•1•

1K 75 29
                                    

crybbiegirl  'e ithafen yazılmıştır.

Jimin yatağında yuvarlanıp ağlamaya devam etti. Artık dayanamıyordu. Kendi kendine konuşmaya başladı. "Neden kilomla dalga geçiyorlar?" Dizlerini kendi çekip tekrar etti.

"Neden, neden, neden?" Saçlarını çekiştirip iç çekti. Ellerini saçlarından çekip dizlerine yumruk atmaya başladı. Birkaç dakika sonra saç dipleri ölümüne acırken, uyuya kalmıştı.

Annesinin tatlı sesiyle uyandı Jimin. Gözleri ağlamaktan şişmişti o yüzden annesiyle pek göz teması kurmamaya özen gösterdi. Üniformasını hızlıca üstüne geçirdi.

Annesi odaya girince gülümsedi. Ardından konuştu. "Ben gidiyorum, görüşürüz." Anneside ona gülümseyip kapıya kadar eşlik etti.

Gelen servisine binip 5 dakikalık yolu sakince geçirmeye çalıştı. Neden bu kadar yakındı ki okulu? Azcık daha huzur bulamaz mıydı burda?

Çok geçmedende okullarına gelmişlerdi. Servisten istemesede indi.

Sınıfına girdiğinde neyseki sadece 2-3 kız öğrenci vardı. Dün ona laf söyleyenlerle karşılaşmadığı için ufakta bir mutluluk vardı içinde.

Sırasına yerleşip oturdu. Belli olmazdı, okula gelmemişlerdir? Jimin güzel düşünceleriyle baş başa kalırken fark etmediği bir şey vardı.

O da onların gelmesiydi. Gelmişlerdi işte. Ama Jimin fark etmemişti bile. Hâlâ çok masumdu.

"Sen hâlâ sandalyelere sığabiliyor musun?" Kendisine söylenen sözü duyunca dünyası başına yıkıldı. Onun güzel düşüncelerini alt-üst eden hayal kırıklıklarıydı.

Yine bişey diyemeden öylece bakıyordu onlara Jimin. Halbuki onlar böyle dahada sinirleniyordu. Bunu bilseydi emin olun ki birşeyler söylerdi.

Tekrar konuştular. "Böyle yürümek zor olmuyor mu?"

Jimin bu sefer gözlerine dik dik bakmadı ve bakışlarını yere çevirdi. O sırada 2 sıra yanındaki kızların kıkırdamaları duydu ve gözleri doldu.

Önündekiler ise tatmin oldular ve sınıftan çıktılar. Jiminde hemen ayağa kalkıp arkalarından gitti.

Artık onlara birşey demeliydi. "H-hey!" 2 metre önündekiler arkalarını dönüp sırıttılar.

Daha adlarını bile bilmiyordu Jimin.

"Neden benimle uğraşıyorsunuz?" Ortalarındaki Jimin'in yanına kadar geldi ve yakasından tuttu.

"Senin gibilerin gebermesi gerekmez mi? Uh, ya da ölümüne diyete girebilirsin."

Jimin ne diyeceğini bilmiyordu. Kendi ateşini körüklemişti. Çocuk yakasını bırakınca hemen tuvalete koştu. Neden peşlerinden gidip cesaret gösterisi yapmaya çalışmıştı ki?

Aptal, Jimin. Aptal.

Bir kabine girip soluklandı. Derslere hiç giresi yoktu ve bugün kendini yeterince rezil etmişti. Cebinden dün yemek almak için koyduğu para çıkınca okuldan kaçabileceği aklına geldi.

Hemen kabinden çıkıp sınıfa doğru yürüdü. Onlarla umarım karşılaşmazdı. Umarım..

Sınıfa girip çantasını aldı. Etrafına göz ucuyla bakıp sınıftan çıktı. Önünde onları görünce adımlarını hızlandırdı.

Onların yanından geçmesi gerekiyordu, ama götü yemiyordu. Biraz onların gitmesini bekledi. Ama gitmiyorlardı.

Pes edip yanlarından koşarak ayrılmaya karar verdi. Adımlarını hızlandırdı ve onların yanından geçerkende koşmaya başladı.

Bulimia | YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin