Dünyanın en ünlü ve en güzel şehriydi mardin.
Bir yandanda kızların korkulu rüyası..
#########
BARAN AĞA:
Küçüklükten beri ağa olarak yetiştirildim ben. Arkadaşlarımın elinde top varken benim elimde o soğuk mermi yığınları vardı.17 yaşında bu mardin...
BARAN HAZAN Mardinin yakışıklı ve genç ağası yine hiç istemeyerek kalktı yataktan. Yine bir sürü işlerle uğraşması gerekiyordu. Kısa bir duşa girdi rutin işlerini halletti belinde havlu ile ıslık çalarak çıktı banyodan ilk olarak bakıma çok önem veren bi insandı bakımsız insanları sevmez hoşlanmazdı hemen deodorantını sıkıp giyinmeye başladı adam sürekli takım elbise giyiyordu çok nadir spor giyiniyor oda spor yapmaya giderken giyiyordu genelde . Siyah takımına uygun olan ince siyah kravatı bağlayıp o kızların çok etkilendiği kokusundan sıktı saçlarınıda düzeltip odasından çıktı. Avluya vardığında kahvaltı sofrası hazır anne ve babası kahvaltıya başlamışlardı bile "Günaydın"diyerek oturdu sofraya annesi Meliha babası Zakir bey ise baş sallamakla yetindiler. Her zamanki gibi yine sıkıcı geçiyordu kahvaltılar. Bundan 7 sene öncesine kadar herşey çok güzeldi. Abisi vardı Berdan ağa ama maalesefki bir kan davası da hayatını kaybetmişti. Baran bu seneye kadar kan davasını hep ertelenmesini istemiş ama töredeki diğer ağalar hep hatırlatır olmuştu özellikle son zamanlarda. O hiç bir zaman kanın akmasını istemiyordu ama ne yazık ki törelerde belliydi. Kahvaltısını ettikten sonra "Allah'a ısmarladık" diyerek çıktı evden
ZÜHRE HANCI Yine gözünü gürültülü bir sabaha acmiştı bu gün cumartesi ve tüm kardeşleri evdeydi annesi Gülsüm kızını uyandırmaya geldi"yavrum hadi kalk kahvalti edeceğiz. Sen şimdi böyle uyursan kocan kapıya koyar seni maazallah!" Diyip dalga geçiyordu annesi biricik kızıyla. Canını varırdı kızı için herşeye katlanmıştı kocası onu çok sevmesine rağmen kaynanasının kız doğurdu diye üzerine getirdiği kumayı kabullenmişti. Kuması Zülfiye kocasına 4 erkek çocuk vermişti.Zülfiyeyle baştan anlaşamamışlar sonrada can ciğer olmuşlardı. Her şerde bir hayır vardı. Yine dalmıştı düşüncelerine kızı yatağını toplamış giyinmiş annesine birşeyler anlatıyordu."Anne yine dinlemiyorsun beni nereye daldın gittin!"diye yalandan trip atmıştı. Zühre 19 yaşındaydı ondan bir küçük kardeşi melih 18 ondan küçük kardeşı ali 17 ondan küçük kardeşi 16 ondan küçük 10 diğeri ise henüz 5 yaşına yeni girmişti. Babasına çok kızıyordu. Madem annesini bu kadar çok seviyordu babaannesinin tüm ısrarlarına katlanıp annesinin üzerine kuma almayacaktı. Bu gün büyük gündü 7 sene önce ortalıktan kaybolan dayısının kızı evleniyordu. Çarşıya çıkması gerekecekti. Kahvaltı sofrası kurulmuş yemekler yenmiş temizlikler yapılmış üstüne kahvelerde içilmişti Zühre annesinden izn alarak çarşıya çıkıp kendine bir kaç parça birşeyler bakıcaktı
BARAN ağa ise işlerini bitirmiş. Sabahtan beri kaç tan toplantıya girmişti saymıyordu bile atlayıp arabasına mardin çarşında turlamaya başladı sağa sola bakınırken birden varmaktan son anda kurtulduğu turuncu saçlı bal gözlü kızı fark etti kıssasını eğip yanından geçip gitmişti kos koca baran ağa ise çarşıda öylece donup kalmıştı ###### Bakalım diğer bölümlerde bizleri neler bekliyor (Mediyadaki baran ağa)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zümrenin karşılaşmada başını eğmeden önceki bakışı
