9.Bölüm(Gezi günü)

44 5 0
                                    

Korkuyordu adam,
Sevdiği kadın uğruna tekrar tekrar ölmekten..
Kadın ise korkuyordu,
Sevdiği kadın için ölen adamın bir daha kimseye güvenip aşık olamayacağına..!!

Sabah uyandığımda henüz erken olduğunu fark ettim. Yani hazırlanmam için yeterince zamanım vardı. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa geçtim. Tost yapmaya karar verdim bir buğdaylı ekmek arasına iki dilim aç bitir ve marul koyduktan sonra yemeye koyuldum. Tostumu yediğim sırada annem aşşağı indi ve yarım saate çıkabileceğimizi söyledi.
Yemeyi hızlandırıp odama doğru koşar adımlarla gittim.

Önceden belirlemiş olduğum kombini yatağımın üstüne firlartım. Dizimin biraz üstünde yırtıkları olan jean kaprimi, üstüne sırt dekoltesi olan beyaz t-shirti ve siyah beyaz sandaletlerimle kombinimi tamamladım. Akşam yatmadan önce ördüğüm saçlarımı açtım ve dalgalı olan saçlarımı salık bıraktım. Gözlerime mavi gözlerimi ortaya çılarması için siyah göz kalemi ve rimel sürdükten sonra dudaklarıma biraz nemlendirici sürdüm.

Tamamen hazır olduğuma emin olduktan sonra valizimi ve çantamı aşşağıya taşımaya koyuldum. Son olarak çantamı almaya çıkacakken zil çaldı. Koşarak kapıyı açtım. Gelen tabiki de Beyza'ydı. Birbirimize kocaman sarıldıktan sonra valizimizi ve çantalarımızı arabaya doğru taşıyıp bagaja yerleştirdik.

Eve koşup anneme seslendim. Annemi beklerken biraz muhabbet ettik.

-Alya çok heyecanlıyım ya eminim ki çok güzel geçecek.
-Bence de ama benim asıl heyecanlı olma nedenimi biliyorsunuz.
Sinsi bir bakış atınca ikimizde gülüşmeye başladık.
-O değil de Alya şu geçen sana bahsettiğim çocuk da olacak sen bir de beni düşün.
-İkimizin de derdi belli kardeşim.
Sesli güldüğümüz sırada sonunda annem geldi ve gidip arabada yerlerimizi aldık.

Yaklaşık 10 dakikalık yolun sonunda etüt gözükmüştü. Etütün kapısına yakın durduk çünkü önünde servisler vardı. Bagajdan eşyalarımızı alıp annemle vedalaştıktan sonra etüte doğru ilerledik. Bizim sınıfla görevli olan öğretmen bizi görünce bize seslendi.

Öğretmenin olduğu yere giderken sınıftan çoğu kişinin orda olduğunu gördüm. Ama bilin bakalım kim yoktu? Tabiki de Kaya yoktu. Öğretmenin yardımıyla valiz ve çantaları arabaya yerleştirdik. Yaklaşık bir 10 dakika daha aynı şekilde bekledikten sonra öğretmen servislere yerleşmemizi söyledi.

Herkes serviste yerini aldığında Kaya hala yoktu. Bir kaç kişi ne zaman yola çıkacağımızı sordığunda öğretmen bir arkadaşımızın eksik olduğunu söyledi. Herkes bu kişinin Kaya olduğunu bildiğinden seslerini çılarmamışlardı. Servis sürücüsünün artık yola çıkmamız gerektiğini söylediğini duydum. Öğretmen de mecbur onayladı. Kapılar kapandı. servisin biraz ilerledikten sonra birden önünü kesen bir araba yüzünden durdu. Ne olduğuna anlam vermeye çalışırken arabadan Kaya çıktı. Şaşırmamıştım.

Kapı açıldı öğretmen yanına gitti bişeyler dedikten sonra Kaya'nın şöförü olduğunu düşündüğüm kişi kayanın valizini servise yerleştirdi. Sonunda öğretmen ve Kaya servise girmişlerdi.

Kaya en arkanın bi önündeki iki kişilik yere doğru ilerleyip tek başına oturan çocuğu kaldırıp arkadaki koltuğa gitmesini söyledi. Çocuk hiç sesini çıkarmadan kalktı. Kaya yerine geçtiğinde bana bir kez olsun bakmasını istemiştim ama bakmadı. Ne bekliyordum ki umrunda değilim çocuğun. Yanımda oturan Beyza da sanırım hoşlanmaya başladığı çocuğa bakıp duruyordu. Köşede oturduğum için cama kafamı yaslayıp düşüncelere daşmıştım ki Beyza'nın hoşlandığı çocuğun yanındaki çocuk bizim tarafa doğru geliyordu. Bizim önümüzde durduğunda bana gülümseyip Beyza ya bir soru yöneltti.

-Ihmm.. Şey merhaba benim adım Ateş.
Gözleri benle Beyza arasında gezerken Beyza da kaldı. Brn sessiz kalınca Beyza söze atıldı.
-Merhaba. Ben de Beyza arkadaşımın adı da Alya.
-Tanıştığıma memnun oldum. Beyza rica etsem senle yer değiştirebilir miyiz?
-Bu sorusuna şaşırırken Beyzayla kisa sureli bir bakisma gecti aramizda. Bana "Lütfen gidiyim" Der gibi bir bakış attı. Sanırım anlamıştım bu sayede hoşlandığı çocuğun yanına oturacaktı.
Biraz düşündükten sonra kafamı salladım. Beyza öpücük attıktan sonra kalktı.

Ateş denilen çocuk benim yanıma otururken Kaya'ya baktığımda gözleri benle Ateş arasında gidip geliyordu. Ateş benle muhabbet kurmaya çalışıyordu. Sorduğu sorulara kısa cevaplar verirken bana yakınlaştığını fark ettim ve bu beni rahatsız etmişti.

Ne olduğunu anlayamamışken Ateş birden bire benim yanağımı öpmeye yeltendi. Neye uğradığımı şaşırmıştım ve birden bağırdım.
-Ne yaptığını sanıyorsun sen?
-Sakin ol bebeğim kötü bir amacım yoktu.
Herkesin gözleri üstümüzdeydi ve ne diyeceğimi bilemedim. Beyza bana seslendi.
-Hey ne oldu Alya bir sıkıntı mı var?
Kafamı hayır anlamında sallıyordum ki birden bire dibimde Kaya bitti.

-Ateş kalk oradan ben oturacağım.
-Niye kalkayım?
Kaya çok sinirli gözüküyordu. Niye şimdi bu kadar sinirlenmişti ki bu?
-Ateş son kez söylüyorum kalk.
Ateş Kaya'ya doğru gözlerini devirdikten sonra bana son kez bakıp göz kırptı. Gerizekalı.

-Kaya neden böyle bir şey yaptın?
Cevap vermeyince ısrarla sordum.
-Sana dedim.!
-Alya yolumuz uzun biraz susar mısın? İzin verirsen uyuyuyacağım uykum var.
-Aman be tamam. Gittiğimiz yere vardığımızda bol bol konuşacak vaktimiz olacak demi.
Bunu söylerken gülmüştüm.
-İnşallah Alya inşallah ama şimdi susmazsan bu pek mümkün olmayacak. Göz kırpıp gülünce bende karşılık olarak gülümsedim.
-Tamam tamam sustum.

Dedikten sonra eliyle yüzümü cama doğru çevirip hadi sen de uyu dedi.
Bu samimi halleri çok hoşuma gitmişti. Yüzümü çevirdikten biraz sonra ona döndüğümde gözlerini kapatmış olduğunu gördüm. Bende aynı şekilde yüzümü tekrar cam tarafına doğru çevirip gözlerimi kapattım. Gözlerimi kapatmamla uyumam bir olmuştu...

KAYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin