Harbiden Aşk Nası Birşey ? :)

Ya Şimdi Ya Hiç

Nezihe'yle oturmuş konuşuyorduk, Mert'i ele geçirme çabasındaki Beyza, hedefine gittikçe yaklaşıyordu, parti bu akşamdı.

-1 hafta önceden ne giyeceğine karar verdiğine bahse girebilirim, dedim.

-kesinlikle

-bu gece nasıl olacak içeri nasıl gireceğim partiye davet edilmedik bile..

-aslında pek bir fikrim yok arkadan felan dolaşırız herhalde

-ciddi misin, büyük planımız bu mu?

-daha iyisi varsa dinliyorum,  dean

-belki de pasta şirketi elemanı gibi giyinip girebiliriz

-dün Supernatural felan mı izledin

-yep

-of..

-neyse hadi oflamayı bırak da planımızı düşünelim, hadi ama, olmaz mı?

-bilmiyorum, kararlısın galiba

-kesinlikle

-peki o zaman

-peki :-)

-peki :-) :-)

-peki :-) :-) :-)

-amk ben bizim arkadaşlığımıza, arkadaşlığa bak lan, yürü gidioz

-tamam ya kızma apla :-D

Nezihe'yle şakalaşıyorduk. Tam beni hafifçe kendinden uzağa ittiği anda Mert'e çarptım. Nerden nefes alınıyordu amk?? Ufo görmüş masum köylü gibi Mert'e bakılıkaldım. Birkaç saniye sonra çocuk da "bu mal yarım saattir miye öküz öküz bana bakıyo" dercesine ifadeler yaptı ve "benden uzaklaşsana artık mal" ı kibar bir şekilde dercesine müsade istedi. Çocuk benden sıyrılıp yürümeye başladı. Ben hala arkasından bakıyordum.

-alooo, dünya'dan gerizekalı'yaa. Diyerek bir mal beni daldığım yerden çıkardı

-daha yeni ne oldu nezihe??

-olan şu, sen çocuğa mal gibi yarım saat baktın.

-hadi be! Birşey dedi mi?

-bence içinden sana şuan "mal mı bu kız"  diyordur

-çok güzel moral düzeltiyorsun

-bikiyorum, dedi ve piç smile gülümsemesini yüzüne yapıştırdı Nezihe. Saat 5 olmuştu. 7 de parti başlayacaktı ama hala bir planımız yoktu.

-peki, 2 saatimiz kaldı çabuk düşünn

-demesi kolay, sen de bir şey bul o zaman.

Nasıl gidebileceğimizi düşünüp düşünüp durdum. Keşke The Vampire Diares'teki gibi vampir olsaydık, saniyesinde kimse görmeden içeri girebilirdik, veya Supernatural'daki gibi sahte kimliklerimiz olsaydı...

-bak, bence biraz tartışmalıyız, o partiye her türlü kılık değiştirerek girecez, ama neye bürünecez?

-pekala, bu bir parti değil mi? Yani pasta, kola, cips gibi şeyler olur.

-vay canına Sherlock, kutlarım seni

-dalga geçmeyi kes

-peki tamam ya. Yani bence her türlü pasta teslimatını getirmek için gelen 2 kişi olmalıyız

-peki, hadi hazırlanalım, 1 saatimiz kaldı

Hemen gittik ve yakınlardaki büyük bir pastacının elemanlarına giydirdiği üniformalardan çaktırmadan 2 tane aldık 15 dakika sonra parti başlayacaktı ve biz kapının önündeydik. Arka koltukta bir pasta duruyordu, üniformaların altında da parti kıyafetlerimiz. Şimdi herşey hazırdı. Mert ile aramızdaki tek engel duvarlardı.

-yapıyor muyuz? Dedi Nezihe.

Başımı salladım.

-Ya şimdi ya hiç!