2. bölüm

18 0 0
                                    

     Kütüphane yaz tatilimde çalışmak için mükemmel bir yer. Tabi perşembeleri hariç ... Perşembe  günleri kütüphaneyi benim açmam gerekiyordu. Sabah 7'de hem de !  Hani bazenleri gündüzün hiç gelmemesini istersiniz ya işte perşembe günleri de benim için aynıydı. 

    6.30

  Alarmın sesi ile uyandım. Elimi telefona atıp alarmı kapattım. Yataktan doğrulup hızlıca aynanın karşısına geçtim. Kıvırcık saçlarımı düzeltip birkaç sivilceme umutsuzca bakıp kapatıcı sürmekten vazgeçtim. Üstüme pembe bir tisört altıma da jean geçirip anahtarlarımı aldım ve evden sessizce çıktım. Geç kalacağımı anlayınca adımlarımı hızlandırdım. 

      Sadece 5 dk geç kalmıştım ki en son sokağı koşmuştum. Aslında sorun olmaya bilirdi ama kameralar olduğu için kütüphanenin kaçta açılıp kapandığı anlaşılabilirdi. Nefes nefese anahtarlarımı çıkarırken kapının önünde uzun boylu, kahverengi dağınık saçlı, açık kahverengi gözlü birisi vardı. 

    ''Geç kaldın'' dedi nedenini merak ederçesine. Kollarını göksüne kavuşturmuştu. Anahtarla kapıyı açarken ''Tanışıyor muyuz ?'' dedim. içeriye girdik . Güldü ''Aslında hayır ama üç gün sonra randevumuz var'' dedi. Ah tabi ya ! dün ki tuhaf çocuk !  Tuhaf çocuğu kulak ardı edip masanın üstünü düzenlemeye başladım. Tuhaf çocuk ''Ne biçim kızsın sen ? 1.85 boylarında kaslı aşırı yakışıklı  aynı zamanda da tatlı birisiyle randevun var ve sen unutuyorsun ! '' dedi. ''Üstelik bir de beni dinlemiyorsun. Şuna bak masayı toplamayı da bitirdin ! ''  dedi kendini beğenmişcesine. Masayı toplamam bittikten sonra yapılacaklar listesine baktım. Eski kitapları belirlemem gerekiyordu ama öncesinde şu tuhaf çocuğun derdini öğrenmeliydim. ''şu randevu konusunda ciddi miydin ?'' dedim . Kaşlarından birini kaldırıp ''Gayet tabi ! sen değil misin ?'' dedi. ''Pek değil seni tanımıyorum bile sen de beni tanımıyosun '' dedim bir sandalye çektim ve oturduğu sandalyenin karşısına yerleştirip oturdum. ''hayır'' dedi ''sen beni tanımıyosun. Ben seni tanıyorum. adın Breanna bu sene lise sona geçtin en sevdiğin renk mavi boyun 1.73 , 10 yaşında kafa üstü ağaçtan düştün başında 2 tane dikiş var. Kuzenin Emily en yakın arkadaşın. En sevdiğin ders edebiyat. En sevdiğin  spor voleybol. Jean giymeyi sevmemene rağmen açık renk jeanlara bayılıyorsun. Dimi ?'' dedi. Ben ona büyülenmiş gözlerle bakarken. ''Sen tüm bunları nerden biliyorsun ''dedim. Arkasına yaslanıp hava atarcasına ''Bulduk işte '' dedi. Hatırlamıştım dün de bana Breanna demişti adımı söylememiştim halbuki. Cevap vermek yerine şaşkın şaşkın ona baktığımı fark ettim ve ''Uzun zamandır böylesine kendini beğenmiş biri ile karşılaşmamıştım'' dedim. Birden telefonu çalmaya başladı. Hızlıca telefonuna bakıp ''Lanet olsun !'' dedi ve hızlıca kapıdan çıkıp gitti. Arkasından öylece kalakalmıştım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 06, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

RomeoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin