Hiçbirşey söylemeden bana çarptı ve soluyarak bahçeye doğru gitti. anlamıyorum beni sevgilisi olduğu halde öpüp sonrada hiçbirşey olmamış gibi davranan oydu dimi? evet oydu. Ben kendi kendime söylenirken o hala bağırıyordu.
"Bakın kimler burada, oyuncu olmanız lazım sizin." hepsi Sam'in bu haline gülüyorlardı. "Siz? Neden tepki göstermiyorsunuz?" dediğinde çocuklar hep bir ağızdan sanki planlanmış gibi "Hadi ama Sam, çok belli ediyorlardı." dediğinde Sam o kadar çok sinirlenmişti ki sinirden patlayacağını falan sanmıştım. Sam sinirden deliye dönmüştü. Bu sefer konuşan Matt oldu.
"Hadi ama Sam, bu seni neden ilgilendiriyor, yoksa Camila'yımı seviyorsun" dediğinde hepsi hep bir ağızdan bir "oooooo" sesi çıkardı. Ben umursamazca bakınırken Nashin morelinin bozulduğunu gördüm. Her ne kadar sevgiliim olsada arkadaşların arasına giremezdim. Hiçbirşey demeden çantamı ve anahtarlarımı alıp evden çıktım ve Nashla tanışmadanki evime yani gerçek evime gittim. Eve girdiğimde hiçte hoş bir görüntü yoktu. Ev arkadaşlarım yani Miranda ve Max "Max erkek" evi resmen boka çevirmişlerdi. Kaç gündür yokum hiçmi temizlemez insan? hep bana bırakıyorlar. Oflaya oflaya etrafı toparlamaya çalışmakta olmuyor hiç keyfim yok zaten. Ama ben temizlemessem ev karantinaya alınır bırkaç günde. Oyalana oyalana temizledikten sonra direk odama girdim ve kendime eşya alıp duşa girdim.
Yarım saatlik duşun ardından anca kendime gelebildim diyebilirim. Artık tamamiyle evime dönmüştüm. Herşeyi olmasada birçok şeyi arkadaşlarıma anlatıcaktım fakat şimdi buna takmamalıydım. Havluyla güzelce kurulanıp buz mavisine kaçan kısa eteğimi giydim. Eteğim tam göbek deliğimi kapatacak şekildeydi.Beyaz düz tişörtüm ise yarım ve sütyenimin yaklaşık bir parmak altındaydı.Eteğimle çok uyumlu duruyor ve bir elbise etkisi yaratırıyordu. Diz kapağıma gelen beyaz çoraplarımı ve spor ayakkabılarımı giydiğimde hazırdım. Banyoya geçip saçımı kurutup azıcık şekil verdim ve hafif makyaj yaptıktan sonra hazırlığımı tamamladım. Güneş batmak üzereydi, çocuklar olmadığı için çıkıp biraz kaykay kaymaya karar verdim ve kaykayımı alıp dışarı çıktım. Telefonumu aldım ve Pharrell Williams - Come Get It Bae şarkısını açıp kulaklıklarımı taktım ve caddede sürmeye başladım. Bu şarkıyı gerçekten çok seviyordum, beni mutlu ediyordu. Hemde aşırı derecede, bu şarkıyı duyunca başka bir dünyaya ışınlanıyorum sanki, içimden delice dans etmek geliyor.
Havanın karardığını görünce kaykayımı alıp eve gitmeye başladım. Bir onbeş dakikalık yolun sonunda evime vardım ve kapıyı açıp içeri girdiğimde beni arkadaşlarım karşıladı. Onları görür görmez sıkıca sarıldım, gerçekten özlemişim. Ben bu gün bizim için plan yaparken meğerse bu akşam işleri varmış, hanfendi ile beyfendinin çıkıp gittiler. Evde tek başıma canım sıkıldığından The Walking Dead'ı baştan izlemeye karar verdim. Mısır patlatıp diziyi açtım. Ben hayranlıkla izlerken dışardan gelen sesle irkildim. Biri dışarda deli gibi ismimi haykırıyordu.Kim olduğuna bakmak için balkona çıktığımda Sam karşımda yüzü gözü kanlı ve sarhoş bir şekilde duruyordu.
