Robb Stark'ın alternatif geleceği

Batı Toprakları Yolunda, Başlangıç

Az sayıda meşalenin yakıldığı Kuzey ve Nehir süvarilerinin ayak sesleri, Batı'nın zengin topraklarını kavurmak için Öküzağzı'na büyük bir iştah ile ilerlemekteydi. Yağmurlu havada atların nefeslerinden çıkan buhar, Nehirova'dan bu yana daime yürümekte olan Kuzeyliler'in yabancı topraklardaki merak ve heyecanını yansıtıyordu. Lord Galbart Glover doğu, Rickard Karstark ise batı kanadının yönetimini eline almıştı. Savaş meydanlarında sakal ağartmış sancaktarları arasında Yeşiloğlan kalan Robb, bunlara rağmen ciddiyetini bozmayıp, yanındakilere güvenerek gevşememesi gerektiğinin farkındaydı. Artık on beş yaşındaydı ve yetişkin bir erkek olmanın zorunluluklarını kavradığını düşünüyordu. Kendisi Öküzağzı'na yapılacak saldırının merkez kuvvetini idare ediyordu.

Robb, sonuna kadar bir Stark'tı. Her ne kadar, omuzlarına dökülen kızıl saçları onu bir Tully'den farksız kılsada. Genç Kurt askerlerini motive etmek için süvarilerin en önünde, elmas gibi parıldayan mavi gözleri mutlak zaferi hayal ediyordu. Lord Stevron Frey, yaşlı ama sevecen bir adamdı. Kendiside o gün Nehirova'da ''Üç Dişli Mızrak'' kralı diye haykırmış. Kutlu zaferin tadını çıkarmıştı. Yavaşça atını dizginini oynatır ve Genç Kurt'a yaklaşır. Robb, beyaz atında tepeleri gözlüyor, dik duruşuyla askerlerine örnek olmak için çabalıyordu. Kral olmasına rağmen oldukça mütevazı gözüküyordu. Ulukurt işlemeli gri pelerininin uçları çamura bulanmış, sert deriden yapılma geniş omuzlu kuzeyli zırhı tozlanmıştı.Stevron yaklaşarak gülümsedi, ''Savaşı kazanacağız majesteleri, bundan lord babamın huysuz tavrı kadar eminim.'' Robb, yüz ifadesini değiştirmez. ''Batı..Sert bir arazi lordum. Atlılarımız daha ne kadar ilerleyebilir, bilmiyorum. Kamp kurup konaklarsak, Lannister topraklarında fark edilmemiz mümkün değil. Lord Stafford'un, ordusunun on binden fazla olduğu raporunu aldım.'' Stevron, beyaz tellerle kaplı kirli sakalını kaşır. ''Dua edelimde dayınız gözcülerin işini, tez zamanda bitirsin.'' der Stevron ''Brynden dayım, ittihatli ve dinç bir adamdır. Fısıltılı Orman'da olduğu gibi başarıya giden yolumu açacağından eminim.'' Robb, başını geriye çevirir. ''Kaç adamımız var?'' ''5.500 süvari majesteleri. Kalan 500'de Lord Brynden ile öncü birliğe katıldı.'' Robb, gözlerini tekrardan iler diker. ''Şanslıysak, onların yarısı kadar varız..Umarım tanrılar, dayımı geciktirmez.''

Dipnot: Başlangıç olduğu için kısa yazmayı tercih ettim. İlerideki bölümlerde daha uzun olması söz konusu olabilir.