1. Bölüm

164 27 5
                                    

Küçük kız yavaşça merkez binaya adımını attı. Yanında babasının olması bile onun güvende hissetmesini sağlayamıyordu. Önlerinden hızla geçen beyaz önlüklü kişi dikkatini çekmişti. Etrafa biraz daha baktığında bu adamların her yerde olduğunu gördü. Kafası karışmaya başlamıştı.

"Hadi Esta, devam et." Dedi annesi kadifemsi sesi ile. Gelen çığlık sesiyle geriye doğru bir adım attığında annesi ile çarpıştı. Kollarını bacağına dolayarak ona buradan gitmek için yalvardı. Cevabı biliyordu, hayır. Gelen ikinci çığlık ile tırnaklarını pantolona geçirdi. "Korkusuz bir kızsın sen. Güçlü olmalısın tatlım."

"Ben güçlü olmak istemiyorum. Eve gitmek istiyorum."

"Sana seçme hakkı verildiğini mi sanıyorsun? Güçlü olmalı ve bununla yüzleşmelisin. Bu senin alın yazın. Normal olmak ya da olmamak bir seçim değildir, sadece bir hediyedir.Geri dönüşü olmayan bir yol belki de." Derin bir nefes alarak küçük kızın göz hizasında eğildi.

"Ve sen Esta, normal değilsin."

-10 Yıl Sonra-

Kapı açıldığına tüm dikkatini oraya verdi. Doktor yavaşca karşısındaki sandalyeyi çekerek oturdu.Yüzünde kusursuz gülümsemesi eksik olmayan doktor, bugün oldukça hüzünlü görünüyordu.Sanki düşüncelerden silkinmek ister gibi kafasını salladı. "Evet, Esta.Bugün senin sınırlarını zorlamayacağız sadece rutin deneyi yapacağız. Bundan sonra planların var. Biliyorsun değil mi?" Başını sallayarak onu onayladı.

Labaratuvarda ilk kez gerçekleşecek bir olaydı bu. Tüm çalışanlar telaş içindeydi. Herkes en ağır şekilde çalışıyorlardı, aksilik çıkmasın diye. "Her şey hazır." Odaya girerken kelimeleri uzattı asistan. Doktor Esta'ya dönerek gülümsedi.

"Üzgünsün" Dedi fısıltı ile ama bunu duyduğuna emindi.

"Sakın üstümde o özelliklerini kullanayım deme. Ve sen Enric, sakın buna izin verme."

"Böyle şeylere karşı olan benim, o değil." Dedi alayla. Asistan önlerine dört bardak ile beraber dört farklı cisim koydu. Hepsinin üstünü bardaklar ile kapattı. Tipik bir deney olacaktı. Diğer odada başka birisi bu bardaklardan birisini seçecekti ve Esta'dan Enric yardımı ile hangisi olduğunu bulmasını isteyeceklerdi.

Enric, en önemli unsurdu deneyde.Anlaşılamayan bir şekilde Esta' nın vücuduna, ruhuna bağlıydı doğduğundan beri. Onu koruyordu her şeyden. En baştada canavardan. Esta'ya zarar veren canavardan.

Esta ellerinin titrediğini fark ettiğinde dudaklarını birbirine kenetledi ve ellerini yumruk yaptı. Üzerindeki gerginlik her bir saniyede kat be kat artarken göz ucuyla doktoruna bakmaya devam ediyordu. Fark ettirmemeye çalışsa da doktorunun da en az onun kadar gergin olduğunu bilen genç kız,önündeki üzeri örtülmüş gizemli bardaklara diktiği gözünü yanı başındaki asistana çevirmişti.

Doktorun eline taktığı şeffaf eldivenlerin lastiklerinin odada bıraktığı sesle beraber ona yaklaşmakta olan heyecanı da fazlasıyla hissediyordu genç kız. Tıpkı içinde onunla yaşayan o gücün her gün büyüdüğünü bildiği gibi...

Doktorunun ani sesiyle olduğu yerde kıpırdanan Esta'nın gözleri şimdi ise doktorunun şefkatle parıldayan gözlerine kilitlenmişti.Yıllarca gözleriyle ısındığı kişiye...

Doktor genç kızın önündeki inatçı saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırırken "Titriyorsun Esta.Lütfen sakin ol.Aksi taktirde başarılı sonuç elde edemeyeceğimizi biliyorsun." dedi yavaş ve telkin edici bir sesle.

Genç kız başını sallarken bıraktığı kesik bir nefes ile bardağın üstündeki küçük örtülerin asistan tarafından teker teker kaldırıldığını görmüştü.

Spirit BondHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin