Duramadım ancak yarın İnkılap sınavım var ve ne yapacağım bilmiyorum yazının devamını yazmak istedim iyi okumalar :)
Aynada ''Rüyalarımda gördüğümden daha da güzelmişsin'' yazıyordu.Ah Nick ah!Öldürecekti bu çocuk beni.Kız kardeşim 1 saat sonra evleniyordu ve ben ilk öpücüğümü eniştemden almıştım bile,yoksa düğün hediyesi mi vermiştim demeli?İç sesim ''ablanı boşver o senin mutlu olmanı hiçbir zaman istemedi hep senin sevgililerini çaldı''diyordu.Aslında haklıydı şu ana kadar çok az sevgilim olmuştu ve hepsiyle de ablam yüzünden ayrılmıştık.Ancak bu ablama çok koyardı.Hemde düğüne çok az zaman kalmıştı.Başımı ellerimin arasında koydum ve düşünmeye başladım.Pişman olacağım bir şey yapmak istemiyordum.Ash'i de üzmek istemiyordum ancak sanırım delicesine aşıktım.Belki de biz birbirimiz için yaratılmıştık?Ah Tanrım!
Düğün zamanı geldiğinde odadan tam çıkıyordum ki pencereden ''o'' atladı.Elimi tuttu ve :
-Bak Kat.Seninle böyle olmak istemezdim ama içeri girdiğimizde bizi tanıştıracaklar.Kimse senin rüyalarımın kadını olduğunu bilmiyor.Ancak söz veriyorum ki ablana dokunmayı pek düşünmüyorum.Benim hayalim sensin.Gel kaçalım desem bizi bulurlar,ablana da yazık olur.Bundan böyle sana düşüyor karar vermek.Ya ablanla evlensem de benim olursun ya da hiç olmamış gibi rüyalarımızda buluşmaya devam ederiz?
-Sen ne saçmalıyorsun?Bırak kolumu Nick!Beni fahişe mi sandın!Ablam bekliyor hoşçakal!
Düğün zamanı geldiğinde ablamın gözleri parlıyordu.Ve düğün işte başlıyordu.Sağ köşede yerimi aldım.Nick'in gözleri bendeydi ve rahatsız olmaya başlamıştım.Düğün faslı bitip dansa geçilince gözlerim doldu.Dayanamayıp kalktım.Lavaboya girdiğimde Nick de dansı bırakıp arkamdan gelmişti.
-Nick!Biri bizi görecek.Çık hemen buradan!
-Hadi ama bebeğim.Neden ağlıyorsun?
-Senden nefret ediyorum!
-Kat,lütfen.Bu kararı sen verdin.
-Kollarının arasından çıkıp düğüne geri döndüm.Ah Tanrım!Ash beni de balayına götürecekmiş.Bu tam bir kabus olurdu,nasıl olsa tüm gün odadan çıkmayacaklardı ve ben orada yalnız kalacaktım.Belki oralarda gözüme birini kestirebilirdim ve Nick'ten de kurtulurdum.
2 gün sonra bavullarımızı hazırlayıp yola çıktık.Bir yerde durup ihtiyaç molası vermiştik ki Ash bizi yalnız bırakıp lavaboya makyajını tazelemeye gitti.Lanet olsun sana Ash!
-Hiç konuşmuyorsun Kat.
-Nick bacaklarımdan gözünü çeker misin?
-Bizimle geliyorsun,bu büyük bir şans.Yani sen ve ben için.
-Orada ablamdan gözünü ayırma derim.Çünkü ben rüyalarımdakini değil gerçeği bulmaya gidiyorum.
-Hadi ama Kat orada başkasını bulmayacaksın değil mi?
-Sen evlenirken bana mı sordun?
-Ah Kat...Çok zorsun!
Ash gelince yola devam ettik.Benim odam onların 3 oda sağındaydı.Ve Nick odadan çıksa gelene kadar Ash görürdü.Yaşasın!Hızla yatağa attım kendimi.2-3 dakika sonra kapım çalındı.Gelen kim dersiniz?
-Ash uyudu.Acaba diyorum?
-Kapa çeneni Nick.Defol!
Kapıyı suratına kapattım.10 dakika sonra gitmiş olmasını dileyerek dışarı çıktım ki bir kol beni elimden tutup odaya soktu.Bu Nick'ti.Evet şimdi ise o rüyalardan biri gerçekleşiyordu.Biz biz resmen...
Ash yatağımı görse çıldırırdı.Uyandığımda Nick bana bakıyordu ve Ash'i unutmuştuk.Nick beni kollarının arasında aldı ve öperek gitti.
-Neredeydin Nick?
-Kusura bakma hayatım şirketle ilgili bir pürüz çıktı onu hallettim.
-Hımm..
-Hadi ama Ash gel buraya!
Beraber kahvaltıya indik.Ash bir ona bir bana bakıyordu ki:
-Aaa siz daha tanışmadınız mı?Eniştenle tanış Kat.
-Memnun oldum,diyebildim.
Tam kalmış gidiyordum ki koridorun sonunda bir kol beni yakaladı ve duvara yapıştırdı.Onun gözlerini arıyordum ama...
