10: okul gezisi

2.1K 257 198
                                    

selamm!
unutulmus ficim ve ben buradayiz yilmadik bugunde😽

___

Taehyung

Okul bahçesinin önünde bekleyen yaklaşık kırk öğrenci vardı. Çoğuyla arkadaş olduğum için çekinmeden herkese laf atıp duruyordum. Gezi paramı Seokjin ödemişti.

"Taehyung bir düzgün dur!" Seokjin'in bana bağırmasıyla ona doğru döndüm. Bir şey yapmıyordum ki?

"Zaten düzgün duruyorum Jin." bakışları bana döndüğünde şaşkınlıkla ağzını aralayıp sonrasında güldü. "Pardon başkasını seninle karıştırmışım. Sen yine de düzgün dur tamam mı?"

Önüme döndüğümde homurdanmaya başladım: "Sanki çocuğuyum idiot ya." son dediğim kelimeye Jungkook kahkaha atarken ben de onunla birlikte gülmeye başladım.

"Konu hakaret etmek olunca ingilizceyi ne güzel kullanıyorsun."

Jungkook'un dediği şeyle şaşkınca ona döndüm. "Hakaret mi?" avucumu ağzıma doğru kapattıktan sonra gözlerimi dehşetle açtım. "Namjoon hoca bana hep böyle sesleniyor!" dediğim şeyle Jungkook abartısız anırarak gülerken yanımıza Jimin geldi.

Bir bana birde karnını tutup gülen Jungkook arasında geziniyordu bakışları. "Ne oldu buna?" diye sorunca hiç sorma dercesine başımı salladım.

"Herkes toplansın!"

Yoongi hocanın sesiyle hepimiz bir araya toplandık. Uçakla gidecektik ve o bile saatlerimizi alıyordu.

"Herkes sırayla otobüslere geçsin, havaalanına geç kalmayalım." üçümüz peş peşe otobüse bindikten sonra en arka koltuklara oturduk. Yapışık üçüz olduğumuz için her yerde böyle dip dibeydik. Otobüs tamamen dolduğunda bizim sınıfın çoğunluk olduğunu gördüm.

San ve Wooyoung birbirlerine sarılı şekilde orta koltukta oturuyorlardı. Beomgyu hararetli bir şekilde konuşup duruyordu. Koltuğa dizlerini yaslayıp hem arkasına dönüyor hem de önündekilere laf yetiştiriyordu. Gerçekten çok hiperaktif birisiydi. Yeonjun ise sürekli bu hallerine gıcık oluyor, az sakin olmasını söyleyip duruyordu. Şu anda da aynı olaylar tekrar ediyordu. Lafını dinlemeyince Beomgyu'nun saçını çekip yerine oturttu. Bu görüntü karşısında gülmeme engel olamadım.

Otobüs havaalanına geldiğinde hızlıca uçağa yerleştik ve gözlerimi kapatıp kendimi uykunun kolları arasına bıraktım.

"Taehyung, uyan." gözlerimi aralayıp sağımda beni dürtükleyen Jimin'e baktım. Gözleri uyumaktan şişmişti, büyük ihtimalle ben de böyleydim.

Yerimde doğrulup esnerken solumdaki Jungkook'a dönüp aralık duran ağzına işaret parmağımı soktum. Emmeye başladığında hızlıca geri çekip kafasına vurdum.

"İğrençsin ya aptal herif! Of!" parmağımı tişörtüne iyice silerken yüzümü buruşturmayı da ihmal etmiyordum.

"Emiyim diye sokmadın mı?" koltukta doğrulup yüzünü yüzüme doğru yaklaştırınca, alnına elimi koyup başını ittirdim. İşte bizi bu hareketlerimiz yüzünden yanlış anlıyorlardı.

"Sırayla uçaktan inin. A-1 sınıfı beni takip etsin, A-2 sınıfı Namjoon hocayı, B-1 sınıfı da Hoseok hocayı takip etsin. Birbirinizden ayrılmayın."

Namjoon hocanın olduğu tarafa doğru geçerken hızlıca yanına ilerledim.

"Hocam nasılsınız?" bana doğru baktıktan sonra bir şey demeden diğer gelenlere baktı. "Hocam size çok kızdım! Bana hakaret ediyormuşsunuz meğer." kaşlarını çatıp bana tekrar dönünce bende ciddi bir şekilde baktım. Bu umursamaz havaları beni yıldırmazdı.

"Bana ettiğin küfür tarzı bir hakaret mi etmişim sana Taehyung?" bunu hatırlatmasa olmazdı zaten.

"Idiot dediniz, salak demekmiş. Böyle yaparak kalbimi çok kırdınız, haberiniz olsun. Umarım vicdan azabından kahrolursunuz. Öğrendiğimden beri tüm gecelerim ağlamakla geçiyor, tabi siz ne anlarsınız..." içine biraz daha dram katıp hocanın yanından ayrıldım.

Sıranın en arka tarafına arkadaşlarımı da çekiştirirken ikisi de homurdanıyordu. Hiç dinlenmeden gezecektik, tavaf edecektik ülkeyi. Etrafımızdaki insanlar sokakta bağırıyorlardı, hatta bir tanesi elime bir şey tutuşturup hararetli bir şekilde yüzüme doğru bağırdı.

"Abi selpak bir tl, almaz mısın?" dediğinden hiçbir şey anlamadığım için yüzüne aval aval baktım. Sanırım bunu bana hediye etmek istemişti. Gülümseyip eğildim ve elimdeki selpakla arkamı dönüp ilerlemeye başladım. Aniden kolumu tutan çocukla yine arkamı dönmek zorunda kalmıştım. Ne istiyordu anlamıyorum ki.

"Abi versene parasını!" yüzüme bağırmasıyla şaşkınca suratına bakakaldım. Yanıma gelen Jungkook çocuğun kolumu tutan elini hışımla iterken elimdeki peçeteyi çocuğa geri verdi.

"Boş yapma." çocuğa dediği şey Türkçe olduğu için anlamamıştım ama sanırım küfür etmişti.

"Dolandırıcı onlar, niye alıyorsun?" olayın farkına varmamla şaşkınca ağzım açılırken eliyle ağzıma vurdu. "Jimin bekliyor, yürü hadi."

Peşlerine takılıp ilerlerken aynı zamanda etrafımıza da bakıyordum. Hyunjin yanıma gelip kolunu omzuma attı. "Nasıl sevdin mi burayı?" sorusuna kafamı hafifçe sallayarak cevap verdim. "Daha yeni geldik kanka, soruya bak." dediğim şeyle kolunu omzumdan çekip kafama vurdu.

"Ne kankası be! Kanka ayağı göt ayağı hatırlatırım." gören de benden hoşlanıyor sanacak aptal çocuk.

"Uzaklaş. Biz varken sana ne oluyor?" Jimin beni kendine doğru çekerken ben olaya gülmekle meşguldüm. Resmen paylaşamıyorlardı beni! Felix'te yanımıza geldiğinde Hyunjin'i kolundan tutup sürüklemeye başladı.

Otele varana kadar bir sürü yer görmüştük ve haliyle hepimizin canı çıkmıştı. Buna rağmen öğretmenlerimizin üçü de enerjikti, garip bir şekilde.

Namjoon hocaya da küsmüştüm kendimce, beni hep üzüyordu. Dersimin iyi olmasını ben de istiyordum ama ne yaparsam yapayım dersi anlamak biraz zordu. Özel ders verme bahanesi adı altında sadece iki kez bir araya gelmiştik, onda da önüme kağıtlar koymuş anlayabiliyor muyum diye test etmişti. Sonuç: anlamıyordum.

Bu geziye de gelmeyi pek istememiştim ama arkadaşlarım ısrar ettiği için ayrılmaz üçlüyü bozmamak adına gelmek zorunda kaldım. Neyse ki ikisi de çok eğleniyordu.

Odalara dağıldığımızda Jimin'le beni aynı odaya verdiler. İki kişilik odalar olsa da Jungkook tabi ki bizi yalnız bırakmayıp yanımızda yatacaktı, dediğim gibi de oldu. İki yatağı birleştirip yan yana yattığımızda ortada kalan ben olmuştum. İkisinin de yanağına buse kondurup kafamı geriye yasladım.

"İyi uykular küçük bebeklerim."

İki yanağımda hissettiğim baskıyla gülümseyip kendimi uykunun kollarına bıraktım.

___

ilişkiden çok arkadaşlığa değindiğimi fark etmişsinizdir artık 👩‍❤️‍💋‍👩

past wound, bts ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin