0,5 | cassie
Cassie adındaki küçük kafe, yaşadığım şehrin en ücra köşesinde konumlanmıştı. Bu yüzdendir ki, pek bilinmezdi. Sorunlarımdan kaçmak için koşarken kendimi burada bulduğum güne kadar ben de bilmiyordum.
Karanlık atmosferli bu yerde konuşmalar çok yüksek sesli değildi. Şuh kahkahalar, içki ve havada seçilebilen sigara kokusu olduğu kadar; kahve, kuytu bir köşe ve elinde gitar bulunan bir çocuk da vardı ki, burayı her akşam üzeri 17.04'te uğrayacağım yer yapan da o olmuştu.
Kemikli elleri bembeyazdı, tamam, benim tenim de olması gerekenden beyazdı ama onunki hastalık derecesinde bir beyazlıktı. Uzun bir vücudu vardı, henüz ayakta görmemiştim ama benden belki birkaç santimetre uzundu. Siyah saçları dağınık bir şekilde alnına düşüyordu, bir tutamı mavi gözünün tam önüne geliyordu. Diğer gözünün biraz altında küçük bir beni vardı. O tutamı oradan almamak, yanına gelip o minik beninden öpmemek için kendimi çok zor tutmuştum. Kollarında, ellerinde, boynunda ve tişörtünün bir kısmını gösterdiği göğsünde, kısaca yüzü hariç görünen her yerinde dövmeler vardı. Ah, gözleri ve boynundaki morlukları da unutmamak lazımdı.
Uzun, ince parmakları arasındaki sigaradan son bir nefes çekip yere attı ve söndürdü, hemen sonra gitarın tellerine uzattı parmaklarını ve bilmediğim bir melodiyi çalmaya başladı. Yemin ederim ki, dudakları arasından çıkan o kadife ses, hayatımda duyduğum en güzel şeydi.
Onun her hareketini ne zaman hipnoz olmuşçasına izlemeye başadığımdan emin değildim ama yanıma gelen garsonun kol saatinde gördüğüme göre, saat 17.17'ydi.
Ona ilk aşık oluşum, saat tam 17.17'deydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GUITARIST
Fanfictionlosias - logan&osias "Gitarın tellerinde gezinen parmaklarının, tenimde gezinmesini istiyorum." to; @ESA153