Anahtar

18 0 0
                                    

Sevdiğim tek insan,tanımadığıma rağmen guvenebilecegim tek insan,uğruna gerçekten canımı verebileceğim tek varlık.Ben onu görmek için gerçekten çok çaba harcıyorum fakat o acaba beni unutmusmudur diye düşünmeden edemiyorum sanki onu gormeden önce böyle değildim yani içimde bir bosluk var şuan hatta bu durumu annem bile fark etmişti yemekte bile bana tuhaf tuhaf baktığının farkındaydım kendimi ciddi manada kötü hissediyordum ama engelde olamiyordum bir kaç gündür Sıla ile bile görüşmüyordum yani görüssem bile gulemiyordim bile ayrica Mert yanından ayrilmiyordu ama bence bu kaar bitişik olmamalilar yani sabahtan akşama kadar ayrilmiyorlar.Ama gerçekten mutlulular ben bunlari düşünürken birden Sıla'nın sesini duydum sanırım eve gelmişti bende hemen toparlanıp yüzümün gülmesini sağladım odaya girdiğinde yüzündeki sahte gülümsemeyi anlatmıştı "kızım biraz mutlu ol,neden bu kadar berbat ediyorsun bu tatilini yani lütfen bak seni bu şekilde gördükce bende deli oluyorum yani benim bile tatilimi batirmak üzeresin canim ne olur mutlu ol mutluluğunun anahtarı her neredeyse söyle bana bende yardımcı olayım." dediğinde ufak bir şekilde gülümsedim hala onu sevdiğimi bilmiyordu ama sanırım söylemenin vakti gelmişti bende ona yüzümü çevirip "bak Sıla sen gerçekten muhteşem bir arkadaşsın fakat ben sana layık değilim yani özellikle bu durum hoşuna gitmeyebilir yani benimle görüşmek istemessen felan anlarım ama ne olur beni affet yani nasıl olduğunu bile anlamadım" derken henüz söyleyemememe rağmen konuşamıyordum "ben Yavuz'a aşık oldum" dedikten sonra bana tuhaf tuhaf bakarken kim olduğunu alamadığını anladım ve herşeyi anlattım.Tepkisiz beni dinliyordu neler olacağını gerçekten merak ediyordum.Sonunda bir tepki vermisti bana dönüp biraz hüzünlü bir tavırla "neredeyse 1 ay geçti benden birşey sakmalamiyacagini düşünüyordum hayal kırıklığı oldun" dediğinde Sıla sana ihanet edeceğimi düşündüm özür dilerim"  dedim "Ya beni sadece bunları benden saklaman üzdü nasıl olurda bu saçma olayda benim hala onu sevdiğimi düşünürsün sana inanamıyorum" odadan çıktı.

Sıla

aslında bu durum benim zoruma gitmisti ama ben o çocuğu çoktan unutmuştum yani Mert'i seviyodum fakat zoruma giden Burcu'nun benden bu olanları saklamasiydi ama şuan Burcu'nun bana ihtiyacı vardı yani ondan uzaklaşmayada niyetim yoktu o yüzden yarın mesaj atıp buluşmayı düşünüyordum ve herşeyi anlatmasını yani içini dökmesini istiyecektim.

Burcu

Sıla çıkınca bende yatağıma uzandım onun bana tavır almiyacagini biliyodum o yüzden içim bu konuda rahattı ama sadece bu konuda çünkü ben Yavuz'u bir daha asla göremeyebilirim ve bunu düşündükçe gerçekten kötü hissediyordum umarım Sıla'nın belirttiği anahtarımla bir daha göz göze gelebilirim.

2 AY SONRA..

"Burcuu kalk kızııım kahvaltı hazııırr" evet bu sesle uyanmistim yani gene sabah olmuştu ve okulumun ilk günüydü üniversite hayatına atılma vaktim gelmişti "tamam anneee" kalkıp hemen elimk yüzümü yıkadım aslında sevinmem gereken birseu vardı Sılayla aynı üniversitede eğitim görmeye karar vermiştik ortak kararla,bugün kendime fazla özen göstermiştim okulun ilk günü yeni insanlar,yeni hayatlar tabiki hepsiylede Sıla ve Sayın sevgilisi Mert ile birlikte tanışacaktım.Kahvaltı için aşağı indim "ooo bu ne güzellik" babamın sesini duydum bende dönüp kimiin kızıyııım diyerek annemi gösterdim annemde gülümseyip "hadii sofrayaa." babam "Heyecanlımısın?" "Evet,sonuçta yeni insanlar baba" dedim ve sofradan kalktım diariw çıktım taksiye binip Sıla'yı almaya gittim zillerini çaldığımda kapıyı Sıla açtı onunda özenle hazırlandığı belliydi "Oooo kızlar bakıyorumda bir güzellikler felan hayırdır ?" bu sesi duyduğumda Mert olduğunu anlamıştım yaz boyu benimle dalga geçmişti ve hala devam ediyordu "Senin için sevgiliim" dediğinde Mert Sıla'nın yanağına küçük bir öpücük kondurdu "olan vaar olmayan vaar" dediğinde Mert'e dönüp "zeka da böyle bir şey olan vaar olmayaan vaar" diyerek önüme döndüm ama alınmadığını biliyodum çünkü sürekli tartışma halindeydik yani sürekli didişiyoduk ve Sıla'da bize bakip bakip gülüyordu.Taksiye bindik okula gidene kadar kimse konuşmamıştı.Okula verdiğimizda içimden artık o anahtarı ondan başka bazi kişilerde bulmaya çalışıcam.Kendimde pek inanmasamda bunu söylemiştin ama başarının ilk adimi inanmak da olabilir. 

Bu bölüm biraz geç geldi ama daha kısa yazmayı bile düşündüm gerçekten bazen yorucu olabiliyor fakat keyif alabiliyorsaniz ne mutlu. :) :*

Sadece Seni SevdimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin