Yanında birkaç içki şişesi ile beraber oturdu soğuk betona, önce tam karşısında duran aya baktı, ellerini uzattı aya, gülümsedi. Ayaklarını sarkıttı durgun denize doğru. Sarhoştu, sarhoş olmayı çok sevdiği için buradaydı.
Bir içki şişesini daha aldı eline, sonra yine duydu o güzel sesi, belki de sarhoş olmayı sevmesinin en güzel nedeniydi o ses. Haftada birkaç kere uğrardı buraya, her uğradığında ise onunla karşılaşırdı. Her sabah uyandığında ne olduğunu hatırlamazdı. İsmini bile bilmiyordu, ya da söylemesine rağmen unutuyordu.
Çocuk her geldiğinde Taehyung'un hemen arkasında kalan banka otururdu. Taehyung yüzünü görse bile sabah uyandığında tek hatırladığı şey çocuğun sesiydi.
Yine baktı Taehyung, arkasında oturan çocuğa bu kez daha derin inceledi yüzünü, çocuk gülümsedi.
"Adın ne senin?" dedi Taehyung.
"Hoseok, dün söylemiştim unuttun mu?"
Taehyung hatırlamıyordu. Cevap vermedi çocuğa. Arından yeniden önüne dönüp izlemeye devam etti karşısındaki ayı.
Hoseok ise onu izledi, sıkılmadan. Önünde duran çocuğun adını bilmediği geldi aklına. Bu kez o sordu karşısındaki çocuğun adını, güzel sesiyle.
"Peki senin adın ne?"
Taehyung hızlıca kafasını Hoseok'a çevirdi."Adım Taehyung."
Ardından gülümsedi Hoseok. Taehyung ise yine döndü önüne.