Yağmurlu havaya aldırış etmeden oturdu yeniden bu sefer ıslanmış olan betona. En sevdiği manzara tam karşısındaydı, dolunayın ışığı denizi parlatıyordu Taehyung ise bu sayede denize düşen yağmur damlalarını seyrediyor ve gülümsüyordu. Adını bilmediği çocuk yüzünden buraya daha fazla uğrar olmuştu. Yanındaki içki şişesini eline alıp dudaklarına yaklaştırmıştı içeceği sırada ise, güzel sesli çocuğun sesini duymuştu.
''Hey, Taehyung!''
Taehyung buna karşılık arkasına dönerken, onun yüzünü görmüştü. Siyah saçları sırılsıklam olmuştu ve biraz üşüyor gibi duruyordu fakat o bunu pek umursuyor gibi durmuyordu. Koyu yeşil olan ceketinin fermuarını kapatırken yavaşca oturmuştu ıslak betona. Taehyung'un yanına oturduğunda önce gülümsemiş ve aklına gelen şeyle konuşmaya başlamıştı.
''Adımı hatırlamıyorsun değil mi? Adım Hoseok. Yine unutacaksın fakat olsun.''
Taehyung hala konuşmuyordu. Elindeki içki şişesinden bir yudum bile almadan geri yanına bırakmıştı. Bu sefer sabah uyandığında yanındaki gencin ne adını ne de yüzünü unutacaktı.
Taehyung yanındakine dönüp gülümsemişti.
''Bu sefer sarhoş değilim Hoseok.''
Hoseok derince yutkunup önüne dönmüştü. Taehyung ise bu gece sarhoş olmadan en sevdiği manzarayı değil, Hoseok'u izlemeyi tercih etmişti.
