Buraya nasıl geldigimi ,beni buraya kimin getirdiğini hatırlamıyorum ve nasıl öldüğumü de.Te bildiğim beni o muhteşem hayatımdan koparıp ölümün ellerine atanın kim olduğunu bulup ondan intikam almak zorunda olduğumdu.
Muhtemelen buraya atıldıgımda yaşiyordum kafamı çarpmış olmam son yaşadıklarımı unuttugumu açıklıyordu.Son hatırladıgım şey kızımın doğumgünü partisinde kızımla beraber pasta kestıkten sonra mutfağa agidişimdi Sonrasında havuzun musluğunu kapatmak için bodrumun arka kapısından(aslında bu kapıyı ben hiç kullanmazdım ama içimdeki sesi çocuk sesleriyle bastırarak yakın olduğu için ordan gittim)bodruma indim ve bana doğru koşan karaltıya bakarak çığlık attım .Geri kalanını hatırlamıyordum.Muhtemelen beni öldüren pislik beni bayıltmıştı. Kimse bana bakmaya gelmedi mi düşününce kimseye haber vermeden gittiğimi hatırladım.
Acaba şimdi eşim ve kızım ne yapıyorlardı,o pislik onlara da zarar vermismidir diye düşünmeye başladım.Ama bu biraz olanaksızdı çünkü çok kalabalıktı.Geriye niçin öldürüldüğum ve kim tarafından öldürülüğum kalmıştı.
Şimdiye dek harika bir hayatım vardı.Eşim Leon,beş yaşındaki kızım Nathalia ile çok güzel ve herkesin imreneceği bir hayat yaşiyordum.Ayrıca kendi alanında ün yapmış,dünyaca ünlü bir psikiyatrdım(gerçekten psikiyatr olmak istiyoooomm).Komşu ve arkadaş çevremde çok sevilen biriydim.Kısacası hiç düşmanım yoktu.Beni öldüren tanıdığim biri miydi yoksa varlığından bile habersiz olduğum biri miydi görücektim bunun için şimdi burdan çıkmam gerekiyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü canlar
Misterio / Suspensoyüzünü görünce ölecek gibi oldum ama bu imkansızdı çünkü hiç kimse iki kez ölemezdi