Nashin ağzından;
Bu sefer şaka yapmıyordu, gerçekten bayılmıştı ve ben ne yapacağımı şaşırmıştım. Onun için endişelenmiştim, tuhaftı. Bi elimi belinin bi elimide bacaklarının altına geçirerek kucağıma aldım ve üst kata çıkıp yatağa yatırdım. Hemşire bunun sık sık olduğunu endişelenecek birşey olmadını söylemişti fakat endişeleniyordum. Başka birine olsa bu kadar endişelenmezdim, ona karşı tuhaf birşey hissediyordum sanırım. Elini sımsıkı tutup koltuğun köşesine uzandım.
Camilanın ağzından;
Uyandığımda Nash elimi sımsıkı tutmuş karşımdaki koltuğa bükülmüş uyuyordu.
"Uyurken daha tatlısın"
"Öyle olduğumu biliyorum"
Sanırım bir süre yüzüne bakamıcaktım o nasıl duymuştu ki, hemen elimi elinden çekip
"Sana demiyordum pis ukala" elimdeki cüzdandan kuzenim fotoğrafını çıkartıp
"Ona diyorum" dediğimde yarım ağız gülüp peki dedikten sonra odadan çıktı. Arkasından bende çıktım ve alt kata inip oturduğu koltuğun tam karşısına oturup ona bakmaya başladım. Bana ne var dercesine baktığında
"Acıktım" dediğinde mutfağı işaret edip
"Ellerin tutuyor ya, gidip kendine birşeyler hazırla"
"Gerçekten hayvansın" diyip yanından geçtim ve kendime birşey hazırlamaya başladım. Dolaptan malzemeleri çıkartıp masaya koyduktan sonra oturup yemeye başladığımda onun kadar hayvan olmadığımı farkedip onuda çağardım. Beraber yemek yedikten sorna aklıma büyük kuzenimin dün düğünü olduğu kaza yaptığım için gidemediğim aklıma gelmişti. Tekrar Nash'e yalvarırcasına baktıktan sonra bana yine sorar gözlerle baktığında ona
"Dün büyük kuzenimin düğünü vardı biliyorsun ki gidemedim acaba benimle gelirmisin"
" Hayatta olmaz" dedikten sonra yalvarır gözlerle 5 dakika bakmam yeterli oldu. Hazırlanıp arabayla kuzenimin olduğu eve geldik. Eve girdiğimizde bizi kuzenimin arkadaşları karşılamıştı kuzenim ise bir koltukta dudakları ve boynu ısırılmış ve mor bir sekilde oturuyordu. Arkadaşları ise dalga geçmemek veya gülmemek için kendini zor tutuyordu. Kuzenimin yanına gittim ve sırtına yavaşça vurup imalı bir şekilde
"İyi iş çıkarmış" dediğimde arkadaşları daha fazla kendini tutamayıp gülmeye başladılar. Bunu yapmasam içimde kalırdı. Yaklaşık yarım saat oturduktan sonra tekrar Nashin evine gittik. Nedenini sorucak olursanız evde tek kalmam sorun olurmuş tekrar düşer bayılırsam kimse görmezmiş. Ne kadarda sahiplendi beni, yazık çocuğa. Geri dönmemizden yarım saat geçmeden bir grup yakışıklı çocuk gelmişti meğerse Nashin arkadaşlarıymış. Ben içimden onlarla fantaziler yaşarken bi arkadaşının sorduğu soru ile kendime geldim.
"Bu kız kim Nash" tam cevap vermek için ağzımı açıyordum ki bay ukala konuşmaya başladı
"Kuzenim" az önce kuzenim mi demişti? kuzenim
"Ne dedin"
"Kuzenim olduğunu Camila, duymuyor musun ?" diyip sarıldı.
Yaklaşık yarım saat sonra hepsi gittiğinde Nash'e hesap sormaya başlamıştım.
"Neden onlara kuzenim dedin?"
" Eğer gerçeği söyleseydim bir ton soru soracaklardı"
"Gerçektenmi sırf üşendiğin için onlara yalan söyledin öylemi, şaşırtıcı"
"Sanırım birsürü bizde kalman gerekecek"
"Neden onlara yalan söyledinki, bencilin tekisin" dedikten sonra bir köşeye çekilip düşünmeye başlamıştım madem kuzeni olduğumu söyledi bu çocuklardan biriyle yakınlaşıp onu kıskandıra bilirim. Evet, evet yapabilirim. Telefonumu çıkartıp en yakın arkadaşımı aradım. Kaç gündür ortalıkta yoktum beni merak etmiş olmadı. Onada şimdi Nashin kuzenim olduğunumu söylicektim, ah inanmıyorum başıma birçok dert açtın. Aramamaya karar verip telefonu kapadım ve aşağı inip Nashin yanına oturdum.
"Artık kuzen olduğumuza göre sizinkilerden biriyle yakınlaşabilirim, ne dersin kuzen" dediğimde morardığına yemin edebilirdim.
"Eğer öyle birşey yapmaya kalkarsan tanıdığına pişman olursun" diyerek yanımdan kalktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Accident
HumorEve girdiğimizde bizi kuzenimin arkadaşları karşılamıştı kuzenim ise bir koltukta dudakları ve boynu ısırılmış ve mor bir sekilde oturuyordu. Arkadaşları ise dalga geçmemek veya gülmemek için kendini zor tutuyordu. Kuzenimin yanına gittim ve sırtına...