1.3

170 11 3
                                    

Aslında tek part yayınlayacaktım ama yazıcak bir şey bulamadım ve sizi de daha fazla bekletmek istemedim. O yüzden bu bölümü 2 part halinde yayınlıyorum sövmeyin. İyi okumalar
Gomez
"Zayn sen nasıl bir psikopatsın ya? Akraba evliliği falan mısın nasıl bi yaratıksın ya? Üzerimin haline bak!"
Kafasının üstünde kalan makarnaları silkeledi.
"Ya kızım adamın dediklerini duymadın mı? Resmen sana asılıyordu. Napsaydım yani."
Kaşlarımı çattım.
"Ya hayranımdı o benim. Fotoğraf çekinmek istemişti. Hadi sen kavga ediyosun dayak yiyosun-"
"Ben mi dayak yedim! Farkındaysan adam hastanelik oldu be!"
"Adam atak geçirdi çünkü sinirden. Ölüyodun korumalar gelmeseydi. Senin yüzünden adamın psikopat sevgilisi bana saldırdı sevgilim senin yüzünden hastanelik oldu diye. Kız üzerime ketçap sıktı yemek savaşı çıkardı resmen."
Sırıttı.
"Bu kafamdaki makarnayı açıklıyor."
Dediği şeyle dayanamayıp ben de güldüm. O kafasındaki makarna artıklarıyla ve gömleğindeki sos lekesiyle ben de elbisemde ki ketçapla ikimizde yağmurdan ıslanmış bir şekildeyken gerçekten komik gözüküyor olmalıydık ki birbirimizi süzüp daha çok gülmeye başladık. Bu hale nasıl mı geldik? Hemen aydınlatayım.

2 SAAT ÖNCE

Televizyonun karşısındaki kurulduğum kanepede uzanmış kanalları karıştırıyordum. Tabiki Zayn'le yemeğe falan çıkmayacaktım. Bunun en temel nedeni beni kandırmış olmasıydı. Bir de Gigi'nin bir zamanlar benim yakın arkadaşım olması da bunda etkiliydi. Tamam şimdi yakışıklıydı. Hata baya yakışıklı ama şerefsiz işte. Bir kere şerefsiz olmasa gruptan ayrılmazdı. Ama yakışıklı yani tatlı çocuk. Neyse bu beni ilgilendirmez. Gözüm saate kaydı. 8'e çeyrek vardı ve eminim ki o tam zamanında gelecekti. Bense üstümde penguenli pijamamla ve dağılmış saçlarımla harika göründüğüme emindim. Belki bu halimi görür benden soğurdu. O 15 dakikayı nasıl geçirdiğimi ben de bilmiyorum ama saat tam 8 olduğunda kapı çaldı. Önce açmamayı düşündüm lakin dışarda yağan yağmuru görünce dayanamadım. Vestiyerin yanındaki aynada kendime son bir kez bakıp saçlarımı iyice dağıttıktan sonra kapıyı açtım. Siyah takım elbisesi içinde gerçekten çok yakışıklı gözüküyordu ama bunu onun bilmesine gerek yol tabi. Kafasını yerden kaldırdığında şoka girdiğini açıklayan büyümüş gözleri ve açık kalan ağzıyla oldukça komik gözüküyordu.
"Se-selam." dedi kekeleyerek.
Alayla sırıttım ve "Selam." dedim.
"Sen hazırlanmamışsın?" soru sorar gibi çıkan cümlesinden sonra sırıtışım daha da arttı.
"Sana gelmeyeceğimi söylemiştim."
"Ben de sana başka seçeneğinin olmadığını söylemiştim. Gidip hazırlanmak için 15 dakikan var ben de seni bu sırada-" beni kenara ittirdi ve içeri girdi. Az önce zaman öldürdüğüm koltuğa oturdu.
"- burada bekleyeceğim. Ha eğer diyosan ki ben inatçı keçinin tekiyim böyle gelmek zorunda kalırsın. Bana göre hava hoş tabi."
Ağzım açık ona bakakaldım. Bu sefer sırıtan oydu.
"13 dakikan kaldı farkında mısın?"
Ona dil çıkardım ve sinirle odama çıkan merdivenlere ilerledim.
"Manda, öküz, ayı. Bir de keçi diyor ya. Zorba."
"Duyabiliyoruum!"
Odama girip kapıyı sertçe kapadım. Duşa giricek zamanım yoktu o yüzden direk dolaptan bir elbise alıp üzerime geçirdim. Lacivert bir elbiseydi. Saçlarımı taradım ve maşayla şekil vermeye başladım. Bir yandan da topuklu ayakkabılarımı giymeye çalışıyordum. Sonunda saçımla uğraşmayı bitirince makyajıma geçtim. Sadece kırmızı ruj ve rimel sürüp makyajımı kısa kestim. Son bir kez aynaya baktım. İyi görünüyordum.

Ardından gözüm yatağımın başındaki çalar saate takıldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ardından gözüm yatağımın başındaki çalar saate takıldı. Tamı tamına 15 dakikada hazırlanmıştım. Zaferle gülümsedim ve aşağı indim. Televizyonda basketbol maçı izliyordu ve geldiğimi farketmemişti. Boğazımı temizledim.
"Pardon ya rahatsız ediyorum beyefendi ama ben hazırım."
"Bekle iki dakika devre arası vericek şimdi."
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun ya?!" Bağırmamla koltuktan zıplaması bir oldu. Kendi ayağına takılınca da yere düştü. Kahkalarla haline gülerken bıkkın bir şekilde bana bakıyordu.
"İyi eğlendirdiysem sizi çıkalım artık."
Gülmemi durdurmaya çalışarak başımı salladım.
Şemsiyemi elime aldım ve arabaya kadar ıslanmamak için koştum. Zayn  benden önce davranıp kapımı açtı. Zaman kaybetmeden arabaya bindik. Tam arabayı çalıştıracaktı ki durup bana döndü.
"Bu arada söylemeyi unuttum. Çok güzel görünüyorsun."
İltifatlara alışıktım ama hiçbirinde bu kadar farklı hissetmemiştim. Alt tarafı güzel göründüğümü söylemişti. Niye bu kadar utandığımı bilmiyorum ama bir şey diyemedim. Gülümsemekle yetindim. O ise utandığımı anlamış olacak ki güldü. Zor bir gece olacağını şimdiden anlamıştım.

Bitti za :d Saçma olmuş olabilir çünkü yazarken kanser oldum ama çok şeyetmeyin. 2. Partı kısa bir süre sonra yayınlarım diye umuyorum. Görüşürüz!

i need an angel / zm&sgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin