İnsanı diğer canlı varlıklardan ayıran en önemli şeylerden birisi de dildir. İnsan beyni dili öğrenme , konuşma , öğretme , geliştirme gibi bir çok şeyi yapabilecek kadar gelişmiş bir yapıdadır. İletişime geçmenin en kolay yoludur konuşmak. Peki nasıl konuşmalıyız ? Elbette içimizden geldiği gibi konuşmalıyız. Fakat burda bir yanlış anlaşılma olabilir. İçimizden geldiği gibi konuşmak içimizden ne geçiyorsa onu direk söylemektir. Bir nevi dürüstlük gibi. Elbette içimizden geleni olduğu gibi söylememiz gerekiyor fakat konuşma tarzımız bizim toplumdaki yerimizi belirleyen en önemli etkenlerden birisidir. Bunu bir anda değiştiremezsiniz. Fakat şu an başladığınız sürece en geç bir ay sonra yeni konuşma tarzınızı oluşturmuş olacağınıza inanıyorum. İlk öncelikle kusurlarınıza bakın bunu yaparken şunu düşünün ; örneğin bir seminere gittiniz ve üç konuşmacı var hangisini dinlemek isterdiniz?
Birinci konuşmacının konuşma tarzı gereğinden fazla ciddi. Büyük ihtimalle yarım saat sonra çok sıkıldınız. Üstelik yüzü hiç gülmüyor, gözleri sert bakıyor ve makine gibi konuşuyor. (Sanırım böyle birini dinlemek istemezdim.)
İkinci konuşmacının konuşma tarzı çok sıcakkanlı, esprili fakat çok gereksiz espriler yapıyor konuyu dağıtıyor ve bir yerden sonra nereye geldiğimizi bize unutturuyor. (Daha sonra dışarda denk gelsem ve bana ciddi bir şey anlatmaya çalışsa büyük ihtimalle gereken ciddiyeti ona gösteremezdim.)
Üçüncü konuşmacı ise diksiyonu düzgün , gerektiği yerde espri yapan hem sıcakkanlı hem de aradaki ciddiyeti koruyan birisi. (Ki büyük ihtimalle ben bu konuşmacıyı dinlemeye giderdim.)
Siz de birini seçin ve onun gibi davranın. Fakat ne olursa olsun konuşurken küfür etmeyin. Küfür hayatımıza her yerden bir şekilde giriyor ve sanki komik bir şeymiş veya olması gereken bir şeymiş gibi gösteriliyor. Fark ettiyseniz günümüzdeki mizah anlayışı tamamen değişmiş durumda. Küfür edilince biz gülüyoruz. Ortada çirkin bir şey varsa biz gülüyoruz. Küfür bize samimiyet göstergesi gibi geliyor. Fakat samimi olmak , komik olmak , dikkat çekmek küfürle olmaz. Okul döneminde özellikle küfür alışkanlığı kazanıyoruz ve sosyal medyada bunu pekiştiriyoruz mümkünse en kısa zamanda küfür etmeyi bırakın. Küfür direk insanın öz benliğine hakarettir. Bunun yanı sıra konuşurken ses tonlamanıza dikkat etmek her zaman daha etkileyici olur. Bir olayı anlatırken tek düze bir ses tonu karşıdakinin dikkatini başka tarafa vermesine neden olur. Kelimeleri tane tane söylemelisiniz fakat bunu yapayım derken aşırı derecede yavaş konuşmayın. Hızlı konuşmak insanı yorar yavaş konuşmak daha çok yorar. Konuşurken yüzünüz gülsün çünkü aşkın ne zaman karşınıza çıkacağı belli olmaz. Her zaman gülün ve etrafa pozitif enerji saçın. Siz nasıl bir enerji yayarsanız size öyle bir enerji gelir. Ayna gibi düşünün. Jest ve mimiklerinize özen gösterin. Çok abartacak şekilde jest ve mimik yapmayın fakat dümdüz de durmayın.Konuşma tarzınız, konuşurken bakışlarınız , mimikleriniz her zaman etraftan dikkat çeker. Hiç tanımadığınız biri sizi bir başkasıyla konuşurken gördüğünde eğer tatlı , güzel bir gülüş varsa yüzünüzde dikkatini muhakkak çekersiniz. Konuşma tarzınız size toplum içinde öncelik tanır. Daha çok sevilmenize , dikkate alınmanıza yardımcı olur. Ve insanlarla iletişime geçmenin başlangıcı budur. Bu yüzden ilk önce konuşma tarzından başlamak istedim. Sizlerde yavaş yavaş konuşma tarzınızı değiştirebilirsiniz. Unutmayın bu bir günde olmaz. Zaten bizler değişimi bir günde yakalamaya çalıştığımız için hemen pes eder ve olduğumuz yerde kalırız. Kusurlarınızı bulun ve bunları kapatırken yavaş yavaş ilerleyin. İlk önce bir kusuru kapatın onu halledince ikinciye geçin. Konuşma tarzıyla alakalı ikinci bir bölüm daha yazacağım. Sizlerde eğer sormak istediğiniz bir şey olursa yorum yaparak veya mesaj atarak sorabilirsiniz. Sevgiyle kalın 🙏🏻💕