-2-

55 10 5
                                    

Sabah kalktığımda kız kardeşim uyanmıştı ve dışarı çıkmak için hazırlanıyordu.

" Nereye böyle küçük hanım? "

" Birazdan Merida gelecek beraber pikniğe gideceğiz. Piknik için kek yaptım. Birazını sana ayırdım.Masanın üstünde istersen yiyebilirsin.Akşam saat 7.30 gibi gelebilirim."

" Tamam ama çok fazla gecikme. ''

Tam o anda kapı çaldı ve Miranda kapıyı açmak için aşağıya indi.Ben de masanın üstünde duran tabaktan bir kek dilimi alıp yedim. Çok güzel olmuştu içinde galiba havuç vardı. Miranda'nın arkasından aşağıya indim. Kız kapıda Miranda'ya '' Hazır mısın? ''diye sordu.

'' Evet ama önce seni ablamla tanıştırayım. Ablam Lena. Abla bu  da arkadaşım Merida.''

'' Memnun oldum Lena. ''

'' Ben de. ''

Kız çok tuhaf giyiniyordu.Saçları kıpkırmızıydı. Üzerinde '' DEATH '' yazan siyah bir tişört, altında ise zımbalı siyah bir etek vardı. Kız tamamen siyaha bürünmüştü.Tek, saçı kırmızıydı.

Çok tuhaf. Çünkü bu kasabada kimse böyle giyinmezdi. Daha çok bu yaştaki kişiler rengarenk ya da çiçek desenli falan giyinirlerdi.O anda aklıma geldi.

'' Nasıl geleceksiniz? ''

'' Otobüs ya da taksi ile geliriz. ''

'' Peki paran var mı? ''

'' Evet Lena yaa. Biz çıkıyoruz artık. ''

Miranda gittikten sonra bulaşıkları yıkadım ve evi topladım.Ama daha saat 15.00 olmamıştı. Bu yüzden dün Mack ile birlikte gittiğimiz Weekle Ormanına gitmeye karar verdim. Mack'a haber versem mi bilemiyorum.Onunda haftada bir olan izin gününü mahvetmiş olacaktım. Bu yüzden tek başıma gitmeye karar verdim.

Arabama binip yola çıktım.Yanıma sadece tabancamı ve el fenerimi aldım.Cep telefonumu bile alamadım.Çünkü bir an önce gidip gelmek istiyordum. Biraz korkuyordum ama merakım daha fazlaydı.

Patikadan yürüyerek ormanın yarısını dolaştım ve acıkmaya başlamıştım.Bir çalılıktan zehirli olmadığını düşündüğüm böğürtlenlerden biraz yedim ama hala açtım. Yeniden yürümeye başladım. Hava epey kararmıştı.Miranda çoktan eve gelmiştir bile.

Tam karşımda bir mağara gördüm. İçi zifiri karanlıktı.El fenerini yaktım ve içeri girdim yol ikiye ayrılıyordu.Ben sağ taraftan yürüyerek geniş bir açıklığa çıktım. Yerde yapış yapış kırmzı madde  vardı. Çok kötü kokuyordu. Kandı.Kan...Bir anda kusmaya başladım.Midemden hiçbir şey çıkmıyordu.Çünkü bir dilim kek ve böğürtlenle duruyordum. Artık o da yoktu. Burdan hemen çıkmam gerekiyordu ama sanki ayağımı hareket ettiremiyordum.Kan kokusu gitgide başımı döndürüyordu.Mağaradan bir çığlık duyuldu ve ben o an koşmaya başladım.Arkamdan kocaman bir yaratık belirdi.Bir süre sonra ciğerlerim acımaya başladı ama hayatım için koşmak zorundaydım.Arabaya gelmeme az kalmıştı.Artık nefes alamıyordum.

Arabanın kapısını açtım ve arabaya binip arabayı çalıştırdım.Yaratık çok yaklaşmıştı.Arkama bile bakmadan gaza bastım.

OKUYAN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM CANLARIM :D RESİMDEKİ MİRANDA

The EndHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin