kısa hikayeler

dövmeci

bir gün bir dövmeciye gittim ve dövmeciye göğsüme bir dövme yap dedim dövmeciye fakat canımı acıtma dedim               

dövmeci:

peki ne resmi döveyim dedi

benim burcum aslan kükremiş bir aslan resmi döv dedim.

dòvmeci:

peki diyerek iğneyi göğsüme saplamaya başladı

canım acıdı dedim

aman usta... ne yapıyorsun  canımı yaktın diye bağırdım

dövmeci:

ne yapacağım aslan döv dedin onu yapıyorum

neresinden başladın dedim?

dövmeci:

kuyruğundan başladım dedi

bende bırak şu kuyruğunu, canım acıyor dedim. Benim aslanım kuyruksuz olsun dedim

usta yine, peki diyerek dövmeye başlar

aman canımı yaktın . Burası neresi?  dedim

dövmeci:

kulağı... bırak kulaksız olsun. orasını da yapma  dedim

dövmeci resmin bir başka yerinden başlar.

yine feryadı bastım neresini dövüyorsun dedim?

dövmeci:

gövdesini dövüyorum.

bırak benim aslanım gövdesiz olsun dedim fena acıyor. nerdeyse bayılacağım.

dövmecinin bana karşı sabrı taşar. dövmeci iğneyi elinden atarken haykırır:

dövmeci:

ben senin gibi adam görmedim. kuyruksuz, kulaksız, gövdesiz aslanı kim gördü? allah bile böyle aslan yaratmamıştır. haydi git işine! ve beni dükkandan kovar