"Ne oldu lan, sana böyle?" sanırım biraz fazla tepki göstermiştim. "İçkiyi biraz fazla kaçırmışım kaza yaptım" dediğinde ağzımdan çıkana hakim olamadım
"iyi bok yedin" diyip aşağıya yanına indim ve koluna girip onu içeri soktum.
Koltuğa oturtup kahve yaptım ve ayılması için biraz vakit verdim. Birazcık kendine gelince dayanamayıp soru sormaya başladım.
"Nasıl oldu?"
"Dedim ya işte" diyince iyice sinirim bozuldu." Aman be sana iyilik yapanda kabahat gidip pansuman için acil yardım şeyini almaya gidiyorum ben." diyip yukardaki banyoya çıktım ve acil yardım çantasını alıp aşağı indim. Acil yardım kutusundan oksijenli suyu ve pamuğu çıkartıp yanına oturdum ve kaşını ve dudağının kenarını temizledim. Tantirdiyotuda sürdükten sonra yara pantı yapıştırıp. Yaralar için olan kremi elime aldım ve hafif masaj yaparak çenesiyle boynunun birleşiminde olan sıyrığa sürdükten sonra gözünün biraz altındakine sürerken yanaklarının pembeliğiyle kızarıklılığın gerçekten hoş durduğunu gördüm.Canının acımaması için elimden gelen herşeyi yapıyordum.Bitirdikten sonra yukarı çıkıp bir yastık ve örtü getirip ona uzattım.
"Ee artık kazazede geçirdiğine göre bu gece burda kalabilirsin" peki anlamında kafasını salladıktan sonra iyi geceler diyip yukarı çıktım ve olanları düşünmeye başladım. Neden hep benim başıma geliyordu ki, sanki bunlar azmış gibi.Kafam çok karışıktı, en yakın zamanda Nashi arıyıp ara vermemizi söylicektim çünkü böyle yaşayamazdım. Bunları düşünmeyi bırakıp yastığıma sarılıp gözlerimi kapattım.
Kapının çalmasıyla uyandım. Bizimkilerdir diye hemen üstüme bir şey geçirmeden aşağıya inip kapıyı açtım ve görüntünün karşısında donup kaldım.
"Hadi ama adresimi devletmi dağıtıyor be" dediğimde Nash bana tam sarılacakken koltukta duran Sami gördü ve bağırıp çağırmaya başladı. Ne kadar anlatmaya çalışsamda işe yaramamıştı. Bir sürü söz söyleyip en sonunda bitti diyerek evden ayrıldı. Sanırım benim yapmak istediğimi o yapmıştı ki ben dinleseydi hiiç böyle şeyler olmazdı, aptal. Üzülmedim aslında dediğim gibi ben yapmayı planlıyordum neyse kafamı toparladığımda ben ona herşeyi anlatıp gönlünü alırım nasılsa. Yazık yavrum, Samin hiçbirşeyden haberi yok uyuyor. Ona bana yaptıklarını ödettikten sonra belki onun içinde birşey düşünebilirdim.Kendimi şuan patron gibi hissediyorum, resmen kendime adam seçiyordum. Hiç bu hallere düşeceğim aklıma gelmezdi, Sami örtüp bende karşısındaki koltuğa uzandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Accident
HumorEve girdiğimizde bizi kuzenimin arkadaşları karşılamıştı kuzenim ise bir koltukta dudakları ve boynu ısırılmış ve mor bir sekilde oturuyordu. Arkadaşları ise dalga geçmemek veya gülmemek için kendini zor tutuyordu. Kuzenimin yanına gittim ve sırtına...