Sonunda bitiyordu.12 yıldır tıkılmış olduğum bu hapishaneden farksız soğuk ve nemli yetimhane koridorlarında , mavi ufak bavulumu almış mermerden büyük kapıya yürüyordum.Çıkacaktım.Üniversiteye gidip okuyacaktım, buna inanıyordum.Soğuk metal tokmağı kavradım ve gürültüyle gıcırdayan kapıdan dışarıya adımımı attım.Veda etmeye kimse gelmemişti, Grace dışında.Burdaki tek arkadaşım oydu. Ona sarılıp uzun bir veda ettikten sonra gelen taksiye bavulumu yerleştirdim ve bende oturdum. Taksiciye adresi verdikten sonra içimdeki korku ve heyecanla karışık hisse bir son vermeye çalışıp kulaklıklarımı taktım.Geldiğimizde bavulumu alıp havaalanına geçtim.Uçağın kalmasına 5 dakika kadar bir süre vardı ve bu sürede kendime bir kahve alıp banklara geçtim.Hayatımda ikinci kez uçağa biniyordum.O lanet günden beri uçağın adını ağzıma almamıştım.
Geçmişin biriktirdiği acı dolu anıları aklımın bir köşesine itip anons ile yerimden kalktım ve uçağa açılan koridoru geçtim.Bana gülümseyen hostese selam verip koltuğuma oturdum.Herşey güzel olacaktı, hissedebiliyordum.
~
Yaklaşık 2 saat süren bir uçak yolculuğundan sonra nihayet Los Angeles'a varabilmiştim.10 dakika kadar taksi bekledikten sonra Özel Colt Üniversitesi Kız Yurdu'na geldim.Mavi bavulumu elime alıp pembe kapıya yöneldim ve resepsiyondaki işlemleri hallettim.213 numaralı oda anahtarımı aldım ve 2. Kata çıktım.Kapının tokmağını çevirip içeri girdiğimde gördüğüm manzarayla şok oldum.
Esmer uzun bir çocuk, kıvırcık saçlı bir kızı duvara yaslamış öpüyordu.Çocuğun beyaz tişörtünden bile seçilebilen dövmeleri ve kasları çok çekici gözüküyordu.Ama düşündüğüm şeyle hemen kızardım ve öksürdüm.
Beni takmamış gibi yaptılar ve çocuk kızın boynunda oyalanmaya devam etti.
Hem bir erkeğin kız yurdunda olması yanlış değilmiydi? "Bakar mısınız? Şey, bölüyorum ama.."
Kız kafasını çevirip bana baktı, sinirli gibiydi.Çocuksa bana döndü.Suratındaki soğuk ifade duygusuzdu.Gözlerindeki o bakış, sanki ruhsuz bir insanınkiyle aynıydı.Korktuğumu belli etmemeye çalışarak konuşmaya devam ettim "Ben yeni oda arkadaşın, şey..Alexis."Çocuk yanımdan hızlıca geçip kapıyı çarpıp çıktı.Kız ise dibimde bitiverdi.
"Lanet olsun sana! O çocuk kim senin bir haberin var mı?! İlk defa onunla birlikte olabilme şansım vardı ve onu mahvettin.Senin için kötü olansa büyük ihtimalle artık Zayn'in kara listesindesin."
"Burası bir kız yurdu, burada erkek olması yasak.Bunu şikayet etmediğime dua etmelisin."
"Maeve."
"Efendim?"
"Bende Maeve.Yinede Zayn'i bu gece için kaybettim.Ah! Lanet olsun unuttum! Üniversite başlangıç partisine geliyorsun değil mi Alex?"
"Bilmiyordum.Gelmem heralde.Kitaplarımı yerleştirmeliyim ve program kağıdı hazırlamalıyım.Biraz da kitap okurum belki."
"Şaka yapıyorum de lütfen yoksa seni bu odadan kovarım Alexis.Herneyse, yarın konuşabiliriz.Ben bara gidiyorum, gelmek istermisin?"
"Hayır, ben biraz takılırım buralarda Maeve."Maeve çantasını alıp odadan çıktı, ve beni tek başıma bıraktı.Yarım saat sonra odada iyice sıkılmıştım ve üstüme bir şort geçirip soluğu denizin kenarındaki yürüyüş yolunda aldım.Yol ıssızlaşmaya başlamıştı ve etrafta müzik çalan evler, klüpler ve içki içen gençler çoğalmıştı.Ancak geri dönesim gerçekten yoktu.Yola devam ettim ama biraz yorulup bir banka oturdum.
Herşey ne çabuk gelişmişti.Tam 2 yılımı burada okuyarak geçirecektim.Aslında oda arkadaşım biraz kaçıktı ve sanırım Grace'i özlüyordum.Ilık Eylül rüzgarı yüzümü yalayıp geçti ve yerdeki kurumuş yaprakları beraberinde uçururken gözlerimi yanıma yaklaşan üç karartıya diktim.Yaklaştıkça vücut hatları belli oluyordu, ellerindeki bira şişelerini yere attılar ve üzerime doğru gelmeye devam ettiler." Hey Güzelim! Biraz dursana, eğlenebiliriz?" Banktan kalkıp hızlı adımlarla yürümeye başladım.Ancak yurt erkeklerin olduğu yoldaydı ve bende zorunlu olarak ara sokaklardan birine girdim.Arkamdan seslerini duyuyordum ve izimi kaybettirmek için başka bir sokağa girdim.Çıkmaz Sokak!
Büyük ihtimalle garaj gibi bir yer olan bu yer fazla korkutucuydu ama beni korkutan tek şey o değildi.Çocuklar sokağa gelip yanıma yaklaşmaya başladılar.
"Seni bulacağımızı biliyordum, şimdi sıra eğlenmede güzelim." "Jake ve Robb, siz biri gelirse diye etrafı gözetleyin, işim bitince sıranızı alırsınız."Sarışın adam ve saçıyla aynı renkteki iğrenç dişleriyle bana sırıttı ve içki kokan nefesini yüzüme üfledi.İçimden gelen kusma isteğini bastırıp gözümden akan yaşları sildim.Korkuyla kendimi sona hazırladım.Yeni hayatımın ilk gününde bakireliğimi kaybedecektim.Zaten herşey güzel olacak demiştim.Bu sözü ne zaman söylesem kötü şeyler oluyordu.
"Anne, çok heyecanlıyım! Hadi hadi hadi gidelim artık!"
"Tamam Alex, sakin ol artık.Bak küçük kardeşini korkutuyorsun."
Dönüp Evaleen'e baktım.Hiçte korkmuş gibi gözükmüyordu.Anneme dil çıkardım ve koltuğumda kıpırdanıp uçak penceresinden dışarı baktım.Hava sisliydi.Korkunç ve soğuktu ama gideceğimiz yer ve önümüzdeki yaz tatili beni bu saçma düşüncelerden uzaklaştırmaya yetiyordu.
Uçağın tekerleklerinin hareket etmesiyle kemerimi bağladım ve yanımda oturan 3 yaşındaki kardeşim Eva'ya baktım.Elini tuttum ve fısıldadım."Herşey çok güzel olacak."Lanet olası hatıralarımı unutmak için kafamı iki yana salladım ve karşımdaki iğrenç adama baktım.Bana yaklaşan her adımında içimden birşeyler koptuğunu hissediyordum.Tam dibimde durduğunda kendimi sona hazırladım.Masum geçen 18 yıllık hayatımın sonuna.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUM♛
FanfictionKötü bir katil, masum bir kızı sevdi. Masum kız, bir katili sevdi.♛