giriş.

489 62 61
                                    


Kitabın yanında defter,
Defterin yanında bardak,
Bardağın yanında çocuk,
Çocuğun yanında kedi,
Ve uzakta yıldızlar, yıldızlar...

-

Adam elinde ki kupayı masa'nın üzerine bırakırken koltukta uyuya kalan küçük kıza gülümsedi. Kedileri Gri ile oynamaktan yorgun düşmüş ve uyuya kalmıştı.

Bir rutinmiş gibi her gece aynı şeyler oluyordu. Yavuz kahvesini yapar, masanın yanında ki tekli koltuğa oturur kitabını okurdu, küçük kız ise okulda ki çocuklarla pek anlaşamadığı için tek arkadaşı olan Gri ile saatlerce oynar en sonunda da uyuya kalırdı. En azından 4 gündür bu böyleydi. Yavuz dinlenmek için komutanından 1 hafta izin almıştı. Saat gece 10:30'u gösteriyordu. Kafasını yeniden küçük kıza çevirdi.

Masum ve güzeldi, bir çok şeyden haberi yoktu.
Bu dünya'da kirli olan onca şeyin arasında küçük bedeniyle temizdi, tertemiz.

Hâlâ elinde bulunan kitabı da kupanın yanına koyduğunda küçük kızın yanına doğru ilerledi ve hemen baş ucuna, yere çöktü.

Baş parmağını küçük kızın saçları arasında gezdirirken yüzünü inceledi. Gerçekten annesine çok benziyordu, sadece yüzü değil bir çok huyu da annesine benziyordu. Bu ilk başlarda Yavuz'u sarssada zamanla alışmıştı. Yavuz karısına delicesine aşık bir adamdı, çok fazla değer veriyordu. Karısı yanında olmasa bile karısından bir çok şey taşıyan kızı yanındaydı, bu onun yaşamasına sebep olan ilk şeydi.
İçten bir gülümseme hediye etti adam geceye.

Yavuz kızının saçlarını okşamaya devam ederken küçük kız yavaşça gözlerini açtı ve her yer maviye boyandı.

Gözlerinin maviliği babasına benziyordu, herhangi bir mavi değildi göz rengi ya da gözlerinin ışıltısı onların gözlerini özel kılıyordu. Onun dışında babasına benzeyen saçlarının rengi vardı, geri kalan her şeyiyle annesiydi küçük kız.

"Baba" diye fısıltı döküldü küçük kızın uyku mahmuru sesinden. O an Yavuz için dünya'nın en güzel sesinden, en özel kelimesi duyuldu.

Küçük kızın yanakları kıpkırmızı olmuştu, bir şey isteyeceği zaman hep böyle olurdu.
"Söyle bakalım küçük hanım."
İçten gelek bir kıkırtı duyuldu sonra.
"Babacım, benimle uyur musun?"

Yavuz her kelimesi kulağına melodi gibi gelen kızını inceledi bir süre. Sonra burukça gülümsedi, en özlem saklısından.


*

Beyaz çarşaflar içerisinde, saçları dağınık, dudakları hafif aralık bir şekilde uyuyan kadın o kadar güzeldi ki orada öylece uyurken, değil en ünlü ressam, en yetenekli ressam bile çizemezdi.

Adam geceden beri defalarca izlediği, yüzünü ezberlediği kadına bir kez daha baktı. Bıraksalar saatlerce, haftalarca, hatta aylarca izleyebilirdi ama gitmesi gerekti.

Kafasını hafif eğerek kadının çıplak omzuna bir öpücük bıraktı.
"Uyuyan güzel, hadi uyan artık."
Kadının dudaklarından itiraza benzer bir ses çıktı, kaşları çatıldı ve dudakları büzüldü. Adam bu görüntü sayesinde dünya'nın en güzel mızmızlanmasını izliyor olduğuna yemin edebilirdi.

"Sevgilim, uyanmak gerek." Biraz daha kafasını eğerek göğsünün üzerine bir öpücük bıraktı.
Kadın gözlerini açarak sahte bir sinirle adamı üzerinden itti.

"Yavuz, ne kadar doyumsuz bir adam oldun sen ya!" Adamın kahkahası tüm odayı doldururken kadın adamın saçlarına ellerini daldırıp üzerine uzandı.

"Dün gece çok güzeldin, bu sabah yine çok güzelsin ve ben sana çok aşığım."
Kadın kafasını adamın göğsünden kaldırıp gözlerine baktı, adama dolunaya benzeyen gülüşünü sunduktan sonra sakallı çenesine bir öpücük bırakıp adamın göğsüne yeniden yerleştirdi kafasını. Kadın için adamın göğsü huzurdu, ölene kadar öyle kalacaktı.
"Ben size ölüyorum bayım."

Adamın eli kadının çıplak belini okşarken istemsizce gözlerini kapattı.
"Ama gitmem gerekiyor."
Kadın kafasını kaldırıp küçük bir kız çocuğu gibi dudağını öne uzattı. Gitmesini istemiyordu, yanında yokken onu çok özlüyordu çünkü. Çok fazla. Hele bir de göreve gidince merak bütün vücudunu kaplıyor, damarlarından kan yerine korku akıyordu.

"Yavuz, biraz daha benimle uyur musun?"
Adam gülümseyerek kadının saçları arasına bir öpücük bıraktı.
"Uyurum, Elfida'm."

*

"Babacım, uyuyacak mısın benimle?"
Kızı'nın minik bedenini kucağına aldıktan sonra yanağına öpücük kondurduktan sonra fısıladadı.
"Hadi uyuyalım minik Elfida'm."

-
Omzumda iz bırakma
Yüküm dünyaya yakın
Elfida
Hep aklımda kalacaksın
-

📌
Selaaaam! Yepisyeni yavhaz kurgusuyla karşınızdayım! Desteğinizi bekliyorum, bol yorum, bol vote. Şimdiden teşekkürler! 😻💛

elfida. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin