o her şeyin ve hiçsizliğin vücut bulmuş haliydi. kalktım, kalbini sevdim. ben böyle güzel hiçsizlik hiç görmedim. "bak şuradaki ağaçları görüyor musun? en tepesindeki dala oturup bulutları izlemek sonra o dala kendini asmak gibi işte seni sevmek. yani ölürüm de duygusuz kalırım hiç olurum ya, bedenim orada olduğu için her şeyin bir tık fazlasıdır işte."