2

103 8 0
                                    

Akmaya devam eden gözyaşlarımı silip atkıyı boynuma doladım. Ayağa kalktım ve kenara yaklaştım. Ellerimle kenarı tutup aşağı baktım. Çok masum olan hayranlarımızı gördüm.

Bizi sevmekten başka masumlukları olabilir miydi? Bu kadar masum insanların biz üzülünce üzülmeleri, biz sevinince sevinmeleri...

Diklenip kenara çıktım ve bacaklarımı aşağı sarkıttım.

Benim daha fazla yaşama amacım kalmamıştı ve ben hala dünyada fazlalık olarak yaşamaya devam ediyordum.

Evet beni bu kadar kötü duruma getiren konuşmayı merak ediyorsunuzdur.

Ama aslında ben hep kötüydüm. Sadece iyi görünmeye çalışırdım...

Neyse uzatmadan devam edeyim. O lanet kapıyı dinlediğimde Hoseok un hoşlandığı kızı üyelere anlattığını duydum.

Gerisini de duymadım zaten duymakta istemiyorum.

Evet nerde kalmıştık... Hahhh ben en son ARMY'lerden bahsediyordum.

Artık bir karar aldım yani kendi kendime.

ARMYLER ve beni seven insanlar için savaşmam ve onları mutlu etmem lazım.

Onların mutluluğunu düşünüyordum ama yine benim mutluluğum...
Ortadaydı.

Kendi mutluluğum için de bir düşüncem var. Hani klasik söz vardır ya, sen mutlu olunca bende mutlu oluyorum.

Evet tamda o sözün üstünden gitmeye çalışacağım. Belki zerre olsun bir yardımı dokunur.

Ben neden burda oturuyorum ki götüm dondu.

Hemen taştan kalkıp kapıya yöneldim. Kapının kolunu tuttum ama açamadım.
Gerçekten gitmek istiyor muydum?

Salak mısın suga sonsuza dek burda mı yaşayacaksın. Elinde sonunda kapıdan çıkacaksın.

Kolu indirip dışarı çıktım. Bizim odaya doğru yürüdüm. Direk içeri daldım. Koltuğa gidip uzandım.

Hoseok başıma geldi ve bana seslendi.

-hyung iyimisin?

Cevap vermedim. Birkaç saniye sonra yine tekrarladı.

-hyung iyimisin?

Cevap vermedim çünkü eğer konuşursam karşısında ağlarım diye korkuyordum.

Bir dakka ben niye korkuyorum ki...

-İyiyim. Nasıl olduğumu öğrendiğine göre gidebilirsin.

-Yaa hyung senin neyin var. Dünden beri böylesin canını sıkan birşeyler mi oldu?

-Canımı sıkan şey sensin hoseok!!!!

Hoseok doğrularak şaşkınca yüzüme baktı.

-Ben miyim?

Yattığım yerden kalktım ve ona döndüm.

-evet sensin. Son zamanlarda canımı çok sıkmaya başladın.

Bana baktı ve elini sertçe omzuma koydu.

-canını sıkacak ne yaptım ben hyung!!

-varlığın canımı sıkıyor hoseok.

Elinin yavaşça omzumdan kaydığını gördüm. Fırsattan istifade ayağa kalkıp odadan çıktım.

Yine efso mekanım olan terasa çıktım.
Aynı yere oturup dışarıyı ve müthiş görünen Seul u izledim. Aklıma bir anda sojum gelmişti.

FARK EDEBİLSEN (-SOPE-)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin