GUITARIST

2

2 | votka & sprite

Logan Weldt, aşık olabilecek biri değildi. 

Kendi için yaşardı, kendisi için uyur, kendisi için sevişirdi. Çok büyük istekleri yoktu, Cassie'de saat başına bir yirmilik alıyordu ve bu ona fazlaca yetiyordu. Eski bir dairenin giriş katında yaşıyordu, kirayı rahatça ödüyordu; ki bunda eve ilk geldiğinde ev sahibinin istediği fiyata karşılık "Bu çöplükte yaşamak için 2000 dolar verecek birisini bulursan, ya rüyadasındır, ya da kafayı çekmiş bir halde. Şimdi ben sana bu ayın kirasını peşin vereyim ve sen de üst kata yollan." cevabı ve adamın eline tutuşturduğu 900 dolar da etkili olmuştu.

Bunların dışında Logan, insanlara istediğini yaptırabilecek biriydi. Bu nasıl oluyor kendisi de bilmiyordu, belki sivri dili, belki görünüşü... Emin değildi ama bunu fark ettiğinde kullanmaktan çekinmemişti.

Bir şey için üç saniyeden fazla uğraşmazdı, ya o an istediği olurdu ya da vazgeçerdi. Zaten istedikleri de çok büyük şeyler değildi. Bir paket sigara isterdi, bir şişe alkol ya da tenine bir dövme daha. Sevişmek isterdi ve bu da basitti, ilgisini çeken birini bulur ve onunla tüm gece eğlenirdi. Bu sefer o ilginç kişi ise, Osias White'ın ta kendisiydi.

Saat 9'u 3 geçe zili kopuk kapısı tıklatıldı. Rahat bir şekilde kapıyı açtığında beyaz saçlı elinde siyah bir poşetle karşısındaydı. Hafiften piçlik içeren bir gülüş sundu önce, kafasıyla içeriyi gösterirken çocuğu süzmeyi ihmal etmiyordu. 

Siyah bir pantolon giymiş ve ince, beyaz bir tişörtü içine sokuşturmuştu. İnce ve şekilli belini belli ediyordu giydikleri. Bazıları gibi özel hazırlanmış gibi gözükmüyordu, yanına 20 santimetre yaklaşıldığında burun deliklerinizi solduracak kadar bir parfüm de sıkmamıştı, sanırım tarçın ve kahve aromalı hafif bir parfümdü sıktığı ve bu siyahlının hoşuna gitti.

Küçük evde kapının hemen karşısında olan mutfağa girmişti beyaz saçlı, elindeki poşetten çıkardıklarıysa Logan'ın gülümsemesine ve uygun iki bardak çıkartmasına neden olmuştu.

Siyahlı az miktarda votkayı sprite ile karıştırırken Osias gerginlikle tezgaha yaslanıyordu, daha önce sevişmişti elbette, çoğunluğu da erkeklerleydi ama şu anki gerginliğinin tek sebebi Logan Weldt'ti, seks tanrısı Logan Weldt, 4 aydır platonik olduğu Logan Weldt.

Söz konusu tanrıysa elbette bunu fark etmişti, bardağı uzatırken samimi ve gerçek bir gülümseme sundu ve "Adını söylemedin?" dedi.

"Osias," dedi, soyadını getiremeden Logan küçük gülüşüyle "White?" diye sordu ve beyazlının saçlarını azıcık karıştırdı. Osias ise "Doğru ama soyadımı özellikle değiştirmedim." diye cevap verdi, sona doğru sesi bıkkın çıkmıştı ve Logan bunu sevimli buldu.

"Peki, Osias," gülüşü sonunda normal haline dönebilmişti. "Odama geçmek ister misin?"

⛓

Üst bedeni çıplak bir halde yatakta uzanıyordu, kolları yukarı kaldırılmış ve  demir yatak başlığına bağlanmıştı. Siyah saçlıysa hemen onun üzerinde, bacaklarında oturuyordu.

Elini beyazlının güney bölgesinde oyalayarak, yavaşça açtı pantalonun düğmesini ve fermuarını, siyah kotu ve baksırı aynı anda beyaz saçlının dizlerine indirdiğinde gördüğü kasık hizasındaki yatay çizimle sırıttı.

Kısa saplı bir çiçeğin sapına dolanmış bir yılan çizimiydi bu. Yılanın başı çiçekle aynı hizadaydı ve taç yapraklarına doğru tıslıyordu. Logan, çizimin üzerine eğildi ve parmaklarını çiçeğin sapında gezdirdi. "Osias," dedi hoş bir tınıyla. "Bunun anlamı ne?"