BUYRUK

Kadın Hükümdar Al Mar

Türkler kraliçem, Türkler içinde bölünmeye başlamış. Dostlarımız olan aygucılar devletlerini bizim devletimizle birleştirmek isterler. Bu inançla biz ne istersek yapmaya hazırlar. Zaten bize düzenli olarak istihbaratta göndermekteler. Bizde onlara vaat olarak devletlerimiz siz yüce kraliçemiz hakimiyetinde birleştiği zaman vali olma sözü verdik.
Toydaki herkesin yüzü gülüyordu. Bunlardan biraz az olarak kraliçede gülümsemişti. Hem bu haberlere kim sevinmezdi ki bin yıllık yağı olan Türkler artık kendi egemenliğine gireceklerdi. Hem de çok yakın bir zamanda.
Az önce konuşan bey tekrar öksürüp konuşacağını belli etmişti. O anda herkes kafasını ona cevirdi.
Ama bir sorunumuz var Türklerin kağanının üç aygucısı içinde biri var. Diğer iki veziri kendimize çevirmemize rağmen ona hiçbir şekilde etki edemedik. Bu aygucı küçüklüğünden beri kağanın yanında olduğu için ihaneti kabul edecek biri değil. Hatta öyle ki bizim ona yaptığımız teklifi Kağana söyleyecek kadar bile bizi ciddiye almıyor. Dostumuz olan aygucılerle vardığımız karar bir gece vakti onun öldürülmesi yönünde, tabi sizde onaylarsanız.
Kraliçe bu sözler üzerine biraz düşünmek ister gibi kafasını önüne eğdi. Kısa bir zaman sonra başını kaldırıp beye döndü.
Şimdi bu aygucının ölmesi gerekiyor onda hem fikiriz lakin bunu bizim dostlarımız yapamaz. Kağanın yanına suikast için çeri göndermemiz imkânsız. Hem göndersek bile kağanın özel muhafızları Börüler elli adım yakınına bile yaklaştırmadan öldürürler. Bunu ancak yine içlerinden biriyle yapabiliriz. Öyle değil mi?
Toyda bulunan herkes fikirsizliğin verdiği iradeyle sadece kraliçeyi onayladılar.
-Evet, evet kesinlikle öyle.
-Peki kim?
Toyda ortalığı bir sessizlik kaplamıştı. Beyler sadece düşünüyor gözükmek için birbirlerinin yüzüne bakıp kim olabilir gibisinden kelimeler sarf edip, zaman geçirmeye çabalıyorlardı. Belki bu arada biri cevap bulabilirdi. İşte bekledikleri olmuştu. Az önce bilgi veren bey yine kraliçeden söz istemişti.
-Söyle Ersagun Bey.
-Kraliçem, aldığımız bilgilere göre kağanın yanına börüler dışında altı kişi girebilmektedir. Bunlardan üçü aygucılar, ikisi tarkan olan Tuğ ve Ayaz beyler ve…
Dedi ve bey susup başını önüne eğdi.
-Devam etsene Ersagun kim o son kişi?
-Şey kraliçem o kişinin kim olduğunu henüz bilmiyoruz. Her dolunayda börüler eşliğinde siyah pelerinli biri kağanın otağına girer ve sabah güneş doğmasına yakın çıkar ve yine börüler eşliğinde geri gidermiş. Bir seferinde dostlarımızdan biri çadıra girmeye çalıştıysa da börüler buna müsaade etmemiş.
-Peki, çözümün nedir? ne yapmak gerek?
-Tek çözüm kalıyor kraliçem
O anda bütün beyler Ersagun’a

odaklanmışlardı. Dudaklarından sızacak kelimeyi havada yakalamak istermişçesine dikkatle bakıyorlardı.
Ersagun beyde önce beylere daha sonra kraliçeye baktı ve başını tam yukarı dikip o kelimeyi söyledi.
-SAVAŞ

seppimac
melda3513
buket_sahiner66
sairehanimmmm
kakaolu-pandaa
furkanin_askisi
cilginbeybi760
jggji6666666
esmanurcrbg