Bu gün sizin için o büyük gündü.Hayatlarınız bir kalp altında birleşecekti.Suho için zor olmuştu o kahve ama sonunda seninle bir olmanın heyecanını her zerresinde hiss ediyordu.Ve sizi birleştiren cevaplar yüklesmişti dudaklarınızdan.
Büyük alkışlar kopmuştu Suho'nun dudakları alnına tüm aşkıyla buluştururken.
"Seni seviyorum..."
"Seni seviyorum..."
Salondaki çoşkudan sadece ikiniz duymuştunuz kalbinizden dudaklarınıza dökülen iki güzel sözcüğü.
Şimdi ise Suho ile ilk dansınız için onun kolunda salonun ortasına ilerlemiştiniz.
Seçtiğiniz aşk şarkınızda birbirinizde kaybolurcasına dansınızı ediyordunuz.İkinizinde gözlerinden aslında aynı flim geçiyordu.
İkinizin flimi...
Birbirinizin ilk konuşmalarını hatırlıyordunuzda...Siz ve şuan ki durumunuz aklınızdan geçmezdi.
İlk dansın ardından gelen misafirler tebrik için ara ara yanınıza geliyorlardı.
"Ne zaman bitecek bu düğün?" sızlanan kocana bakıp göz devirdin.
"Suho bilmem farkında mısın kendi düğünümüz."
"Ne olmuş yani gelinle,damat düğünü erkenden terk edemez diye bir kanun mu var? Her kim yaptıysa satın alıp iptal ettiriyorum." derin bir nefes verdin.
"İstersen sen git bana damat bol...eh hazır gelinlik ve düğün varken bulurum." göz kırpıp güldün.
"Sen var ya..." elini beline koyup yanağını öptü "...neyse az kaldı evde görüşürüz." bir kez daha öptü yanağını "...karıcım."
Dirseğinle hafifçe karnına vurdun."İlk günden salonda mı yatırsam seni." ikiniz kıkırdarken sahnede bir hareketlilik dikkatinizi çekmişti.
Chanyeol kendini sahneye atmış elindeki mikrofona bir iki defa vurumuştu.
"Öhö öhö..." boğazını temizleyen Chanyeol dikkatleri üzerine topladı. "Herkese iyi akşamlar ve eğlenceler dilerim.Evet herkes sevgili liderimiz ve eşinin düğünü için burada.Biz Exo olarak daha çok pasta ve yemekler için buradayız." salondan gelen küçük kıkırtılar ile devam etti. "Öncelikle bu ikilinin sürecini anlatmak istiyorum.Suho hyungdan hepimiz az tekme yemedik.Hyung! artık korkma o senin." Boştaki eliyle havada yumruk yapmıştı. "Her neyse şurada gördüğünüz adam bu an için çok çekti.Özellikle kahve olayında.Suho hyung geleneklere göre o tuzlu kahveyi soğuk terler dökerek içti.Neden mi? İşte şuan için.Yoksa kızı alamıyorduk.ilk ödül töreninde konuşma yaparken bile böyle terlediğini görmemiştim.İşte bizde hyungun sevgili evlatları olarak ona küçük bir süpriz hazırladık.Bakalım sevgili eşi için bizlerin gözü önünde içer mi?Baek!"
Baekhyun yüzündeki sinsi sırıtışla elindeki kahve olan tepsiyle sahneye geldi.
"Hyung senin için tuzlu kahve yaptırdık."
Suho grup arkadaşlarına öldürücü bakışlarından yollamıştı.
"Hyung hadi ama! Yoksa biricik eşin için yapmayacak mısın?" bu arayı kaynatan cümle Sehun'a aitti.
"Aa gelin hanım kocanız siz az mı seviyor yoksa?" Chanyeol'nun cümlesi ile Suho'ya dönüp yalandan omuz silktin.
"Bilmem..." Suho gülüp oturduğu yerden yakalanıp çeketini düzeltti.
Sahneye ilerlerken konuklarda destek alkışı yapıyordu.
"Sizi pis fırsatçılar." Suho sahneye çıktığında grup arkadaşlarına ithafen konuştu.Ardından Baekhyun'un getirdiği kahveyi aldı.
"İçmeden önce bir konuşma yapmak istiyorum.Sevgili eşim,hayat arkadaşım seni ilk gördüğümde kalbimin sana koştuğunu hiss ettim.Şimdi ise karım olarak kalbiminsin seni çok seviyorum.Bu yakışıklı yüzü unutma çünkü grup üyelerime güvenmiyorum kahvede zehir olabilir." Sen ve salon gülüşürken Suho bir kaç yudumda ikinci defa tuzlu kahvesini içmişti.
Kendelerine Suho'nun hayırlı evlatları diyen grup üyeleri üzerine çulanmış bir birilerine sarılıyorlardı.
Suho her ne kadar bunun intikamını almak istesede şuan kucaklaştığı dostları ona bunu unutturmuştu bile.****
Bir otelin balayı suti yerine yada balayı tatili yerine ilk gecenizi beraber döşdiğiniz evinizde geçirmeyi istemiştiniz.
Şimdi ise bundan sonra beraber günü bitirip beraber güne başlayacağınız yatak odanızdaydınız.
Suho yüzünü avuçları arasına alıp gözlerine kenetlendi.
"Karım..." anlına bir öpücük kondurdu. "...nefesim evine,evimize hoşgeldin."
Onun bu cümlesi üzerine gülümsedin.
"Kocam..." onun aksine sen çenesine bir öpücük kondun. "...seni çok seviyorum biliyor musun?" bu sefer sıcak gülümsemeyi yüzüne misafir eden Suho olmuştu.
"Hmm..." ellerini yavaşça yüzünden çekip beline dolamıştı. "...meselâ ne kadar bir göstersene..." dediğinde uzanıp dudaklarına bir öpücük verdin.
"Bu kadar mı?" sorusuna karşı gülüp tekrar uzanıp üst üste iki öpücük verdin. "Tch...bu da olmadı."
"Bak sen pislik!" hafifçe göğsüne vurdun.
Suho sırıtıp elini gelinliğinin fermuarına çıkardı ve yavaşça aşağı indirmeye başladı.
"Bence yatağımızda bolca ne kadar sevdiğimizi kanıtlayalım."
Yanaklarını sıcak basmaya başlamıştı.Utancından gözlerin Suho'nun göğsünde sabit kalırken o gelinliğini bedeninden ayırmadan önce çenenden kavrayıp ona bakmanı sağladı.Dudaklarına minik bir öpücük bırakıp elini çenenden çektiğinde sen de utansanda onun verdiği tatlı güçle çeketinin yakalarından tutup çıkardın.
Suho bu hareketine gülümseyip gömleğini kendi çıkarıp çeketinin yanına yolladı.Karşında ilk defa gördüğün hafif kaslı bedene bakarken gözlerini kaçırdın.
Suho kıkırdayıp senin tekrar ellerini beline koyup omuzuna bir öpücük bıraktı.Ardından gelinliği bedeninden ayırıp seni nazikçe kucakladı.Yatağın yanına vardığınızda aynı naziklikte seni bırakıp doğruldu.Kendi üzerindeki fazlalıktan kurtuldu ardından ikinize ait olan yatakta yerini aldı.
Yumuşak ve sevgiyle başlayan öpücükler gecenin koyu saatlerinde yerini derin dokunuşlar ve öpüşmelere bırakmıştı.Aranızdaki son kumaş parçaları da gitmişti.
Artık hayatlarınız birdi,uyuyacağınız yastık birdi,paylaşacağız anılar birdi.Sen onun sevdiği kadın.O senin sevdiğin adam.Dünyanın en huzur kokan mutluluğuydu.
Suho_
15.896
Suho_ Aşkımız artık mühürlü.❤****
Merhabaaaa ^-^
Özlediniz mi bakalım bu kitabi?
Uzun zamandır bölüm gelmiyordu buna hazır aklıma bölüm fikri gelince yazayım dedim.Keyifli okumalar...❤❤