"Küçük ellerinde buldum ben hazineyi, sevgilim."
---
PJM
14 Haziran 2015
Başımı salladım, bu benim dilimde 'tamam' demekti. Önüme dönerek sırt çantamın son fermuarını çektim. Bir omzuma çantayı attım ve ofladım.
Lisenin son günlerinde düştüğüm durumlara bakarsak, okulumda ikinci kez lise dördü okumam olağandı. İnsanlarla belki konuşabilsem durumu çözebilirdim sanki, ama üç yıldır yapmıyorsam bundan sonra da yapmayacaktım.
Çoğu kişi beni konuşamaz sanıyordu ama ben konuşuyordum.
Sadece Taehyung'a konuşurdum, o da en yakın arkadaşım olduğu için. Annem, babam, sınıf arkadaşlarım herkes beni dilsiz sanıyordu.
Kimseye konuşmayalı tam 3 yıl olmuştu, ilk başlarda zorlansamda sonradan konuşmamaya alışmıştım. Yoongi'nin ölümü, beni bitiren son darbe olmuştu.
16 yaşımda aniden gelen o haber karşısında kardeşimi kaybetmenin vermiş olduğu acı ateş, asla sönmüyordu; sönmeyecekti.
Derin bir nefes aldım ve sınıfın kapısından çıktım. Çıktığım an birisi ile çarpışınca başımı kaldırdım. Taehyung'u görünce gülümsedim. Fısıldadım.
"Hadi çıkalım şu lanet okuldan," Sırıttı ve kolunu omzuma attı. Beraber merdivenlerden aşağı inerken yukarı çıkan birkaç kızın bize karşı hem hayranlık hem iğrençlik duygularını direk gözlerinden anlamıştık.
Hayranlık oldukları mükemmel tipimizdi büyük ihtimalle, iğrençlik duyguları da bizi gay sandıkları ve asla elde edemeyecekleri düşüncesiydi.
Ben gaydim doğru ama Taehyung'un sırf beni yalnız bırakmamak adına yanımda dolaştığı için gay damgası yemesi sinir bozucuydu.
Gerçi o pek aldırmıyor gibiydi.
Dışarıya çıktığımız da kolunu indirdi. "Kimse ile konuşmazsan notların iyi olsa bile böyle sözlülerine düşük verirler görürsün ebeni kardeşim kusura bakma." dediğinde kaşlarımı çattım.
Bu çocuk hep haklıydı.
İnsanların sesimi duymasından korktuğum için cevap vermedim, ona ters ters bakmam her şeyi oturtmuştu.
Beraber yolda sessizce ilerlerken pamuk şeker satan bir yer gördüğü zaman hızlıca kolumu dürttü ve bana pamuk şeker satan kişiyi gösterdi.
Gözlerimden konfetiler ve havai fişekler patlarken -fışkırırken- hemen koşarak oraya gitti.
Taehyung oraya gitti.
Pamuk şeker almaya.
Ben pamuk şekere aşık olmama rağmen,
O tarafa değil,
Yan kaldırımda oturan,
Benimle aynı yaşta olan,
Hüngür hüngür ağlayan çocuğa bakıyordum.
Siyah ceketli,
Siyah bereli,
Siyah pantolonlu,
Güzel çocuğa...
***
bu epilogue oldu yb yarın inş o zaman :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Never Don't Cry
Fanfictionbir gün kaldırımda ağlayarak oturan jeon jungkook, ve onu küçük elleri ile sakinleştirmeye çalışan park jimin... "@stellaevade" ♡