Accident

1.7K 30 11
                                    

Her zamanki gibi gözüme giren ışık uykumu bölüyordu ama öyle birşey yok sadece şakaydı yine herzamanki gibi çalar saatimle uyandım ve yataktan sürünerek banyoya doğru ilerledim. Ilık bir duştan sonra kurulandım ve göbeği açık bir tişört ve şort giydikten sonra saçımı düzleştirip hafif makyaj yaptıktan sonra ayakkabılarımı giydim en son olarak çantamı ve anahtarlarımı alarak evden çıktım. Kapıyı kapattıktan sonra tam arabama biniyordum ki lanet olası köpek dışkısına basmıştım. Ah hadi ama kahretsin! Neden hep ben. Söylenerek arabama bindim ve okula doğru sürmeye başladım. Bi yandan sürmeye bir yandanda ayakkabılarımı silmeye çalışıyordum, baktım ki olmuyor  kenara bir yere çektim ve ayakkabılarımı sildikten sonra tekrar sürmeye başladım. Nihayet lanet okuluma gelmiştim, arabamı  parkedip içeri girdim.  Okula girer girmez beni o lanet olası  yüzüyle Andrew karşıladı, Andrew kim diye soracak olacaksanız uzun anlatamam ama özet geçecek olursak erkek baş düşmanım.Birsürü düşmanım olduğu için erkek dedim, ayrıca seksi ve yakışıklı fakat o bir düşman. Ben kendi kendime konuşurken o bana doğru yaklaşıyordu. Aramızda neredeyse1 cm kadar boşluk olduğunu farkettiğimde bir iki adım geri çekildim fakat Andrew hala üstüme geliyordu. Bir kaç adım sonra sırtım duvarla buluştu. Elleriyle vucuduma dokunmaya başladığında sarhoş olduğunu anladım çünkü normalde asla böyle biri değildir. Ben onu ittirmeye çalışırken o daha çok üstüme geliyordu ki bi an boşluğuna geldi ve onu ittirip arabama bindim ve sürmeye başladım. Sanırım sinir krizi geçiriyordum, ağlamaktan heryer bulanıklaşmış hiçbir yeri göremiyordum. Gözlerim kararmaya ve başım dönmeye başlamıştı ki bir anda kendimden geçtim.

Nash'in ağzından ;  

 

Her zamanki gibi arkadaşlarımla sahilde kaykayla dolaşıyorduk ki ileride iki ağacın ortasına çarpmış bir araba gördüm ve kontrol etmek için çocuklara haber verdikten sonra  arabaya doğru ilerleyip kapıyı açtım.  Gördüğüm şeyde ne yapacağımı bilmiyordum, adete donmuştum onu görünce en yakın arkadaşımı araba kazasında kaybettiğim aklıma gelmişti. Şu anki duygularımdan mı bilmiyorum fakat sanırım aşık oluyordum. Kızın sarı saçları bir güneşi andırıyordu gözleri ise gri'ydi ve biraz daha oyalanırsam kıza birşey olucak. Kızı kucağıma alıp en yakın hastaneye koşmaya başlamıştım. Bir yandan koşuyor bir yandanda ne kadar güzel dudakları olduğunu düşünüyordum. Hastanenin acil kısmına gidip olayı anlattım, sanırım sinir krizi geçirim arabasını çarpmış. Neden bilmiyorum ama ona ufak bir not bırakıp ne zaman çıkacağını öğrenip ve hastanenin masraflarını karşılayıp hiçbirşey olmamış gibi eve gelmiştim.

Camila "hikayedeki kız" ağzından ;

 Gözümü hastanede açmıştım  başım ağrıdan çatlıyordu hemşireye sorduğumda bana bir kart verip olanları anlattığından beri şu kart olayını düşünüyordum. Hemşirenin anlattıklarına göre uzun boylu orta kilolu mavi gözlü rampasında sarı saçları olan " ne desem bilemedim " yakışıklı bir çocukmuş. Bir hemşirenin yavşamadığı kalmıştı sanki. Kartta ise 

Umarım çabuk iyileşirsin, ayrıca bu tür  hastalığın                                                     olduğu için dikkat etmelisin, üzülmeni istemem.                                                                                      Umarım görüşürüz..     -N                                                                                                   

 

yazıyordu. Ayrıca çıkış saatimide sormuş demekki benim çıkıp çıkmadığımı kontrol etmek için gelicek. Bugün öğlende çıkıyordum ya bi kaç saatim vardı, üstümdeki eşyaları değiştirdikten sonra hemşire gelip serumumu çıkarıp pamsuman yaptı ve gitti. Bende son birkez kendime çeki düzen verdikten sonra bavulumu alıp hastaneden çıktım ve beklemeye başladım. Bi kaç dakika sonra tarifteki ve bi o kadarda yakışıklı bir çocuk hastaneye girdikten 1 dk sonra çıktı. Onun yanına ilerleyip arkasında durdum ve  "Benimi arıyorsun" dediğimde paniklemişti. "yoo" dedikten sonra hızlı hızlı ilerlemeye başlamıştı. "Heyy.   beni beklermisin" "peki" derken onu hala takip ediyordum. "Adın ne gizemli çocuk" "hadi amaaa" birkaç dakika sessizlikten sonra "Hamilton" demişti. Sesi çok çekiciydi,fakat sanırım evinin yakınlarına gelmiştik, birşeyler düşün Camila birşeyler derken aklıma birşey geldi tam evinin bahçesine giriyorduk ki "Başım dönüyor" diyip bayılma numarası yaptığımda çok endişelenmiş olucak ki hemen kucağına alıp içeriye götürürken bir anda düzelip ayağı kalktım ve yamuk bir gülümsemeyle "Teşekkür ederim" dedikten sonra koltuğa oturup evi incelemeye başladım. 

Evi incelerken gördüğüm bir fotoğraf dikkatimi çekmişti şu "Hamilton" denen çocusun resminin üzerinde Nash yazıyordu, sanırım buldum. Mucipçe gülümseyerek kartı uzatıp "Sağol Nash" dediğimde  "Madem öğrendin neden gitmiyorsun?" diyip kartı elimden çekeledi. Ayağı kalktığımda başım dönüyordu, fakat bu sefer gerçekten "Nash, başım dönüyor"  "Birdaha buna kanmam" gözlerim kararmaya başlamıştı herşey kapkaranlık oluyordu sadece boğuk sesler duyuyordum.

"Camila??"                                                

 

"Camila, iyi misin??"                                                                                                                                

 

"Aptalın tekiyim ben lütfen, hadi kalk şaka yaptım de"                                                            

 

"Camila,lütfen"

 

AccidentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin