Şu hayatta en ufak şeylere gülmeye en ufak dertlere üzülmeye birde elimizden geldiğince mutlu etmeye çalıştık. Önyargılı olmadıkda hep öyle bilindik kırılacak dalımız güvenecek canımız kalmadı artık. Gelen geçen kırdı da hiçbirine neden diye sormadık sevilmedik sevilsekte üzüldük yine göz pınarlarımız kurudu yinede yüzümüz güldü. Dost edinelim dedik yolda bulduklarını yola çıktıklarına değiştiler. Bizi de üzdüler de kimseye hesap sormadık. Dik başlı değildik , çok şükür öyle de olmadık. Biraz egolu bilindik ama öyle de kalmadık. Okadar sıkıntının içinde dertlerinize tercuman olduk. Bizi de kırdılar , hemde bir çokkez ama vazgeçmedik ama şuan şu vakitten sonra kırılacak ne bir canımız ne bir kalbimiz kısacası kırılacak yerimiz kalmadı.