınırlarımı zorluyordu.Birinden hoşlanabilirsin ama bunu tüm okula duyuruyor ayrıca çıkıyormuşuz gibi sırama çicek ve çiklatalar bırakması saçmalık.Sıramın üzerindeki her şeyi sınıf arkadaşlarıma dağıtırken hepsi gülümsüyordu.Laden bana dönüp"Sadece bıraz insancıl olmalısın Büşre çocuk senin için çabalıyor"dedi bilmiş bakışlarını atarak.Çabalamasını istemiyordum umrumda bile değildi onu görmekte istemiyordum onu görüp Atlas'ın bana attığı bakışları atmasını istemiyordum.Tüm dersleri gayet konsantre olmuş bir şekilde atlatmıştım.Öğle yemeği zili çalınca Laden'le birlikte yemekhaneye gittik.
Laden çok şirin ve cana yakın bir kızdı benim aksime soğuk biri sayılmazdım ama herkese karşı samimi veya içtende olamazdım ama Laden öyle değildi.Neredeyse vicdanım sayılabilirdi.Her zaman yanımda olmuştu bu gece de bende kalıcaktı öyle aşırı bir güzelliği yoktu ikimizinde yok yine de bizi beğenen bir çok erkek vardı.Yemekhanede hızlıca yemeklerimi almaya başlamıştım ki karşımda Emre'yi gördüm umut dolu bakışlarla bana doğru yaklaşırken ben Laden'in kulağına eğilip "Ben kaçtım.Şimdi burdan uzaklaşmazssam kalbini kırmaktan korkuyorum.Okul çıkışı görüşürüz."diyip hızlı adımlarla oradan uzaklaşmaya başladım.Peşimden koşarak geldğini anladığımda bende koşmaya başladım.İleri de kavga eden iki çift gördüm erkek uzun boylu ve bizim yaşlarımızdaydı kadın ise daha yaşlıcayydı.Kavga konularını düşünmeden onlara doğru koşmaya başladım.Eğer onların yanında durursam hem kavgalarını şimdilik sonlandırmış olurdum hemde insanların içinde Emre'nin çekineceğini biliyordum.Ondan kaçmanın verdiği heycan ile köşeyi döndüm kavgacı çiftimize doğru ilerlerken adamın kadına doğru biraz daha yaklaşmasını ve onu duvara itmesini izledimne olduğuna anlam veremesemde bacaklarım o yöne doğru koşmakta ısrarcıydı.Dikkatlice adamın eline baktığımda bir bıçak olduğunu gördüm ardından kadının tiz sesini duyduğumda tüm dikkatimi onlara vermiştim.Kadından ikinci bir ses gelmeyince boğazının kesili olduğunu gördüm.Olduğum yerde kaldım kıpırdayamıyordum,nefes alamıyordum göğüs kafesim benden bağımsız hareket ediyordu ve sonrasında sadece ağzımdan kaçan hıçkırık sesi o an endişelenmem gereken tey şeyin adamın yüzündeki ifade olduğunu anlamıştım.Adamın adımları her saniye bana daha da çok yaklaşıyor olması sanıırım,işimin bittiğini simgeliyordu.Adamın bakışları bunun son nefesim olduğunu söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Bir Nefes
RomanceOndan kaçarken son soluğumu alarak köşeyi döndüm.Ve derin nefesimin duyulmasıyla arkasına bakan kişinin gözleri bunun son nefesim olduğunu söyledi.