1-(Ruhtaki Dipsiz Sıkıntı)

7 0 0
                                    

İlk kitabımın ,ilk bölümünün ,ilk satırları...

Keyif almanız dileğiyle...

**********************************************


" Hayat romanının satırlarıydım ben.
Mavi denizin beyaz yansıması...
Saflığın siyah temsilcisi...
Karanlığın sonsuz ışıltısı...

S.Y

****************************************


     Gökyüzü gri rengini almış, gözyaşlarını döküyordu kirli dünyaya. Bense ondan hallice ,ruhumda ki dipsiz sıkıntıyla baş ediyordum bu sabah.Ruhumda ki bu sebepsiz sıkıntıya anlam veremiyordum. Aslında bir yerde okumuştum renklerin ruhumuza olan etkisini. Gökyüzünün sahibi olduğu mavi renk, insan ruhuna iyi geliyormuş. Bende içimdeki sıkıntıyı maviliğini yitirmiş ,grinin en asil tonuna ev sahipliği yapan Gökyüzüne bağladım.


En sevdiğim aktivitelerden biri olan oturmaktan bile sıkılmıştım bugün. Daha fazla böyle olmayacağını anladım ve Oturduğum koltukla bir bütün olmaya son vererek sağımda duran, ağaç şeklinde tasarıma  sahip mini kütüphaneye doğru ilerledim.

Kitapların arasında göz gezdirirken çok sevdiğim kitaplardan biri  olan "son " a takıldı gözüm. Uzanıp onu raftan aldım . Bazı kitaplar ve filmler vardı ki insan üst üste okusanız bile bıkmıyordunuz. Bu kitapta benim için öyleydi.

Daha fazla ayakta dikilmeyerek kitabıda  alıp az önce kalktığım koltuğa tekrardan kuruldum.

Önce kitabın kapağını inceledim, yıpranmıştı . Zaten eski bir kitaptı.

Kitabın kapağını araladığımda ne zaman görsem ruhumda tebessüm bırakan o notla karşılaştım:


"Gökyüzü, bakma sen bu kitaptaki aşıklara ben bişey anlamadım bunlardan ama sırf sen seviyorsun diye aldım bu kitabı. Öyle ya o minik kalbinle sevdiğin şeyden nefret bile etsem sırf sen sevmişsin diye severim ben..."


              

                  A.Araf DEMİR

  

   Hayatın bana yaptığı en güzel sürprizdi o.  Bir üniversite bahçesinde çıkmıştı karşıma, elinde var olan soğuk kahvesiyle .

Oda öyleydi işte kahveyi soğuk içerdi , Animasyon izlerdi, bide yalan söyleyemez di mesela hemen kendini ele verirdi ensesini kaşıyarak.

Tuhaftı hemde çok.. bir erkekte arayabileceğim bütün özelliklere sahipti. Nasıl başardığını bilmiyordum ama yapıyordu bir şekilde.

Mesela hiç kırmızı gül almamıştı bana hep siyahtı aldığı güller. Nerden bildiğini bilmiyordum kırmızı gülleri sevmediğimi. Dedim ya, biraz tuhaftı yeryüzü. Çoğu insanın sempatik bulduğu bir tuhaflık..

SAF SİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin